bugün

bizim gibi ülkelerin ekonomik büyümeleri daha çok tüketim üzerinden olur.milli gelir de bunun üzerinden hesaplanır.aslında bu bir aldatmaca. tüketim üzerinden ülke ekonomisi büyüyemez. zaten tüketim de dengesizlikler vardır.tüketimin büyük bir kısmı ülke nüfusnun küçük bir kısmı tarafından yapılmakta. yapılan tüketimlerin ülkemizde ki diğer bir özelliği de yapılan harcamanın yeni borçlanma üzerinden yapılması. plansız tüketim alsında. 750 tl maaşı ve yılda sadece 12 maaş alabilen bir çalışanın elinde 1000 tl lik bir cep telefonu görebilirsiniz. bu alımı yapan çalışan vatandaş kaynağını her ne kadar başbakanımız hazretleri tarafından samimi bulunmasalarda kerdi kartı limitleri ile karşılıyor. hatta bir çok insan artık temel ihtiyaç giderlerini kredi kartları ile karşılıyor. lakin ülke kalkınmaları, bankaların çıkardığı kredi kartı limitleri ile değil üretim ile olur.
ekonomik büyüme daha çok gayri safi milli hasıla ile ilgili bir kavramdır, ülkenin sayısal olarak bir önceki yıla göre ürettiği nihai malların toplam değerindeki değişiklikle ilgilenir; ancak kalkınma bu sayısal büyümeden çok, o ülkenin kültürel açıdan, eğitim, sağlık, beslenme gibi açılardan gelişmesine dikkat çeker, insani gelişim endeksi gibi yaş'ın, eğitim'in ve nüfus'un belirleyici olduğu endeksler belirler ve bu koşulları gerçekleştirmiş ülkeleri kalkınmış sayar.
birisi günün analizi ise diğeri bütün bir haftanın analizidir. kalkınmamış ülkelerin ekonomilerinde bir büyüme meydana gelebildiği gibi kalkınmış diyebileceğimiz ülkelerin ekonomilerinde de bir küçülme meydana gelebilmektedir. ki aralarındaki bariz fark da kalkınmanın toplumun refah seviyesi ile doğrudan alakalı bir durum olmasıdır. ekonomik büyüme için bunu söylemek pek mümkün değildir...
Bunun ayrımını çok az insan biliyor ülkede.

Kalkınma olmadan büyüme obez bir çocuk gibidir.

Of yanakları al al ne tatlı çocuk dersin ama bir bakarsın böbrek yetmezliği var, şeker hastalığı var, nefesi zor alıyor…
önemli olan kalkınmadır, gelir dağılımının uçurum olduğu ve zenginlerin daha zengin olduğu bir büyümenin halka faydası yoktur.
"ayrımı çok az insan biliyor" diyen adam da bilimsel bir tanım verememiş. ekonomik büyüme gsmh hasıla üzerinden gelir, üretim ve tüketim yöntemleriyle ölçülür. tüik in sitesinde bu üç veri de mevcut. gsmh da reel bazda yaşanan dönemsel artış ekonomik büyüme olarak ifade edilir. yani bazılarının iddia ettiği gibi enflasyondan bağımsız bir olaydır.

kalkınma ise daha çok spesifik bir ölçüttür. bildiğim kadarıyla buna ilişkin bir endeks yok. ekonomik kalkınma ile ilgili çeşitli kuramlar mevcut. neyin nasıl üretileceği, nasıl ve ne kadar üretileceği neye yatırım yapılacağı falan gibi sorular doğrultusunda bu kuramlar geliştirilmiş.

ancak kalkınma yerine gelişmişlik diyecek olursanız bu konuda insani gelişmişlik endeksi diye bir ölçüt var. yaşam uzunluğu, okur yazar oranı, eğitim ve yaşam düzeyi başlıca kriterleri esas alıyor.

bence ekonomik büyüme ekonomik kalkınma gelişmişlik refah gibi kavramları araştırırken biraz da veri okuyun. kıyaslama yapın. öyle yok efendim sağlıklı bir bebekle kilolu obez bir bebek gibi kahvehane muhabbetiyle bu konuları aydınlatmaya kalkmayın.
ekonomik büyüme toplumu ilgilendiren bir şey iken kalkınma bu ülkede sadece bir grubun tekeline alınmıştır.

(bkz: kalkınma partisi)

adalet kısmı direkt çöpe atıldı tabi arada. sadece kalkınması kaldı. o da kendi kalkınmaları vatandaş gene aç.