bugün

Çocukluk anılarımı hatırlıyorum. Elimi tuttuğun, beni gezdirdiğin, espriler yaparak beni güldürdüğün anıları. Ama artık hepsi birer hatıra. Sonsuzluğa ulaşacağım güne kadar sadece anılarımda yaşayacaksın. Sevdiğimiz insanlarla son bir kez konuşmamıza, onları sevdiğimizi söylememize bile izin vermeyen, kolay ve ani olan bu ölümden nefret ediyorum. Kendime ve aileme çok sinirliyim, 8 yıldır yanına bile gelmedik. Her telefon konuşmamızda “yanıma gelin, sonra pişman olursunuz” derdin ama inanmazdık, haklıydın..
köprüyü geçene kadar ayıya verilen isim
Yılda birkaç kez karşılaştığım bir dayım var.
Haremi var adamın mübarek. Karısıyla boşanma evresinde. iki tane sevgilisi var. Yengemden dört çocuğu,sevgilisinden bir çocuğu var. Diğeri de yakında doğurur Heralde. Tipsizin de teki.
iki sevgilisi ve dayı dediğimiz kişi birlikte yaşıyorlarmış galiba. Sonra kadınlar neden eziliyor edebiyatı yapıyoruz. Böyle kadınlar ve adamlar oldukça daha çok konuşuruz biz.
Sadece çocuklarına üzülüyorum. Babalarıyla arada bir oturdukları içki masasından başka paylaştıkları,birlikte oldukları başka bir şey yok.
Dayı annenin kardeşi ama bizde annemle ve teyzemle alakası olmayan kişilik.
"hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. fakat dayı olamazsınız."

(somut, 24.03.2010 00.30)

dayı... asla olamayacağım şey. çünkü dayı olmanın en ön koşulu olan "kız kardeş sahibi olma" kriterine sahip değilim. bu yüzdendir ki bir dayı olamayacağım ve bu yüzdendir ki bir ömür bunun eksikliğini hissedeceğim. sadece bir "amca" olabileceğim. evet evet, sadece bir amca... hani nuri alço'nun "amca baba yarısıdır yavrum" diyerek malum babalığını gösterip makamına leke sürdüğü amcalık. hani şu "köprüaltı cam cam, siksin seni amcam" tekerlemelerine konu olarak çocukların gözündeki sapıklık imajı sağlamlaştırılan amcalık. hani küçükken annelerimizin "tanımadığın amcalardan bir şey alma" diye bizi uyardığı amcalık. böyle bir dünyada amca olmak istemiyorum ben arkadaşım. önce amcalık makamına iade-i itibar yapılsın sonra.

ama dayılık öyle mi? dayının söylenişinde bile güven aşılayan bir şey yok mu? kurtlar vadisi olsun, ezel olsun bu dizilerde en sağlam karakterlere hep bu yüzden dayı denmedi mi? hani şu aralar fırtına gibi esen ezel dizisinde tuncel kurtiz dayı değil de amca olsaydı şimdiki karizmasına ulaşabilir miydi?

-nasıl amca? nasıl ihanet ederler bana?
+mesele ihanet etmek değil yeğen. mesele ihanetin bedeline de katlanabilmekte.
-ne diyon amca ya? bi sigigit alüminyum! benim derdim başımdan aşkın sen ne diyon...

işte ramiz dayı'yı değil de ramiz amca'yı izliyor olsaydık aynen böyle olacaktı durumu koskoca ramiz'in. yalnız haklı burada eleman. ramiz amca ne lan hakkaten!

sonra mesela kabadayı diye bir şey var. "dayı mısın lan!" falan denir. buram buram erkeklik akıyor dayı kelimesinden. ama amca ne lan? amca ne! tövbe yarabbim...

dayı olanlar ve olabilecekler, size sesleniyorum. bulunduğunuz konumun kıymetini iyi bilin. yeğenlerinize iyi bakın. ben ağlamaya gidiyorum.
annenin erkek kardeşi veya abisi..
ilk yeğeninizin size seslenirken dilinden düşecek iki sıfattan biri o anı tarif edemez o hazzı tekrar kolay kolay yaşayamazsınız.
Iki tane dayim var, buyuk olan bir ada almayi dusunuyor. Yahu adam fakirleri anlamak icin piyango bileti almaya kalkti ve umarim bana cikar da o fakirler bir sey alamaz dedi. Uzmeyin dayimi, fakirleri sevse iyi insan aslinda...
(bkz: dursun karataş)
amcadan daha yakın, daha bir sevilesi insandır.
hayatım boyunca eksikliğini duyduğum insan. babanın eksikliği, amcanın başıboşluğu gibi durumlarda ihtiyacınız olan dayıdır. geçen evli olan kardeşime sordum. sen hiç büyürken dayı aradın mı hayatında. o da benim gibi düşünüyormuş. peki dedim sence senin ufaklıklara iyi bir dayı olabilecek miyim? ona ne şüphe. *
1995 yılında şerefsiz evlatlarınca kahpece vurulmuş ve aslanlar gibi şehadet şerbetini içmiş canımın parçası. çok özlüyorum çok.
Dayı dediğin biraz itlik biraz şerefsizlik yapacak 'fıstığım' diyorsa bi dayı ya bizimkiler dayı değil ya sizinki.
güzel di seninle aynı yolu paylaşmak. farklı kaldırımlarda olsak da... hoşcakal.
60s cafenin sahibi,süper insan.

(bkz: 60s cafe)
aklıma hep "ali" ismini getiren insandır. nerdeyse herkesin bir "ali dayısı" vardır diycem. *