bugün

dikkat, iş bu entry ağır derecede ironi içermektedir ve korkunç derecede eğlenerek yazılmıştır.

sayın hanımefendi ile başlayan saçma kelimelerin bir araya gelerek saçma cümleleri oluşturma silsilesinin tezahürü!

varan 1: "sizin ve beraberinizdeki birçok bakan eşinin türkiye cumhuriyetini temsilen gittiğiniz yurtdışı gezilerdeki giyim tarzınız, türk halkını, türk kadınını rencide etmektedir, rahatsız etmektedir!"

cevap: Haklı. Oysa rahmetli özal zamanı öyle miydi? Modernliğin amına komuş batının kafasındaki türk kadının iMAJINI, sarı kabartılmış saç, birbirinden alakasız renk seçimleri, yakasında karınca ordusuna yuva olacak kadar dallar güller sarkan bluzlar olarak algılatan rüküşlüğün öznesi Semra özal hanımefendi oysa ne güzel de çiziyordu. Avrupa'da o dönemler "çağdaş türk kadını Semra özal gibi puro içebilme sanatı" adı altında brifingler bile verildi! O sıralar siz avrupa'da ilerlemek için kılık kıyafetle değil de bilim ilim, sanat yolunda anılmak için çeşitli alternatifler türettiğinizden dolayı buna yabancı kaldınız tabi!

Ha bir de Demirel kafasından hiç çıkarmadığı fötr şapkasıyla Avrupalılara şapka devrimi göndermesi mi yapıyordu? Bilemedim!

Varan 2: "modern türkiye cumhuriyetinin kadınları tesettürsüz, çağdaş, batılı giyim tarzını benimsemiştir."

cevap: Yeminle şok! Modern türkiye'nin modern kadınları cepheye de döpiyeslerle mermi taşıyordu elbet. Savaş sonrası fabrikalarda çalışan kadın işçiler de astarı sarkmış nice döpiyesi tekrar dikti! hatta bu işçiler de oysa ne güzel de modern giyiniyordu! Kaldı ki, her modern olanı batılıya endeksleminiz, Avrupalılının her yaptığının alafranga yani, batılı, çağdaş, doğulunun her yaptığına alaturka yani doğuya ait olan tüü kaka denmesinin de Avrupalıların ezik propagandasının bi tezahürü olduğunu da bilmiyorsunuz o halde! Unutmayın muhteşem süleyman'ın muhteşemliğinden biri de o dönemlerde avrupa'da Osmanlı kıyafetlerinin moda olmasından kaynaklıdır. Ha size göre Süleyman' da diğer Osmanlılar gibi akıncı yakıp yağmalayan biri olduğundan bu akımı da göremediniz tabi! Olsun!

Varan3: "bunu yeniden düzeltmek ne kadar çok zaman alacak diye hayıflanıyoruz."

uuu beybi... Evet, kılık kıyafet konusunda avrupa'nın gözüne girip tekrardan şirin gözükebilmek, bakın sizin yaptığınız her şeye biz de varız, siz iyi olanı çağdaş olanı bilirsiniz demeye mi getirmiş anlamadım!

Varan 4: "eğer, mutlaka eşinizle birlikte türk devletini temsilen yurtdışı gezilere gidecekseniz çağdaş, batılı bir türk kadını gibi olun, olamayacaksanız lütfen evde oturun."

cevap: kadın Haklı beyler. Çağdaş ve batılı türk kadını olmak için kökenleri doğudan gelen bi topluluğun tüm geleneklerini göreneklerini sikip atın! kendi fikrimizi ve yaşam tarzımızı benimsememiş milyonlarca türk kadınına tek hamlede çağdışı yaftasi vurun! Bunu çağdaşlık adı altında yapıp demokratiklikten de bahsedin. Bu hakkımız! Kendi zevki doğrultusunda kıyafet giyme hakkı olan bu kadınlara canan arıtmanvari şekilde modern kadın imajını dikte edin! Dikte edin ki, batılının her yaptığı en doğrudur imajı o kadınların o küçük beyinlerine iyice yerleşsin!

Varan5: "biz türk kadınlarının artık sabrı kalmamıştır. mağduriyetimizi gidermek için
onbinlerce tazminat davası açmayı düşünüyoruz."

cevap: Ahahaha bak burada gülmekten oturduğum yerden düşüp,
Ortalıkta onbinlerce çağdaş laik demokrat ve aynı zamanda da mağdur türk kadını arıyorum!

Yakın, boğazlayın yeri gelirse ötekileştirin, yeri geldiğinde kadının kadına yaptığını erkek yapmaz lafından yola çıkıp asın ağabeycim bu (kime göre neye göre) çağdaş olduğu belli olmayan türk kadınlarını. Asın ki,

Avrupa' da bu gruhun çok korktuğu "siz hala çarşaf mı giyiyorsunuz" sorularının yanında birde "nasıl ya modern ülke diyorsunuz ama türbanla eğitim hakkına da karşı çıkıyorsunuz" sorularını sorsun!

bilsinler avrupalılar bu ülkede hala ne kadar demokrat kadınların yaşadığını!

anlat canan'ım, bana alternatif bazda öyle bi şıklar sun ki,

samimiyetine inanayım!

not: böyle bi başlık vardı. canan arıtman'ın emine erdoğan'a 2006 yılında yazıdığı mektuptur.