bugün

(bkz: japonyayı çin zannetmek)
--spoiler--
depremde taşıyıcı kirişi yıkılmış ve oturulamaz raporu aldığım bir çinliyi daha misafir etmekten onur duyuyorum.
--spoiler--
bu japonya da hiç mi çinli yok kardeşim.
(bkz: olur öyle)
uğur dündar'ın muhabirini 'son deprem nerede oldu? ve tokyo nerdedir ?' gibi sorular sormaya gönderdiğinde, bu yazara rastladığında bizi tv karşısında yaracak olan yazarın girdiği başlıktır. (bkz: tokyo nerede çin de)
"bu da mehdiyet döneminin bir alameti'dir" adnan oktar
son mesajında, "burada durum çok kötü ama asla pes etmiycez" demişti. ama yine de kendimi onun yerine koydum. "ülkemde binlerce insan ölse ve radyasyon tehlikesi olsa ben nereye kaçabilirdim?" dedim. onun, çaresiz olduğunu düşünmesi bile moralimi bozmaya yetti.ailemin iznini bile almadan, japon arkadaşıma bizde kalabiliceğini söyledim.

umarım bu olayı en az zararla atlatırlar. çünkü bazı yavşak,uçkur düşkünlerinin sandığının aksine, bu olay, insanların hayatlarını ciddi şekilde tehdit ediyor. o insanlar 2. çernobil vakası yaşamak üzerine. lütfen dünyanın yalnızca sizin penisiniz etrafında dönmediğini anlayın artık.
patlayan nükleer santralden sızan radyoaktif dalganın türkiye yi ziyaret ettiğinin belgesi niteliğinde başlıktır.şu durumda pek hoş bir başlık olmamış.
örnekle izah edilebilir.

rahmetli dedem mtvdeki siyahi r&b şarkıcıları görünce; "değiştir heri şu araplari!" derdi.
bu yorum da aynen bunun gibi:
"- bakayım, gözü çekik! Hmm kesin çinli bu!"

(bkz: her sakallıyı deden zannetmek)
ücretsiz cografya dersi vermeyi teklif etmeme neden olan yazar ifadesidir.
lise ve dengi bile kurtarmıyo.