bugün

bir yazar.
selam, merhaba.
hoş gelmiş yazar.
hoş gelmiş yazar. sahiden yazar.
Bir naif ruh hissiyatına sürükledi gece gece ama ya çaylaklık entarileri?? Olsun, hoşgelmiş.
(bkz: amici diem perdidi)
açık oyladığını (en azından beni) ve kendi nick altını kendi açtığını düşünürsek popi olmaya gelmiş yazar. hoş gelmiş. hayırlısı bakalım.
Defterdeki yazıyı okuyan var mı
Bir gün gulersin bu haline ne kadar da acemiymisim dersin.
geleli 2 dakka olmuş ama
"sürekli yeni kişilere mesaj atar oldun, biraz dinlen bence.." mesajı alan yazarmış. hoşgeldinimi geri alıyorum. sevmem böyle tipleri.
sadece beni açık oyladığını sandığım yazar. gerçeği öğrenince yıkıldım. halbuki, halbuki...

hoş gelmiştir.
günümü harcadım ya da günümü kaybettim manasına gelen bir latince deyim. aynı zamanda kendi nick altını kendisi açan 11. nesil yazardır. hoşgelmiştir.
Bir yazar.

Çok samimiyetsiz geldi. Ya böylelerine bir tek ben mi irrite oluyorum.
Ac dc dinlemiyordur umarım yazarı.
Kitaplarla haşır neşir oldugunu dusundugum sakin bir yazardir.
Oldukça geniş bir müzik arşivi bulunan yazar.

Aman müzik önerisi istemeyin kendisinden. *
Tanrı'nın hayatıma çizmeyi unuttuğu kız kardeşim. "ismimizdeki kafiye gibi birlikte tam olmalıydık." demiştim tam 5 ay 11 gün önce, unutmamış. kafiyelerimi de getirdi beraberinde, şiir kokulu kadın.

olmazsan olmaz
büyümez çiçeklerim
toprağım havalanmaz
kurur gider bahçelerim.

Gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut.
benim hiç çin’de bir ablam olmadı
hiç çiçekçi dükkânım ivan milinski
üç galata gecesi ceneviz kerhânesinde
boyalı kunduralarıma büyük erkekliğime baktı kaldı
dişleri kâmilen altın dövülmüş bir kadının yüzü

peki bu güzel avratotu da kim yahu?
oldum olası ayakta bira içiyor
galiba yine yüz kişi ütülemiş kayıkta kızcağızı
biliyorsun işte bira içerken vergi vermek gücüme gidiyor
arkadaş
hem ne demeye o güllü agop ukalâsı otobüs paramı çekecekmiş
eve gitmek istemiyorum pazarlık ederiz hamamda yatarız
ulan git şimdi milli gelirden söz açma bana defol bas git yıkıl

mübeccel mübeccel ben ben olayım da seni hiç anlamayayım ha
n’olur uzat bacaklarını galata’dan denizlere uzat uzat da
zırlamadan anlat on ikisi de deli olan kardeşlerini mübeccel
anlat kimlerin yüreğinde kız kulesi gibi grev çivileri var
kimler boş sarnıçlara iğilmiş ha bağırır ha bağırır
sen kahırlanma bana gözlerim çin’de benim çiçek bahçelerine
kaçmış
benim hiç çin’de bir ablam olmamış hiç çiçekçi dükkânım
olmamış

geceleri galata’da gülerken bacaklarımız uzamış alıştık artık
ölüme
diyeceğim şu ivan milinski: ölüm için ayırdık geceleri gülerken
galata’da
yeni yılını içten dileklerle kutladığım yazarımız.
ilk geldiği gün hoşgeldinle karşılayıp ara ara da halini hatrını sordugum yazar. yalnızlık kendi tercihi olmasındır mı?
Bir yazar.

Beni seç beni seç beni seç.
can dostum diye söylemiyorum, bu kadar güzel bir insanı bünyesinde barındırmasından mütevellit sözlüğe destur çekip sağ ayakla girmemi sağlayan yazardır.
arkadaşlar, umarım yeni güne girerken destur çekmişsinizdir. zira güzeller güzeli, biricik can dostumun yıllar önce doğduğu gün olan üç nisan'ın ilk anlarındayız.
bir yazar, en "iyi ki doğmuş" olanından.
pek fazla konuşmuşluğumuz olmasa da çiçek bir kalbe sahip olduğunu düşündüğüm yazar.

yılları hep güzel ve huzurlu geçmesi dileğiyle.
hayatımda ne gördüm, ne konuştum. o yüzden doğum gününü gerçekten kutladığım yazar. çok iyi birisidir. hayatımda hiç görmedim. nice yaşlar olsun ne diyim. bir kez bile konuşmadım ama.

edit: savcılıkta görüşürüz..
ikizler burcusu sanırım run forrest run.
Sen yokken, yüzün evreni dolduracak kadar genleşiyor. Hayaletlerin akışkan haline geçiyorsun. Sen buradayken, yüzün koyulaşıyor; en ağır metallerin, iridyumların, cıvanın yoğunluğuna ulaşıyorsun. Bu ağırlık yüreğimin üzerine yıkılınca beni öldürüyor.

"Her şeyin sonunda, canımızı en çok acıtacak olan düşmanlarımızın sözcükleri değil, dostlarımızın sessizliğidir."