nafile bir çaba içerisine girmektir. depresyon bataklık gibidir. ne kadar çırpınırsanız, o kadar içine çeker sizi.
kurtulmak için en iyi yöntem durmaktır. hayat akarken durabilirseniz ki, bu da güç gerektirir, depresyon da hayatla beraber üstünüzden akıp geçer.

güçlü olmanın bir yolu da iyi dostlar bulabilmektir ki, bu da güç olan bir başka iştir. zaten yaşamak başlı başına güç iştir. bunu da biliyorsunuz ve yaşadığınıza göre güçlüsünüz.

tek yapmanız gereken zor zamanlarda içinize bakmak.
çözümü kati surette içine bakmamak olan bişeydir depresyon..çok düşünüp , çok içimize baktıkça bilakis gireriz depresyona..

her an ailen ölebilir , sen ölebilirsin..tüm hayaller , eyvah çorabım kaçtı , tüh ekmek almayı unuttumlar toprak olabilir..1 g siyanür senidürebilir..ohdaki 1 molarlık artış yüzünü yakabilir..ve şiddete çok meyillisin , bak bunu okurken bile kızmış olabilirsin , salak hefe lan demiş olabilrsin..gördün mü ben de ondan diyorum senin gibiyim diye..

kısaca içinize bakmayın..yok beckett'ın dediği gibi , batıcam en dibe daha iyi batıcam ki bi anda çıkayım diyorsanız o zaman buyrun içinize bakın , ne mal olduğun(m)uzu , ne kadar küçük değerler içinde yaşadığınız görün..bundan daha iyi bi batma yolu olamaz..
antidepresant tedavisiyle mümkün olan durumdur, ilaç kullanmayı sevmeyenler dağ bayır çayır demeden polyanna taklidi yapabilir.
bilinçli çaba gerektiren eylemdir. sadece yok olmak ve depresyonun içinde giderek daha çok kaybolmak istemenize rağmen, hayata dönebilmektir işin sırrı.
o depresyon kuyusuna düşmeye başladıysanız dibini mutlak olarak görmeniz gerekir. zaten siz istesenizde istemesenizde o kuyunun sonuna kadar düşeceksiniz. bu öyle bişeyki depresif haldeyken yapılan herşey, alınan her karar hep yanlış olmuştur. her atılan adımda daha da kötü bir hale sürüklenirsiniz. çünkü sağlıklı karar alma gibi durumunuz kalmamıştır. insanoğlu öyle bir canlı ki en kötüyü görmeden hayatında değişikliğe gitmeye başlamıyor. bişeyler kötü gittiğinde inatlaşıyor hayatla, hayatıyla. dışardan hep bir müdahale bekliyor. sanki olanların sorumlusu "kendi" değilmiş gibi.

birilerinin size yaptığınız hataların farkına vardırması gerekir. "paylaşma". yaşadıklarınızı paylaşmanız. olanı biteni birinin size izah etmesidir çözüm. bazen psikolojik bir destek, bazen en yakın dostlarla konuşmak. o aynayı birinin sizi gösterecek gibi tutması gerekir. o aynada sadece siluetinizi görmeyeceksiniz. yapılanları, yaptıklarınızı, hatalarınızı, kısacası sizin içinizi gösterecek. çözümü bulmak sizin elinizde olucak. bu durumdan kendinizi sadece sizin çabalarınız yine sizi kurtarabilir. tek bulmanız gerekense durum tespiti yapıcak biri. şunu unutmayın kimse sizi sizden iyi anlayamaz, anlayamayacaktırda. yol göstermelerini de beklemeyin, istemeyin. sadece durumu idrak edemiyorsunuz o haldeyken. gerisi size kalmış.

antidepresan ilaçlarınında faydalı olduğuna inanmıyorum ayrıca. beyinde bişeyler salgılatıyor ben mutlu oluyorum öyle mi? tüm sorunlarım geride mi kalıyor bu sayede? biraz bana sanki placebo etkisi yaratmak için verilen ilaçlar gibi geliyor. zararlarını saymakla bitmez zaten. aşırı kilo alımı, aşırı kilo verimi, boş boş gezen bir insan yaratma, vücutta kalıcı hasarlar, sersemlik, sürekli uyku hali... tek çözüm sizsiniz.
modern hayatın rahatlıgının batma hastalıgıdır depresyon. çözüm için rahatı battıgı yerden çıkarmak gerekir.
ileriyi görebilme çabası.yeni planlar,yeni kararlar ve yeni bir benlik oluştumak.insanın kendiyle başbaşa kalıp düşünmesi ve kendi kendini kurtarması.
çaba başladıysa kuyuya çok da düşülmemiş ya da kuyudan çıkmak üzeresiniz demektir. cunku gercekten ıcınde olduğunda hıc bır caba ve cıkma ıstegı bulamaz ınsan.
1-depresyon ne?
2-deprosyonda olduğunu nerden biliyorsun?
3-madem öyle bir yere girdin, şimdi çık.
durumu daha da kötü hale getirmesi muhtemel eylemdir. düzenli ilaç, nefes ve mümkünse dostlarla geçirilen zamanla vaziyet kabullenip olumsuz hislerin altında boğulunmamaya çalışılması daha makbuldur. kişi kendi çabasıyla ani bir şekilde depresyondan çıkamaz, çıkmaya da çalışmamalıdır, uzun süreçte adım adım olabilecek bir sonuçtur. o da biraz düşük ihtimaldir, ama olursa bile tek yolu budur.
insanı hayattan soğutup, geleceğini sadece uyumak ile geçirerek ölüme kadar olan süre düşüncesinin ruh ve fiziksel halidir..
bok çukurudur,ne kadar debelenirsen debelen,ancak dibe batarsın.
bazen en yükseğe ulaşmak için en dibe vurmak gerekir. korkmayın.
Çıkmaya çalışmak iyi bir şey. Normalde ağır depresyon hastaları iyileşmek, depresyondan çıkmak istemez. Ölüm odaklı çalışır beyni ve doktor yardımı gerekir.
çıkmaya çalışma aşamasına gelmişseniz yine mesafe katetmişsiniz demektir. bataklık gibi bir şey bu depresyon çıkmaya çalıştıkça batıyorsunuz. ama unutmayın ki dipte olmanın farklı bir hafifliği var daha kötüsü olamaz düşüncesinden kaynaklanan. en tepedeyken her şeyi kaybetme korkusundan, endişesinden daha rahat.
sakin olun ve elinizdeki karbonhidratları yere bırakın.

sesi açın birazcık daha;

https://www.youtube.com/watch?v=kv54_i0p6sc
çırpındıkça daha da batılacak eylem, akışına bırakın.
ne oluyor bana diye başlar, ne olacağım diye devam eder. kötü şeylere odaklanılırsa herşey olabilir. hiçbirşeyden zevk alınamasa da, hayata tutunacak birşeyler bulunursa atlatılabilir.
üretiyorsan yani sanatciysan bu devrede cok üretken de olabilirsin.