bugün

bendim bir zamanlar. taşıyabildiğim herşeyi sinirlenince fırlatırdım. bir kendimi atmadım, eğer pikachu bana yetişseydi eminim onu da yapardım.*
istedikleri yapılmadı diye kendini yere yatıp boğazı tahriş oluncaya kadar bağırıp ağlayan çocukla aynı cinstirler muhtemelen.
yerçekimini çözmüş olup, olayın tadını çıkaran çocuktur. karanlıkta kalan tek nokta farklı eşyaların farklı düşüş hızlarıdır. onu da çözünce davranış kendiliğinden sona erecektir.
tutup balkondan aşağıya atılacak çocuktur.
eşyaların cansız olduğunu kavramış realist insan yavrusu. evdeki eşyaların göz önünden kaldırılmasıyla rahata erilebilecek durumdur. * *
(bkz: apartmanlar sağlığa zararlıdır)
yerçekimi kuvvetinin yok olabileceğini umut edip ,her seferinde yanılan çocuktur.
yeğenimdir. işe giderken evde bıraktığım gül gibi telefonumu akşam döndüğümde ev kazan ben kepçe bir şekilde aramama rağmen bulamamışımdır.
öğrenme psikolojisindeki birinci tip ceza ile cezalandırılması gereken çocuktur.
tüm eşyalar tükenince kurumsallaşan* annesini balkondan atacak olan çocuktur.
sensindir, benimdir, odur, budur, şudur... atmıyorsa problemli çocuktur. Nasıl bir düşünceyle atar bilinmez ama sanki büyüklerin eşyaya tapınmasını sınamak adına ilahi bir görev üstlenmiştir. hele bir de eylem sonrası 'attı' diye konuşursa büyüklerin elini kolunu ve sinirlerini bağlar.
ilkokulda kızların eteğini kaldırıp kaçması muhtemel, lisede fırtına, üniversitede tahmin bile edilemeyecek bir erkek çocuğu olma olasılığı muhtemeldir... o atılan eşyaları almaya yollanmasıyla bunların önüne geçilebilir...
çok değerli apartmanımın, çok değerli insanlarının çocuklarının *boklu bezlerini 5. kattan aşağıya attıklarını görünce, pek bi sevilesi çocuktur.
küçükken apartmanımda en az bir tane bulunan çocuklardan. zira 5-6 yaşlarındayken mahalledeki çocuklarla bahçeden ıvır zıvır toplama saatimizin bereketli geçmesi tamamen bu çocuğun veya çocukların elindeydi.
balkondan annesinin cep telefonunu atmış çocuk... evet o benim!!