dincilerin cevap veremeyeceği sorular

Allah madem herşeyi bilen herşey onun izniyle oluyor neden insanları sonucunu bildiği bir sınava sokuyorda milyarlarca insanın cehenneme gitmesine neden oluyor?
Edit:diğer bir sorum allah insanları çok seviyor bir bin sevap veriyo falan madem çok seviyo neden islamdan önce bozulacak 2 adet din gönderdi şimdi bunun yüzünden insanlar ayrılığa düştü kimisi hristiyan kimisi musevi kimisi müslüman oldu ilk gönderdiği dini neden koruyamadı?

Cehenneme gidecekleri sınava sokmadan atsaydı, böğürürdünüz yanarken suçumuz neydi diye.

istediğinizi sorun bana.

zakir naik izlemesi gereken yazar söylemi. yukarıda bahsi geçen kişi bu soruyu 40 dakikalık bir videoyla aptala anlatır gibi anlatmış ve konuya aydınlık getirmiştir.

tanrının gazabı nerde? eşcinsellik bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir diyen din mensupları. homoseksüellik var diye felaketler gazaplar veren tanrı, şu an nerde? 3 buçuk yaşındaki bebek, annesinin sevgilisi tarafından bağırsakları delinene kadar tecavüze uğrayıp ölen bebek için nerde? eskiden müdahale ediyordu. şu an nerde?

tanrının adaleti nerde?

eğer evreni bir tanrı yaratıysa neden mantık olarak her şeyi bildiği halde süreç öyle ilerlemiyor?

mesela evrimsel süreçte, önce bir şeyin basitini yapma sonra bu basitlikten karmaşıklığa gitme ve giderken bir sürü hata yapma var. bir tane yumurta döllenecekse bin tane yumurta neden var?
eğer amaç genetik çeşitliği arttırmaksa tanrı zaten her şeyi biliyor neden arttırıyor ki?

ayrıca bir şu an bilinen tek yaşam olan gezegen bizim gezegenimiz. hiçbir gezegende yaşama dair hiçbir buluntu yok. olsa bile trilyonlarca evrende belki yüzlerce bulunur.

bir tane gezegende yaşam olacaksa tanrı neden trilyonlarca gezegen yaratmış?
yani senin aklın var ve 10 kişi barınacak diye bin tane bina dikmezsin, bu nasıl bir akıl ki sadece bir gezegende yaşam var olsun diye bunca gezegeni yaratıyor?

ayrıca bir sürü tür yok olmuş. bunlar madem yok olacaktı neden var oldu?

bunları cevaplarsanız sevinirim.

https://galeri12.uludagso...er-var-ayetler_772010.jpg

anlayacağınızı bilsem "zaman kavramındaki" farklılığı açıklayarak cevap vermek isteyeceğim sorudur.

şöyle düşünün: (farklı da olsa düşünün ki en azından bu ve benzeri soruları yüzlerce kez sormayın)

insanlar için tarihin başında beri geçen ve hala geçmekte olan ve muhtemel gelecekte olan bütün zamanlar...

bunların hepsi tanrının katında tek bir "an" dan ibaret olabilir.

yani sen şimdi "ohooo 80 sene yaşamak baya uzun zamandır" diyorken,

yaratıcının katından insanlığın yaşadığı ve yaşayacağı tüm zamanlar tek bir "an"dan ibaret olabilir.

bu da demek olur ki "tanrı yaşananları önceden bilmiyor, o an yaşanan her şey onun gözünün önünde oluyor".

yani tanrı yaptıklarımızı sadece bir an görüyor ve hepsini o an biliyor.

adem i yaratıyor, ibrahim i ateşten kurtarıyor, isa nın ruhunu huzuruna çağırıyor...

hepsini kendisi için çok çok çok kısa bir an içerisinde yapıyor.

böylelikle bilmesi görmesinden kaynaklı bir hal almış oluyor.

imkansız değil, sadece farklı bir düşünce.

bazi durumlarin cezasini ya da mukafatini Allah dunya da verir. bazilarininkini de ahirette verir. biz dunyaya imtihana geldik. direkt cehenneme ya da cennete gitseydik, ne yaptik ta buraya geldik demez miydik ? dunyada yaptiklarimizin karsiligini ahirette alicaz.

dinci kesimi sadece müslüman olarak algılamak ya da o şekilde davranmak bile kargaşadan ortaya çıkar.
müslümanlık, hristiyanlık, musevilik...
bu durumda bunların hepsinin içinde dindar olan kesimler vardır.

sonuç olarak cevaplayamadığı sorular, tıpkı dindar olmayan ya da babama inanmayanların cevaplayamadığı ve meta-fizik diyerek geçiştirdiği cevaplarla aynıdır.

metaform olarak görünmez bir boyutun varlığı insan beynince kabul edliip çözüldüğüne göre;
insan gözünün 824 megapixselden daha fazlasını göremediği;
kulağın belli bir eşik altı ve üstünü duyamadığı gibi;
bu seviyelerde de yaşıyor olabilirler.

bir çok formsal durum var.
rahat olun yahu.
sonuçta ölünce anlarsınız gerçeği.
beklerim hepinizi.

cevap beklendiği için değil, çürütmek için sorulan sorulardır. yani uğraşıp mantıklı bir cevap verirseniz de cımbızla kelime alınır ve tekrar soru sorulur. yoksa her şeyin bir cevabı vardır.

Bizim cevap veremeyeceğimiz soru yoktur, sizde bu imkansızın içten içe bir yaratıcısı olduğuna inanmanıza rağmen, bir özenti bir ben inanmıyorum çabaları yüzünden saçma ironiler üretirsiniz. Ama bilmezsiniz ki evet dinciyim, kuş beyinliyim geri kafalıyım keşke benim kadar geri kafalı olsanız, pisliközentisi mk dinsiz pçleri, ok sakinim.

Kendinizi direkt cehennemde bulsanız neden cehennemdeyim diye sorardınız, bu yüzden dünya var demiş birkaç arkadaş.
Bu dediğiniz, allahın insanlık tarihi boyunca milyarlarca insanı sırf cehennemde sonsuza dek işkence çekmesi için yarattığı anlamına gelir.
Bu bana mükemmel bir yaratıcıdan çok, yolda gördüğü karıncaları sebepsizce ezip öldüren 5 yaşındaki çocuk planlaması gibi geliyor.

Gayba iman etmiş lan adam.

Yani Bir soruya cevap veremeyebileceğini baştan kabul etmiş zaten. (bkz: ateistlerin mal olduğu gerçegi).

" biz peygamber göndermediğimiz hiçbir topluluğa azap edici değiliz "

imam maturudıye göre bir insana tevhid tebliği ulaşmadığı taktirde Rabbini bulmakla sorumludur. Ancak o şekilde cennete gider.

imam esarıye göre ise bir insana tevhid tebliği emin ellerden gelmediği müddetçe tevhıtten sorumlu değildir, direkt cennete gider.

Burda sorulması gereken soru şu; sen neden herşeyin tesadüfen olduğuna inanmak istiyorsun? Oysa tabiatta iki taşı üst üste konmuş görsen bunu birilerinin yaptığına inanırsın. Sende biliyorsun ki herşeyin bir sahibi olmalı. Buna rağmen zina yapmak, içki içmek, faiz yemek, işçi hakkı sömürmek, tekelcılıgını devam ettirmek, açık saçık giyip egonu tatmin etmek için gerçeği aramak yerine, nefsi arzularını gerçek ve doğru yapmaya çalışıyorsun. Oysa sende biliyorsun ki yukardaki kötülüklerin kimse kendi aleyhine olmasını istemez. Sende iman et, Rabbine karşı kibirlenme ve kurtuluşa erenlerden ol.

" Allah katında tek din islam dır " yani adem as dan muhammed as tüm dinler aynıdır değişmez. Lakin her peygambere inen din zamanla tahrif edilir ve sapıtır. Burdan putperest dinler doğar ki bu dinlerin çoğu kaideleri ve ayetleri değişmemiş olabilir.

124000 peygamberin geldiği şu dünyada elbette Hindistan A da peygamber gelmiştir, yada tebliğ ulaşıp tahrif olmuştur.

" göğü büyük bir kudretle bina ettik ve biz onu genısletmekteyız"

Zarıyat 47

" insanların işlemiş oldukları hatalar yüzünden denizlerde ve karada bozulmalar olmuştur. Dönmeleri için Allah yapmış oldukları hataların karşılığının
bir kısmını dünyada onlara tattıracaktır"

Rum 41.

"Ne güneş aya erişebilir, ne de gece gündüzün önüne geçebilir. Hepsi belli bir yörüngede (felekte) yüzmektedirler"

Yasin 40.

"Yoksa onu muhammed uydurdmu diyorlar! Deki; haydi sizde onun denginde bir sure getirin ve Allah tan başka kim varsa yardıma çağırın. Sözünüzde samimi iseniz bunu yapın "

Yunus 38