bugün

Genellikle mutfakda başınaza gelebilecek bir kazadır. Mutfağın duvarlarının çorba ile kaplanmasına da neden olabilir.
yeni nesillerde bu tehlikenin en aza indirildigi hatta hic olmadigi soylenmektedir.
ortamın amına kor. daha ne diyim. mutfağı alt üst etti.
anneleri her an tetikte tutan tehlikedir. mutfağa girer girmez aa ne pişiriyosun diyerek düdüklü tencereye el uzatılır, annenin panikle "açma sakın" diye çığlık atması sağlanır. siz gülersiniz o kızar. canım annem.
kullanmayı bilmeyenlerin başına gelen olay.

basıncı çıkartmazsan patlar.
ev kazalarından bir tanesi. Geçen aylarda başıma geldi. Düdüklünün kapağı aspiratörü dağıtmış, tavan ve duvarlar çorba olmuş. Allah'tan kimse mutfakta değildi. Gerçekten Çok tehlikeli. Kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor.
düdüklü tencere patlaması inanın bir eve bomba atmış kadar etkili olur. genelde düdüklü tencerenin patlamasında ki en büyük etkenlerden birisi düdüklü tencerenin contasının arızalı olmasından kaynaklanmaktadır. tencereyi çok sık kullanan aileler iki yılda bir değiştirmeleri gereklidir. yoksa patladığı anda bir evi inanılmaz bir şekilde harabeye çevirecek. ve ölümlü kazalara bile sebebiyet verecektir.
Tecrübesizlikten kaynaklanan lakin düdüklü tencerelerin de kabahati olan 19 Mayıs 2013 günü başıma gelen olaydır. Öğrenci evinde ev arkadaşımın annesinin yaptığı sarmalar, börekler olmasına rağmen canımın sulu yemek istemesi ve düdüklü tencerenin patlamasıyla vücudumun sağ tarafının 1 ve 2. derece yanmasıyla sonuçlanmıştır. Patlama sonucu refleksle sağ kolumla yüzümü korumama rağmen gözümle birlikte yüzümün sağ tarafı da tamamen yandı. Yüzümün yanışından sağ kolum ve göğsümdeki acıları hissetmiyordum. Ambulans gelinceye kadar soğuk suyla vücudumun yanışını dindirmeye çalışsam da bunu pek başaramadım. 5 dakikada gelen ambulans ve akabinde hastaneye gidişimi hatırlamıyorum. Hastahanede hemşire sağ kolumun derisini bilekten omza kadar tamamen sıyırdı. Ardından karnımı, kolumu ve yüzümü ıslak bez ile sardı. Sıcak su gözüme de temas ettiği için gözümün üst tabakası hasar görmüş. Doktora 10 kez kalıcı bir şey olacak mı ? diye sorduğumu hatırlıyorum. 1 hafta boyunca gözümden yaş geldi, uyuyamadım. Ailemin üzülmesini istemediğim için anca param bitince haber vermek durumunda kaldım. Hemşirenin hastahaneye yatmalısın uyarılarını dinlemeden 5 gün boyunca evde kaldım. Annemin gelmesiyle hastahaneye yattım. Bu sırada ayna karşısında hemşirenin yüzümdeki sargıyı açmasıyla çok sevdiğim okulumu bırakıp memleketime gitmeyi düşündüm. Vücudumun sağ tarafındaki yanıkların tamamında en kötü yanıklar vardı.

Annem. Kimse üzmesin oğlum annesini. Annemi anlatacağım lakin herkes "benim annemde bu kadar fedakar" diyeceği için anlatmayacağım. Yaradılışlarında fedakarlık, cefakarlık var. Geçen bir facebook paylaşımında "tanrı her şeye yetişemez; bu yüzden anneleri yarattı." yazıyordu. inancıma göre bu düşüncenin yanlış olduğunu bilmeme rağmen güzel bir benzetme olmuş.

Ve Allah. Namaza başlıyor 2 gün sonra bırakıyordum. Zararlı alışkanlıklarım olmasa da kendimi günahkar hissediyor bu sebeple namaza başlıyor fakat devamını getiremiyordum. Orta okul yıllarımda şuan sevmediğim cemaatte kalıyordum. Sürekli namaz kılıyor, sohbetler ediyor, dini kitaplar okuyordum. Bu süreçte aşık olduğumu hissettim. içimde mükemmel bir huzur vardı, geceleri abdestli yatar ve çok güzel şeyler görürdüm. Liseye geçtiğimde namazdan uzaklaştım ve kalbimde Allah'a olan imanın giderek kaybolduğunu gördüm. Çok denememe rağmen bir türlü tarif edemediğim sevgiye ulaşamadım. Çok insana danıştım, kimi 40 gün namaz kıl gelir diyordu kimi buna benzer öğütlerde bulunuyordu. Allah'a ara ara kıldığım namazlarda sürekli "bana bir yol göster" diyordum. Akabinde ölümden döndüğüm bu vaka ile karşılaştım. Bir mesaj mıydı bilmiyorum ama olayın ardından 5 ay geçmesine rağmen hala tarif edilmez duyguyu arıyorum. Bulan varsa yolumu aydınlatacak bir şimşek çaksın.

Kocakarı ilaçlarına, yöntemlerine pek inanmam. Modern tıp varken diye başladığımız cümle baştan yanlış. Keşke resimlerini çekip sıra sıra olayları anlatabilseydim. Annem, yanıklar için iyi geldiği sanılan bir ilacı yanında getirmiş. ismi yok ama ben koyuyorum; yumurta sarısının yağı. Tavuk çiftliği gibi kokuyor ilaç. Doktorun "oğlum seni üzmek istemem ama iz kalır" dediği yanıkların hiçbirisi şuan yok. Bahsettiğim kocakarı ilacından karnımdaki yanıklara sürmedim. Kol ve yüzümdeki yanıklar tamamen geçmesine rağmen ilacı sürmediğim için karnımdaki yanık izleri hala geçmedi.

Yumurta sarısı yağı tarifi

20-25 adet yumurta (köylü yumurtası daha iyi)
Büyükçe tava
1-2 Damla zeytinyağı

Yumurtaların sarısını akından ayırdıktan sonra yumurta sarılarını iyice çırpın ardından 1-2 damla zeytinyağı damlattığınız tavada çırpmaya başlayın. yumurtalar kömür gibi olana kadar karıştırın. bu işlem yaklaşık 30-45 dakika arası sürer. ardından kömürlerin arasından 25 yumurtadan yaklaşık 200 ml kadar siyah bir yağ çıkacaktır.
Bu yağı elinizle ya da peçeteyle yanığa sürmeyin. Yapılışı zahmetli olduğu için böyle kullanımda yağ çabuk bitecektir. Tavuk ya da kuş tüyünü yağa bandırıp yanık bölgede gezindirmeniz en doğrusudur.

Umarım kullanmak zorunda kalmazsınız.
görsel
Neden dududlu tencere git baska biseyde pisir. Herseyi ben mi soylicem. He illa yapcam ediyosan bu riski goze aliyosan sonra aglamican.
Tasarımı gereği pek mümkün değildir. Düdüklü patlaması olarak adlandırılan haberler genelde basıncı boşaltmayan düdüklünün kapağının açılmasından ibarettir. Modern düdüklü tencerelerde basınç boşalmadan kapağı açmak mümkün değildir.
emniyet ventillerinin ( yani düdük ve yedeği ) zamanla çalışamaz hale gelmesi ağır hasarla sonuçlanan patlamalara neden olur.
5 tane kuzu paça şu an düdüklü tencerede kaynıyor.
Açmayın böyle başlık kardeşim, akşam akşam!
ben daha çok çok küçük iken bir defa başımıza gelen elem verici hadise. anlattıkları kadarını biliyorum; mısır haşlamaya çalışıyormuşuz ve mutfakta kimse yokken ben gereksiz bir şekilde kapısında duruyormuşum. abim beni almaya gelirken tencerenin patladığını ve kapağının tam yanımdan hızla geçtiğini görmüş.
şans eseri hayatta olduğumu düşünüyorum. fakat bu ailemde herhangi bir aman yavrum hissi yaşatmışa benzemiyor.
en son geçen gün annemin yanında öksürürken ciğerlerim yere düşmek üzereydi, öksürüğümün bitmesini bekleyip bana ilk defa neden inatla ilaç almadığımı sordu. canım annem.
kendisi gereksiz bir alettir.
kısık ateşte uzun süre pişen yemek daha lezzetli olur.
buhar da pişmiş yemek fabrikasyondur.
çabuk soğusun diye soğuk suyun altına konulduğunda olandır.