bugün

aslı devletin her sektörde bir fabrika veya işletmesi olması gerekliliği olacaktı. olamadı sebep için (bkz: zall)
sebebi şudur.
malum bizim işletme sahipleri buldukları parayla hemen gidip toprak veya daire alırlar.
100 daire 1000 daire neyse artık.
yani araştırayım geliştireyim, bu sektörde büyüyeyim demezler. bunun ispatı da uluslarası bir markamızın olmamasıdır.

bunun yanında devlet ar ge için onlara binlerce tl verir. genelde de bi halt çıkmaz.

misal enjeksiyon makinası üretimi tr de var ama büyük, öne çıkan bi marka yok. çoğu da dışarıdan gördüklerinden ilham! alırlar. kendileri araştırıp, geliştirip daha verimli, kullanışlı makina üretmezler. ilham dedik ya. ancak dışarıda çin ya da almanlar yapacakta bizimkiler de ilham alacak.

devlet bir sürü verimsiz teşvikler vereceğine ar ge amaçlı ama sınırlı sayıda da üretim yapan bir fabrika kursa, burada araştırma geliştirme yapıp bu sektördeki insanların ilham alacağı makinalar üretse süper olmaz mı?
ana fikir bu yani.
şimdi kimse, e devlet makinacılık mı yapacak demesin, e bankacılık yapıyor ya der hemde döverim.
Kesinlikle işin içinde devlet olacak arkadaş. Aksi takdirde bugünkü gibi uygulama ile hem devlet dolandırılır, hem de gariban halk sıkıntı yaşar. Mesela tarımda devlet yok, devlet dünyanın teşviğini veriyor, maalesef o teşvikler kötüniyetli kişilere gidiyor, hazineden hepimize ait olan paralar çarçur oluyor. Bunun yerine devlet o paralarla pek ala tarım işletmeleri kurabilir. Böylece hem istihdam sağlanmış olur, hem üretim artar hem de halk karaborsacılardan kurtulmuş olur. Ayrıca 657 denen prangadan kurtulunması şarttır. Devlette çalışan da özel sektördeki gibi harıl harıl çalışacak.
Ayrıca dolara gebe yaşamak da önlenebilir.
Devlet bunu isterse alasını yapar. Ancak günümüz Türkiyesinde bu bir ütopya. Şekeri, kağıdı dahi olmayan, samanı Rusyadan, sığırı brezilyadan, mercimeki kanadadan alan bir ülke olduk ne yazık ki.
kesinlikle olması gerekli şey. çünkü eğer siz sosyal devleti norveç finşandiyadaki gibi tam olarak uygulayamazsanız zengin fakir arasındaki uçurum hızla artarak fakirler köle durumuna gelir ve toplumun geneli olan fakir sınıf zenginler için yaşar zenginlerin rahatı için çok zor şartlar altında çalışıtırılır. tıpkı derebeylik ağaları gibi. ama siz devlet olarak her alanda en az 1 işletme açıp o işletmeden vergi almayarak ve de kar markajını düşük tutarak hem yoksul halkın ezilmemesini hemde paraya duyulan ihtiyacı azaltıp adaleti sağlayabilirsiniz. örnek et süt kurumu sosyal tesisler devlet hataneleri devlet okulları gibi gibi. bunu savunmayan buna karşı çıkan varsa bilin ki o kişi kendi rahatını düşünen zengindir kapitalisttir. insacıl olan sosyalkaptalizmdir. sosyalizmin ve kapitalizmin karması olan sistem.
devletin ilk kurulduğu yıllarda yapmaya çalıştığı olaydı.

kimileri özel sektör olmadığı için devlet bunu mecburen, geçici bir süreliğine yapmaya çalıştı tezini savunsa da (devletin özel sektör yaratmaya yönelik çalışmaları ile desteklerler) özel sektörün canlandığı alanlarda devlet o işletmeleri kapatmadı veya devretmedi. aynı anlayış devam etti.

halka arz etme safhasında fiyatın halk lehine bir oranda belirlenmesi ve karaborsacılık gibi olayların önüne geçilmesi açısından olması gereken olaydır.

ha çeşitli devlet kurumları bu iş için yok mu diyecekler olacaktır.
o kurumlar bir yere kadar müdahale etme hakkına sahiptir ve hakem görevi görmektedir. halk lehine bir durum söz konusu değildir.
oh nihayet birileri ilgilendi dediğim başlık.
ne açıdan dedim bunu türkiye açısından. benim burda yazdığımın bana oyalanmaktan başka bir getirisi yok.

şimdi dediğimiz şu. devlet örnek olsun.
mesela açsın bi pc fabrikası ama hakkaten yerli. yağsın senede 1000 tane pc ama fark yaratsın. ar ge ürünü olsun.
buradan da birilerini örnek almak isterse, yüksek sayıda üretmek isterse uygun koşullarla versin, patentini.
bak savunma sanayinde bi kıpıdanmalar var. o tesislerin çoğu devletin.
arkadaş özel sektör ar ge ye para ayırmıyor. ayoramıyor.
e öyle diye biz yeni bir ürün, eser çıkartmayalım mı tr olarak.
(bkz: devletçilik)