bugün

Sürekli erteleyip durmasında hiç de hayra olmayan bir hikmet var ama hadi bakalım.
rumlara ve ermenilere ne vaat edileceği merak edilendir.

kürtlere verilecek olan pazarlıklardan belli zaten. güneydoğu anadolu'da kürt devletinin temelleri atıldı bina çıkılıyor artık.
asıl merak ettiğim bu devletin sınırları nereye dayanacak. batıda şanlıurfa ile yetinecekler mi? yoksa gaziantep'i, adana'yı hatta mersin'i de talep edecekler mi? (son haritalarda ve göçlerde mersin dahil talep ediyorlar!)

kuzeyde elazığ, tunceli, bingöl, muş, ağrı hattı ile yetinecekler mi? yoksa son haritalarda gösterildiği üzere ardahan, artvin, erzurum, erzincan'ı da talep edecekler mi?

rumlara çaktırmadan ince ince kıbrıs'ı peşkeş çekecekler mi? (trabzonspor'un maç için kıbrıs rum kesimine doğrudan uçuş yapması pek gündeme gelmedi ama neden şimdi?)

ermenilere ne vaat ediyorlar?

herkes alacağını alır ama ne hikmetse bu ülkenin asli unsuru olan alevilere talep ettikleri hiç bir hak verilmez.
neden çünkü bazıları çoğunluk olunca haklı olduklarını düşünür.
kendi inandıklarını başkalarına dayatmakta beis görmez.

gerçekten bir demokratikleşme paketi olacaksa alevilerin de talepleri yerine getirilmelidir.
sussunlar diye ağızlarına bir parmak bal çalmaktan fazlası yapılmalıdır.

buna karşın kürtler için verilen haklar eşit vatandaşlık / eşit hizmetten öteye gitmemelidir.
ülkedeki belli bir azınlık gruba kendi kendini yönetme hakkının verilmesi (ya da ulusal egemenliğin yetkilerinin bir kısmının devredilmesi) bölünmeye giden yolda harçtır.
özerkliğe giden yolda bir engelin daha aşılmasıdır.

arslan bulut bugünkü yazısında değinmiş.

---- alıntı -----

rte: "Bu reformları Türkiye'de şartlar oluştuğu için, engeller ortadan kalktığı için, 11 yıllık zincirin bir halkası olarak gerçekleştiriyoruz. AK Parti kurulduğu gün programında neyi ifade ettiyse, bugün şartlar oluştuğu için onu gerçekleştiriyor. Programımızda, tüzüğümüzde, seçim beyannamelerimizde ve kongrelerimizde çizdiğimiz çerçeve dahilinde milletimizi, ülkemizi, hakları oluşturuyor, verdiğimiz sözleri tek tek yerine getiriyoruz" diyor.

AKP'nin parti programının, bir lobi şirketi üzerinden gizli olarak New York'tan gönderildiğini bildiğimize göre Tayyip Erdoğan'ın kime ne söz verdiği de o belgeden ortaya çıkar.

AKP'nin Kurucular Kurulu kitabının 8'inci sayfasında "Partimiz merkeziyetçi devlet anlayışından vazgeçilmesini öngörür" sözünü vermiştir.

Parti programının 35'inci sayfasında da "Çağımız bir yönüyle küreselleşme çağı, diğer yönüyle yerelleşme ve yerel yönetimlerin devlet sistemleri içindeki ağırlıklarının arttığı bir çağdır" denilmektedir.
---- alıntı -----

http://www.ilk-kursun.com/haber/157890

hakkkımızda hayırlısı.
Dağ fare doğuracaktır, gündem değiştirmek için pazar gününden itibaren çalışmalara başlandı. Stad olayları , Terim'in gönderilmesi v.s.
açıklanır;

demokratikleşme paketini geç de yukarıda da yazmışlar, türkiye´de zaten aslen, koskoca manşetler halinde yazılması gerekip de hiçkimsenin yazamadığı, tırstığı gerçeklerden birisi de , akp partisinin parti tüzüğünün harbiden new york´tan fakslanmış olmasıdır.

gariptir, mesela abd´de böyle demokratik paketler olmaz. mesela orda da 10 milyon alman yaşıyomuş, veriverseler ya bi tüzel özerk devlet statüsü oradaki almanlara da...di mi?...abd yani şimdi "demokratik" bi ülke olmuyo mu?...

mesela fransa, britany yarımadası dediğimiz yarımada da breton dili diye bi dil, bambaşka bi dil, ama herhangi bi resmiyeti yok. hiç yok. demek ki fransa da "anti demokratik" bi ülke.

türkiye deki iktidar partinin tüzüğü gibi bi fransız partisinin tüzüğü de new york´tan fakslanmış mıdır acaba?...

bence öyle bi şey olmamıştır.

ne kadar neyi demokratikleştirecekler, niye yapacaklar, diye insan sormadan edemiyo tabii..

ama bi de şu b.o.p vardı, hatta tayyip çiğim ilk zamanlarda tv´ye çıkıp "abdnin genişletilmiş ortadoğu projesinde, diyarbakır bir yıldız olabilir" demişti. o söylemleriyle bop´a aslen resmiyet kazandırmaya çalıştığını, sanki gayet normal bi şeyden bahsediyormuş gibi bop´tan bahsederek insanları buna alıştırmaya çalıştırdığını bugün çok daha güzel değerlendirebiliyoruz.

eğer daha önce de söylendiği üzre "dağ fare doğurmazsa" bu konu, bop ´un işlevsel ayaklarından birisidir.

yoksa böyle bir demokrasi paketini abd, almanya, hollanda, fransa falan uygulamaz. sen vatandaşlığa geçtiğin zaman almanya´da, abd´de sana ezbere kendi milli marşını söyletir, o alman pasaportlu çarşaflı kadınlara falan, vrak vrak alman milli marşını ezbere söyletmeden vermezler adama o pasaportu.

özgürlük veren demokrasi paketiymiş...güliim bari !!