bugün

Tüm canlı varlıkların bir arada yaşadığı, daha doğrusu yaşamayı başaramadığı yer. Hata var bu yerde. Bu hatayı da insanlar kendileri yaptı. Ne barış ne kardeşlik, hepsi artık bir hayal ürünü olan bir yere döndü dünya.
(bkz: tesadüfler gezegeni)
dönüyor dönecek.
Evimiz, var olan bütün güzelliklerin ve çirkinliklerin icat edildiği yer. insanın hem biyolojik hem de biyopsişik evrim macerasının mekanı. Sanatsallığı geçtim, sanatsallığa dair referans sistemlerimizin dahi oluşmasındaki tek etkili yer.

Evrenin geri kalanına oranla bu kadar küçükken bizim evrenimizde yani a naif algımızda bu kadar yüce olmasının sebebi de herhalde bu referans sistemimizin onunla şekillenmesi.

Bütün evreni gezmek isterim, hatta paralel evrenleri de. Bütün galaksilerdeki bütün güzellikleri görmek, hissetmek, bütün harikuladeliklere, estetik değeri olan herşeye dokunmak, varlığın her köşesindeki her zevki tatmak isterim. Fakat ölmeden önce yine dünya'ya dönüp onunla ölmek isteğimin önüne geçemez evrenin geri kalanı. Sonsuzluğa giderken hem mavişim yanımda olsun isterim. O an (bkz: nothing else matters)
virgo superclusterinin samanyolu galaksisinin güneş sisteminin 3. gezegeni ve güneş sisteminde yaşam olan tek gezegen olduğu düşünülmektedir. 1 uydusu vardır 3/4 ü sudan oluşmuştur. çapı 12.742 km dir. en sıcak bölgesi 58 derece en soğuk yeri -89 derecedir.
Dünya güneşin etrafında saniyede yaklaşık 30 km hızla dönüyor. Son bulgulara göreyse Samanyolu'nda saniyede 13.000 km hızla hareket eden başıboş gezegenler var.
Yaklasık 4.5 milyar yildır varolan, havası suyu ve yiyecek olanaklarıyla insan yasamina (şu an icin bilenen) tek uygun gezegendir.
Gezegenimiz, şimdiye kadar üzerinde yaşam olan tek gezegen. Tabi bizim bildiğimiz kadarıyla.
Varoluş sürecinden bu yana dünya bir çok olay yaşadı.
Oluşumundan biraz bahsedecek olursak ilk önce güneş'ten kopan bir toz bulutundan ibaretti, daha sonra yerçekiminin etkisiyle birlikte kayaların bir araya gelerek yoğunlaşması ile dünya oluşmaya başladı ilk önce yanan bir gezegendi ve sıcaklığı güneşinkinden çok daha fazlaydı, zaman içerisinde gezegene gök taşları düşmeye devam etti. Bu göktaşları bize hayat veren suyuda beraberinde getirmiş oldu. Su miktarının artması ile birlikte gezegenimiz soğumaya başladı dünya artık sularla kaplıydı. Yaşamın başladığı sularla.
Dünya yaşıyordu. Zaman içinde Dünya'nın okyanuslarında volkanik patlamalar meydana gelmeyi başladı, bu patlamalar karaları oluşturmuştu dünya artık hem deniz hemde karalar ile kaplıydı.
Tabi bu hikayenin başı, dünya da bir buz çağı başlamıştı. Hala yaşanılmayacak bir gezegendi, elbette bu sonsuza kadar süremezdi bir şeyin bunu ortadan kaldırması gerekiyordu, dünya'nın çekirdeği hala sıcaktı zaman içerisinde volkanik faaliyetler baş göstermeye başladı bunların sonuncunda atmosfere tonlarca karbondioksit karıştı ve dünya ısınmaya başladı.
Elbette, gezegen yaşam için gerekli faktörleri henüz bulundurmuyordu. Ozon tabakasının olmaması yüzünden zararlı güneş ışınları dünyamıza giriyordu.
Ozon tabakasının zaman içerisinde oluşması ile birlikte ilk canlı türleri suda görünmeye başladı, bunlar ilkel küçük bakterilerdi. Zaman içerisinde yeni türler ortaya çıkmaya başladı bitkiler, kara hayvanları ve dinozorlar.
Dünyanın başına bir felaket daha gelecekti dinozorları yok edecek olan gök taşı çarpacaktı. Bu çarpmanın etkisiyle dünyanın dengesi yeniden bozuldu oluşmuş bir çok canlı türü yok oldu. Tabi bu gök taşı çarpmasaydı belkide insan nesli var olamayacaktı.
Bu dünya bize ait değil, insanlar sanki kendilerine aitmiş gibi dünyayı katlediyorlar. Bir çok canlıyı öldürüyor, ne için? Sadece kendi egoları tatmin etmek için, hayatta kalmak için değil, hayvanlar insanlardan daha saygılı davranıyorlar dünyaya, sadece karınlarını doyurmaya çalışıyorlar.
Bu sadece hikayenin yarısı dünya ömrünün yarısını tamamladı kimbilir başına daha neler gelecek, şuna inanıyorum ki bir gün insanlar Dünya'nın dengesi ile oynadıkları için pişman olacaklar.
insanoğlu henüz dünya üzerinde değilken yaşanmış, 5 büyük felaket
Mavi bi top, hangi kaleye gireceği belli olmayan, ofsayti çok olan, canlılara ev sahipliği yaptığı kadar kazık atan organizmamsi yaratik.
dünyamızın geleceği tehdit altında, bu felaketlere hazır olmalıyız.
O mu benim avucumda ben mi onun bilemediğim gezegenimsi.
*
Yunus Emre'nin çok güzel betimlediği yerdir.

Malda yalan, mülkte yalan
Var birazda sen oyalan.
Uzaktan ne kadar da güzel..kimi insanlar gibi..
Dünya güneşin etrafında saniyede yaklaşık 30 km hızla dönüyor. Son bulgulara göreyse Samanyolu'nda saniyede 13.000 km hızla hareket eden başıboş gezegenler var.
Üzerinde yaşayan en büyük canlı mavi balinaymış.
45,8 milyon kişinin köle olarak yaşadığı gezegen.

http://www.posta.com.tr/D...9d-479d-b68c-5f58dac96501
delilerle doludur.
üzerinde yaşayan insanlar olmasa daha mutlu olacak gezegen:
https://stevecutts.files....com/2015/06/earth-fb1.jpg
üzerinde yaşayan insanlar olmasa bu kadar duyguyu ve gelişmeyi yaşamayacak gezegen.tarih denilen şey önemli,insanlar yazıyor tarihi,bu da dünyayı önemli kılıyor,yoksa basit bir ormanın hiçbir önemi yok.
Ah yalan dünya.
1.5 milyar kilometre öteden görünüşü;

görsel

http://onedio.com/haber/d...Fraf&utm_medium=tweet

https://onedio.com/haber/...rsel&utm_medium=tweet
nüfusunun yarısı hala internet ile tanışmamıştır.

http://www.ntv.com.tr/tek...di,2VR4GXmnyUCTPwI9mNqTXg

ayrıca başlangıcından itibaren bugüne kadar ortalama 100 milyar insan ölmüştür.
kozmos içinde dünyadaki tüm kum tanelerinden fazla yıldız bulunmaktadır. dünya, kozmos düşünüldüğünde dikkate alınamayacak kadar önemsizdir. (bkz: havan kime yabancı)
evrenin büyüklüğü içinde bir toz tanesinden bile küçük. Bütün o savaşlar, ülkeler, uygarlıklar, egolar, kibirler; hepsi bu küçücük toz tanesinde yaşandı! Şimdi herkes şapkasını önüne koyacak ve koskoca evrendeki toz tanesinde sahip olduğumuz tek şeyin insanlık olduğunun farkına varacak. Hepimiz evrendeki bir toz tanesi üzerinde yaşayan küçücük yıldız tozlarıyız! Hepsi bu!