bugün

"bu türkiye'de dekolteyi en iyi ben taşıyorum". bunu söyleyen ismi lazım olmayan bir manken. nedir bu dekolteyi taşımak? "çıplaklık en iyi bana yakışıyor" mu, "taş gibiyim taş" mı, "dekoltenin hakkını veriyorum" mu?
göt baş görmeyi çok seven türkLer bu sözü duyunca tahrik kat sayıLarı tavan yapmıştır."heLaL oLsun Lan abLaya ne güzeLde taşıyor dekoLteyi.MeaaaşaLahhh."diye sözLer duyuLur gözLemLenir oLmuştur.* *
kendine güveni olmayan insanların orasını burasını fazlasıyla açıp kendine (vücuduna) çok güvendiğini gösterme çabasıdır. fazlası göz yorar dimağı bulandırır. birde açık olan yerleri o 2 parça kumaşla çekiştirip kapatma çabası vardır ki komiktir güven çabasını boşa çıkarır.
(bkz: gül gölge)
hoppala paşam malkara keşan bir fiildir. dekolteyi taşımak yoktur, dekolteden taşmak vardır.
bedeni yormayacak kadar hafif(!) bir yük olduğundan, taşınması da marifet sayılmaz.
orasını burasını görgüsüzce açıp, açmaktan utanmamakla kalmayıp üstüne bir de 'iyi ki de yaptım.'ın deyimidir
yurdum hamallarının üste para vererek yapmak isteyecekleri transport işlemi.
kadınların erkeklerden daha iyi tasıdıgı açık eylem.
iyi taşıyabilmek için bazı bölgelerde standart ölçülerde çıkıntıların bulunmasını gerekli kılan hal... fazla mal, yazık ki burada göz çıkartıyor, ne az ne fazla...

e tabi at gibi bir yürüyüş ile ne kadar standart ölçülerde olursan ol, itici olursun. illa ki bir ayak diğerinin önüne ve minik adımlarla, topuklu ayakkabıyı unutmamak gerekir.
orospuluk katsayısını belirleyen önemli bir faktördür.
alt yapı isteyen bir eylem,yani kesinlikle malzemenin sağlam olması gerekiyor dekolteyi taşımak için.eğer öyleyse zaten dekolte kendi kendini taşıyıp size yardımcı oluyor.
güzel bir vücut ve özgüven ister.kişinin kendine ve vücuduna güvenmesi ve özellikle dik yürümesi gerekirki dekolte bir işe yarasın.notre dame'ın kamburuda dekolte giyebilir fakat önemli olan giydiğinin taşınmasıdır.
(bkz: cansu dere) (bkz: ne giyse yakışandır)