bugün

"Bir Kimsenin kötü olması beni iyi yapmaz. Yani hiçbirimiz başkalarından farkımızı kötülükle ölçemeyiz. Yani, "o benden daha kötü" dediğin zaman sen daha iyi olmazsın. Ama "o benden daha iyi" dersen kendi iyiliğine bir göndermede bulunmuş olursun. O benden daha iyi, o benden daha hayırsever, o benden daha mutekit, o benden daha dürüst. Bunları söylediğin zaman kendi dürüstlüğüne bir işaret koymuş olursun. Ama "o benden daha çok çaldı" dediğin zaman hırsız olmadığını söylemiş olmazsın. Şimdi, bizi millet olarak kötüyle başı hoş insanlar haline getirdiler. Biz böyle olmamakla millet olmuştuk. Türk Milleti diye bir şey tarihin bütün çağlarında kötüyle başı hoş olmayan insanların teşkil ettiği topluluktur." -ismet Özel-
-işgalci fransız subayı- André gâvurunun, "- bakınız benim yardımcım da müslüman, biz size medeniyet getireceğiz?" iddiasına, -kuvvacı- ŞEKERCi HÜSEYNi'nin "- O dini bütün bir müslüman olsa idi senin emrine girmezdi. Maraş Türk'e mezar olmadan, DÜŞMANA GÜLiZAR OLMAZ." Mukabelesi, biz "-dini bütün- Türk Milliyetçileri" için -en mutena- dayanaktır. Gerisi laf-ı güzaf olsa gerek!.
"Hedef turan, rehber Kur'an?" Deyipte -tam tersini yapan- "osmanlıcı - türkçü - ülkücü" - Dine bigâne- Sahtekârlar ile karıştırılmamalıdır. Çünkü (- Men ğaşşanâ, feleyse minnâ -) Bizi aldatan, "Bizden" değildir.
bak, bu millet en az 400 sene arabın kültür emperyalizmine maruz kaldı. hem de en ağırından.
sonuç ne?
milyonlarca laik insan.
bir ülkenin genetik kültürü değişmiyor.
türk, hiç bir dönemde dine içten bir şekilde bağlanmadı.
bunu göktengri döneminde de, osmanlı döneminde de şimdi de görebilirsiniz.
türk diye bir varlık var ister inan ister inanma çok özgür ruhlu.
özgürlüğü için sürekli savaşır sanma.
he he der geçer işine bakar.

not: osmanlı dahil gelmiş geçmiş bütün türk devletleri saygı duyduğumuz geçmişimizdir.
- 115. Sene önce, "olur mu - olmaz mı?" Sorusunun cevabı verilmiştir -

ittihatçıların yayın organı Tanin gazetesi'nin başyazarı olan Hüseyin Cahit(yalçın), gelinen yeni dönemde şartlar ne olursa olsun "Millet-i hakime"nin yalnızca Türklerden müteşekkil olduğunu vurgulayan bir yazı kaleme alır ve bu makalesinde, "Müslüman" kelimesini âdeta "Türk" yerine kullanmıştır.

ila âhir; -dini bütün Türk Milletini- "MiLLETi HÂKiME" Ve -Müslim görünümümde "Gayr-i müslim"- ANASIR-I SAiREYi? ise, "MiLLET-i MAHKÛME" olarak ilan etmiştir.
Türkiyeyi artık onlar yönetiyor.
Devir değişti.
Türk'ün namusudur "necm'ü-hilâl"
Müsterihiz Alem-i altı zilâl
Gâvura maskara değil,
Bu Türklük;"Numune-i imtisâl"
-Anamız ak sütü gibi helâl-
Bu fikre karşı çıkanlar nazarında "köpek - maymun ve insan, (hattâ) domuz" aynı saftadır!
"köprü altından geçen arabaları sayarak!" hayatını idame ettiren "s oğan cücüğüne"de Türk'mü diyeceğiz?
(bkz: Türk islam sentezi)
türkçülük kesinlikle islamcılığı kabul etmez. bir kere milliyetçilik ve din birbirine zıt kavramlardır. din ümmetçiyken, milliyetçilik kendi milletini düşüneceksin der. ümmetçiliğin sixxo bir ideoloji olduğunu araplar osmanlı'ya ihanet ettiğinde bile anlamalıydı herkes. aynı şeyleri yapıp yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallıktır. ümmetçilik türk milletini araplaştırmaktan başka bir halta derman olmamaktadır. dinci godoşlar, asla türklere araplığı dikte edemezler!

(bkz: ne mutlu türküm diyene)
(bkz: ben her şeyden önce bir türk milliyetçisiyim)
(bkz: türk ve türkçülük aleyhinde olanları ezeceğiz)
-dinci godoş dediklerin, türkçü godoşlarla müttefik-
"- senin dinin sana, benim dinim banadır."
Sonunda bir tarikata girer badelenir Arap olarak çıkar.
-merhum- Erol Güngör hoca bir makalesinde; "dar kabile milliyetçilerinin(gürcü, çerkez, abaza vb.) bir menfaat alanı açmak için, islamcılık - türkçülük - osmanlıcılık vb. akımların şampıyonları gözükerek işlerini kotardıklarından?" bahseder.
-bir şekilde- ele geçirdikleri "(müstahkem değil), müsdahdem(gâvur hizmetlisi) mevkileri kaybetmeme gayreti içreler? sakarya cenginden firar eden hainlerin -kabilevi bağlarını kullanarak- kayıtları "garar etti(kaçmadı?)" tahrifatı ile yürüttükleri mel'anetleri biliyoruz? bizi(türk milletini) ebed-müddet kandıramazlar?
Rasulullah(aleyh es-Selam)'ın irtihali akabinde (Ali el-Murtaza tekvin-defin işleri ile iştigal eder iken) -ensar, muhacir erkânı- beni sakife bahçesinde halife intihabı için toplandı ve halifeyi seçtiler. hz. Ali -sonradan- neticeyi bildiren sahabeye sordu; "- Ensar bu işe ne dedi ve teklifleri ne oldu?" sahabi cevaben, "- halifelik mevzuunda kendilerinden de bir temsilci olmasını talep ettiler, lakin (ayrılık-gayrılık olur gerekçesiyle) kabül görmedi?" dedi. bu ihbar üzre hz. Ali, "- onlar Rasulüllah'ın 'Ensar'a ihsanda bulunulması' emrini duymamışlar mı? deyu mukabele etti.
tekraren, "- pekialâ, kureyş"in (muhaciran dememesine dikkatinizi celb-ederiz, imamın bu işlerin kabilecilik taasubuyla kotarıldığına teşrihi vardır) ne teklif ettiğini, hangi gerekçeri ileri sürdüğünü?" sordu. sahabe;"- Onlarda Rasulüllah a yakınlığı ve şecereyi(soy ağacını)''nı ileri sürdüler ve tekliflerini (hz. ebu bekir'in evs'in damadı olmasından da istifaden?) kabül ettirdiler!". buna mukabil imam; "- onlar şecere'den bahs açtılar lakin, 'meyvasını' unuttular?" diyerek -hilafetin kendi hakkı olduğuna- işaret etmiştir. haddizatında, "- dini bütün- Türk Milliyetçileri de -o ağacın en mütena- meyveleridir!"
Namı diğer Türk islam sentezi. Ya da siyasal islam endeksli milliyetçilik. Aslında ümmetçilikten pek farkı yok.
(bkz: özgür özel in pervin buldan la operaya gitmesi/#46759209)