bugün

ulu önderin yegane söylemlerindendir. fakat yanıldığı nokta din denen olgunun sandığı kadar temiz olmamasıdır.

(bkz: laiklik)
ilkokuldan itibaren ezberletilen; fakat asıl anlamı ve işlevini hala pek çok kişinin bilmediği efsane tanımdır.
ülkemizde her zaman yanlış anlaşılan bir müessesedir. din ve devlet işleri birbirinden ayrılma noktasında değildir laiklik laiklik din ve vicdan özgürlüğüdür.
19 mayıs Atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı ile kadir gecesinin aynı güne rastlamasıyla gerçekleşen ayrılık. Ancak bu kadar ayrılıyor.
neden ayrılmalı kısmını bir örnekle açıklamak isterim,

malum 17 aralık operasyonları ve sonrasında yaşanan süreç aslında bu fikir ile ilgili çok net örnekler sundu bize ve ben bunlardan birini, yani kardeşine sahip çık emri adı altında yaşananlara sebep olan kımselerin kollanması gerekteği fikrinin savunulması üzerinden devam edeceğim.

hukuk olayları toplumsal değerleri kullanmadan, kişilere indirgemeden, evrensel bakış açısı ve kurallar çerçevesinde değerlendirir.

yani hukuk açısından kardeşin korunması diye birşey olamaz çünkü herkes eşit görüldüğünden, birinin korunması veya diğerinin aşağıya çekilmesi diye birşey yoktur. burada belirtmek isterim ki bir insan olarak herkes hukuksuz bir toplumda belki kayrılır avantaj sağlar ancak gün gelir aşağıya çekilmede yaşar. bu yüzdendır ki adaletin temeli eşitlik ilkesine bağlı bir hukuk sistemidir.

gelelim dini inanışlarla yoruma,

burada kardeşine sahip çık kolla ile demek istenen şey basit şekliyle ona adeletli davran yardıma ihtiyacı olduğunda yanında oldur fakat bunu belki bilerek belki bilmeyerek ama çoğunluğu bilerek her fırsatta her şartta yardım et şeklinde yorumlamıştırlar. böyle birşey mümkün olabilir mi? yani hangi din kardeşin hırsızlık yapsa tecavüz etse adam bile öldürse ona yardım et diyebilir?

işte bunun gibi onlarca örnek var ve dinin aktardıkları çoğu zaman yoruma açık olduğundan vede insan tarafından sürekli çıkar doğrultusunda kullanıldığından adeletin olduğu bir yerde asla hukuk yerine geçemez.

bu yüzdendir ki din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması herkes için zorunluluktur.
laiklik kendisi icin baskısız ortam isteyenlerin aynı seyi baskaları içinde istemesidir. Kesinlikle devletin din üzerinde baskı kurması değildir.
ülkemizde bir türlü gerçekleştiremediğimiz şey,
din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması yani laiklik.
kesinlikle yapılan en doğru devrimdir.
ruh hastaları devletin başına gelmesin diye yapılması gerekendir.
(bkz: ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır)

görsel
normalde ayrıldığı zaman dinsiz devlet ibaresi konulur..
allah din işlerinden anlamaz amanasına da gelir.(haşa)
ilk teravih 22 nisan ilk oruç günü 23 nisandadır bu sene.
(bkz: dinin dünya işlerine karıştırılmaması)
(bkz: sekülerizm)
(bkz: dinden soyutlandırılmış hayat)
türkiye'de asla ve asla gerçekleştirilemeyecek "laiklik" ilkesidir. (bkz: kaynayan suya atılan kurbağa)