bir müslüman olarak üniversite'de felsefe bölümünü kazandım.
bölümü ateist biri olarak tamamladım.

din- ahlak felsefesi kitaplarını okumak yeterlidir. yıllarca insanları batırmak adına kullanılmıştır din.

hala da öyle. islam da, hristiynalık da, budizm de tek bir felsefeye inanıyor ''bu dünya bir sınav, asıl dünya öbür tarafta''

böylece ne oluyor? insanlar otoriteye karşı çıkmıyor. bu dünya bir sınav, oturup ibadet edelim aman etliye sütlüye karışmayalım.
allah şunu haram kıldı, bunu haram kıldı.

peki bu kimin işine geliyor ? otoritelerin.

eski zamanlarda krallar bile insanlar kendilerine itaat etsin diye '' beni tanrı gönderdi'' derdi. şurada biri çıksa ben kralım dese hasiktir ordan dersiniz ama yok beni tanrı gönderdi falan fıstık derse biad edersiniz.
eski türklerde de kut inancı vardı.

din ve tanrı, bu dünyanın insanlarını pasifleştirmek için konmuştur. tek felsefe kitabı okumayanların bunu anlamasını beklemiyorum.

din kitlelerin afyonudur vesselam.
hayatın "kader", başına gelenler "nasip", kötü olaylar "test", iyi olaylar "kısmet, mükafat" senin için. sorgulanamaz, herkesten üstün öğelerle dolusun. peygamberi, dini kanunları, allah'ı sorgulayamazsın. sebebini mantıksal olaylarla açıklayamadığın her olay senin için "mucize, allah'ın hikmeti" olmuş. din uğruna, tanrı uğruna işlenen suçlar senin için mantıklı sebeplere oturtulmuş durumda. mantıklı gelmeyenler de ya senin dinine inanmıyor ya da senin için "gerçek müslüman" değiller. söyler misin bana sen neden varsın o zaman ? neyi sorgulayıp, neyi değiştirebiliyorsun ?
katiyyen inanmadığım nadir şeylerdendir kimse bunu bana inandıramaz.
dini değerlerin kullanılması ile dinlerin uydurulmuş olması arasında hiçbir bağlantı olmadığı için üzerinde durulmaması gereken önermedir. ayrıca çok klasik olum bu argümanlar, keşke eğitim sistemi elini çenesine koymuş papağanlar yerine ciddi ciddi düşünen adamlar yetiştirse.
dini değerleri kullanmak isteyenlerin dini uyduramayacaklarını düşünen insanların fikir beyan ettiği konu.

işte keşke o at gözlüğünü bir çıkarabilseniz.
dinin tarihin kimi dönemlerinde toplumları pasifize etmek için kullanıldığı olmuşsa da, tam tersine hak kavgası üzerine kurulu bir ''karşı devrim'' niteliği taşıdığı da olmuştur. misalen muhammed'in 23 yıllık mücadelesi. ben muhammed'in bu gayretinde herhangi bir pasifleştirme dürtüsü göremiyorum, aksine bir uyanışın simgesidir muhammed ve davası.

dolayısı ile bu genelleme tamamı ile doğru olamaz.

(bkz: dine karşı din)
pasifleştirmekten daha ziyade belli bir kalıba sokmak, yaşamını belli kişilerin çıkarına göre şekillendirmek. etki alanını bu yöne doğru yönlendirmek ve gücü bu yapının ve o sistemden beslenenlerin hizmetine sunmaktır. sektördür din denilen bir nevi, dindarlar artıkça o sistem o kadar güçlü, o sistemden geçinenler o kadar güçlü olur. bunu fark edeni de sistemin kullandığı kişi tarafından yok edilir. yani iyi bir sistemdir kendi içinde.
bir müslüman olarak katılıyorum din çok kullanıldı, hala kullanılıyor.
ama bunun islamla bir alakası yok. insanlar kuranı okuyup anlasa böyle olmaz.