bugün

akepe iktidarı'nın şayet gerçekleştirdiği takdirde yapmış olacağı en önemli icraatlardan biri.
nedir bu dersane?
yıllardan beri milletin sırtında önemli bir kambur.
yok efendim x dersanesi şöyle hazırlıyormuş, yok efendim y dersanesi fethullahçıymış...
özdebir, mözdebir, güvender, müvender...

şimdi dışarıdan bir eğitmen getirelim ve ona türkiye'deki eğitim sistemini anlatalım.
efendim nedir eğitim sistemimiz?
ilköğretim 8 yıl, lise ve dengi okullar 4 yıl akabinde, yüksek okullar ve üniversite...

peki adam sormaz mı bize "bu dersaneler ne iş, ne ayak?" diye. sorar tabii.
biz ne cevap vereceğiz bu durumda?

ehm, şey kem küm... işte biz iyi eğitim veremiyoruz, öğrencilerimiz okullardaki bilgi eksikliğini bu kurumlar sayesinde kapatıyor...
ilahi, böyle bir eğitim sistemi olan bir memleketin ab'ye girebileceğini düşünmüyoruz değil mi?
insanlar boğazlarından kısıp da çocuklarını dersanelere gönderiyorlar,
hatırı sayılır bir kitle de çocuklarına bu fırsatı sunamıyor...

neden?
nedeni basit. yok ki adamda, asgari ücretli bir çalışan evladını nasıl dersaneye gönderebilir?

hani nerede sosyal devlet?
nerede fırsat eşitliği?

bir yanda, senede 10.000 yetele ödeyip çocuğunu öss'ye hazırlayan aile, diğer tarafta çocuğuna simit sattırarak ailesinin geçimine katkıda bulundurmaya mecbur aile...

ikinci ailenin çocuğunun içinde okuma aşkı varsa ve zeki ise bu yöntemle ve hiç hazırlanmadan üniversiteye girme şansı binde bir...
ya kendini bir cemaatin şevkatli kollarına teslim edecek, ya da ömür boyu sefalet içinde yüzecek...

doğru bir fikir sayın başbakan!!!
hemen uygulayınız bu sene. kapatın dersaneleri. kapatın ki zengin piçleri ile emekçi çocukları arasındaki uçurum daha fazla büyümesin.
kapatın ki bu vatanın evlatları cemaatlerin kucağına düşmesin.
kapatın ki, memlekette en azından bireylerin hayata başlangıç noktalarında fırsat eşitliğinden dolayı devlete güveni gelsin...

ya dersaneciler ve buradan geçimlerini sağlayanlar?
onlar da bunca yıldır yastık altı yaptıklarını yeyiversin...
siyasetçi olmanın gereği olarak dillendirilmiş bir söylemdir. ve ancak ;
eğer "dersaneler üzerinden siyaset yaparken siz 1 sene olan lise giriş sınavlarını 3 seneye yayarak öğrencileri bu kurumlara mahkum etmediniz mi?" sorusu da bu toplumda sorulmuyor ve tartışılmıyorsa akp bu stratejisinde ısrarcı olmakta haklıdır.
(bkz: yıkılsın camiler açılsın meyhaneler)
akp iktidarının yaklaşan yerel seçimlere istinaden yaptığı sözde atılımdır. sanırım tayyip "kömürü, mercimeği verdim, bir de yapın dediğim 3 çocuğun eğitim masraf yükünü kaldıracağımı söyleyeyim sonra gelsin oylar" diye düşünerek atmıştır bu adımı, söylemiştir o sözü. ama aklı başında olanlar ( %47 dahil değil buna ) bu söze kanmazlar, bilirlerki dershaneler üniversite sınavı var olduğu sürece güçlenecek, dershaneler olduğu sürece liselerde eğitim kalitesi düşecek, bu ülkenin eğitiminde reform için dershaneleri kaldırmak çözüm değildir kaldı ki hiç bir iktidarın gücü de yetmez buna. ayrıca sorarlar önce adama; kardeşim senin eğitiminin kalitesi ne alemde liselerde, lise eğitimi ne veriyor bu çocuklara, o eğitimle bir öğrenci o sınavda ne kadar başarılı olur, dershaneyi kaldırmak yerine sınavı kaldırmanın yolunu bulsan, üniversite mezununa iş sağlasan? ama zor di mi bunları yapmak? aklı başında adamın isteklerini karşılamak zordur. ama size %47 yeter, sen dershaneleri kadıracağım dersin, onlar inanır verir oyunu, sonra kaldırmazsın, keza sorarlarsa sana suçu anayasa mahkemesine, kuraklığa, küresel ısınmaya, ergenekona falan atarsın, yine inanırlar sana.
bu arada önemli not: tayyip abi be şu anaokullarının ( kreş, gündüz bakım evi olanlar ) fiyatlarını %50 yok yok %75 indireceğim de valla oyum sana. yahu bir anaokulunun aylık ücreti olmuş 900 ytl, vereceğiz çocuğu seneye, evde yorgan yastık yiyecez sonra. hadi gözünü seviyim yap bi güzellik!
* akp iktidarının, dershanelerde çalışmaktan başka seçeneği olmayan yüzlerce fen - edebiyat fakültesi mezunlarını ne yapacağını, onlara nasıl bir imkan sunacağını merak ettiğim söylem.
dersanelerde çalışan binlerce hizmetli ve öğretmenin işsiz kalması durumuna yol açacak olan söylemdir.
an itibari dersane sektörünün ile 4-5 milyar ytllik bir değeri olduğundan yapılması imkansıza yakın eylem. tahmini çalışan sayısı ise 50.000 kişi.

bu öneriyi ilk defa ortaya atan ise;

(bkz: kenan evren)
imkansiz öneridir.

akabinde özel okullari da kapatiniz o halde olacaktir.
sonra bu dershanelerde çalışan on binlerce öğretmen işsiz kalsın. ne de olsa seçimlerde dağıttığınız kömürleri yerler. sizin istediğiniz 3 çocuğa bakarlar! ondan sonra.

tanım : zırvalık, saçmalık dolu açıklama. öncelikle eğitim sistemini düzeltin, liselerin kalitesini yükseltin, lise mezunları iş bulsun ya da dershanesiz rahatlıkla üniversite kazansın, üniversite bitirenler rahatlıkla iş bulsunlar. ondan sonra kapatın dershaneleri.

zamanında bu ülkede tren garlarına gidilir, trenden inen eli yüzü düzgün adamların kolundan tutup getirilir katip veya yazman yapılırmış. zamanında bu ülkede lise mezunları öğretmen olmuşlar. kısaca bu ülke bu günlere kolay gelmedi. ya şimdi?
üniversite kapılarına dayanan öğrencileri içeri almıyorlar. üniversite bitiren öğrencileri öğretmen yapmak için kpss saçmalığını dayıyorlar önümüze. fen edebiyat mezunları iş bulamıyor. mühendisler işsiz. evet üç çocuk doğurun hatta imkanınız varsa 5-6 doğurun, üniversite kapılarına 1.5 milyon değil 2.5, 3.5 milyon insan dayansın!!!
vatan sevgisi ile hareket eden hükümetlerin yapılabileceği eylemlerden biri, beklenildiği üzere mevcut iktidar da bunu yapmamıştır, hatta sbs sınavlarını çıkararak dershane kurumunu perçinlemiştir, sektörü patlatmıştır. bir de utanmadan ''göndermeyin çocuklarınızı dershanelere'' falan demektedirler, bakanlar gazetecilere demeçlerinde mevcut eğitim sistemimizden şikayet etmektedirler, 6 yıldır direksiyonda babam varmış gibi.

dershanelerdeki öğretmen sayısı okullardakinden fazladır.

vatan sevgisi olmayınca;

- dershane sektöründe akılalmaz bir para dönmektedir, demek ki dershaneler kapatılamaz.
bir benzeri için :
- kara ulaşımı sektöründe inanılmaz bir para dönmektedir, demek ki raylı sisteme köklü geçiş yapılamaz.
(bkz: koç holding in vefasızlıkları)
uygulanması çok zor bir söylemdir.
eğer ki uygulanırsa da akabinde özel ders veren öğretmenler devreye girecektir. bu eşitlik anlamında öğrenciler arasında bulunan uçurumu daha da arttırır. yani en iyisi dersanelerin devam etmesidir.
tayyip erdoğan'ın son önerisi. dershaneler bari ne yaptıkları yönünden kontrol edilsin. bir kış sobaya yetecek kadar yaprak test dağıtılan dershanelerde çocuklara 'çocuklar, testlerden 20 sorudan 5 taneden fazla yanlışınız çıkıyorsa o konuya konu anlatımlı kitaptan çalışın, çözümlü örnekleri çözün' gibi önerilerde bulunmayan, sadece paranın hesabını yapan kurumlar oldu çıktılar çünkü. sadece çözümlü testleri çözüp, çözemediği soruların çözümlerini inceleyerek 1 ayda 20-30 net arttıran insanlar tanıyorum. ama dershanelerde inatla yaprak test dağıtılıyor.
görüntü yapmak için söylenendir. esas dersaneleri değil okulları kapatın. niye derseniz, biz okuduk da noldu aq.
eğitimde eşitlik için gerekli olan eylemdir.kesinlikle yapılmalıdır fakat yapılamayacaktır...
tek kademeli olan lgs ve öss gibi sınavları üçer dörder sınava bölen akp iktidarından duyunca pek de inandırıcı gelmeyen vaat. sen kalk önce milyon dolarlık hacmi olan sektörün ekmeğine yağ sür, ondan sonra da "dersaneleri kaldırilmalı" diyip halkın gözüne gir.

senin lise eğitimin böyle dandik olduğu sürece dersaneler kalkar etüd merkezleri patlar. onu da kaldırsan özel ders olayı beş katına çıkar. e milletin evinin içine de yasak koyamayacağına göre değişen hiçbirşey olmaz.
kaybolmayan sakızı bulmak bilimsel açıdan ne kadar zor ise, dersaneleri kapatmak da o kadar zordur.
once tum dershanelerin okula cevrilip, daha sonra tum okullarin dershaneye cevrilmesiyle cozulebilecek bir problemdir.
okullardaki eğitimi adam gibi verirsen, zaten dersaneye giden olmaz. benzeri bir durum: hatırla açılan kürtçe kurslarını, açılması için ne kadar gürültü koptu, sonra? giden olmadığı için birçoğu kapandı. bu kadar zor mu bunu akıl etmek. ha nasıl yaparsın o senin problemin. başa geçip yöneticiliğe soyunduysan bunun da çaresini bulacaksın * *. öyle bikbik konuşmakla olmuyor bu işler.
Dersanelerin özel okula çevrilmesiyle sonuçlanacak, mevcut durumu değiştirmeyecek olay. Ne demişler kapitalizmde çareler tükenmez.
akp nin yapmayacağı icraattır.yoksa yeşil sermaye ne yapar dersaneler kapatılırsa?
"öğrenciler, sınavlara hazırlanırken, artık dersaneye ihtiyaç duymasın ve okullar, dersanenin verdiği eğitimi karşılasın!" düşüncesi.
güncel Önemli Başlıklar