bugün

türkiye cumhuriyeti dışişleri bakanının gazze'de sergilediği rezillik ve show dur.

30 yıldır türkiye'de akan kan için, ölen insanlar için, hangi asker cenazesin'de, hangi platform da ağlamıştır davutoğlu, hiç bir yerde.

gazze saldırısında ölen filistinli için ağlaması hemde hıçkıra,
hıçkıra ağlaması türk halkı adına utanç vericidir.

30 yılda bu uğurda ölen insanların yakınlarını rencide edicidir.

şimdi bazı koyun beyinli akepe savunucuları ne var;

davutoğlu da insan, gördükleri karşısında duygulanmış hıçkıra, hıçkıra ağlamış diyecektir.

iyide kardeşim davutoğlu türkiye sınırları içinde insan değil mi, şimdiye kadar pkk ile yapılan
savaş da ölenler insan değilmiydi diye sormak gerekir.
recep tay-yeapin nin israil 3 ölü için dünyayı ayağa kaldırdı deyip günde 5 10 şehitin olduğu kendi ülkesinde şehitler için sessiz kalması durumuyla aynı rezilliktir.
fiiliyatta bir şey yapamayınca ağlayarak durumu kurtarmaya çalışan davutoğlu'nun durumu.
türkiye cumhuriyeti dışişleri bakanına yakışmayacak harekettir.

dışişleri bakanlığı ciddi bir kurum olmaktan çıkıp oy avcılığı yapılan ağlak bir kurum haline getirilmiştir.

ülkemizi temsilen orada filistin halkına destek verdiği iddia edilen bir şahısın salya sümük hönkürerek ağlaması temsil ettiği ülkenin insanları adına utanç vericidir.
(bkz: ahmet davutoğlu nun ağlaması)
(bkz: ahmet davutoğlu nun ağlaması)
burak yılmaz ın m united ı da boş geçmemesi gibi bir olaydır.
öngörüsü yüksek insan. ağladı çünkü bi düşündü; lan biz bu ülkeyi nerden nereye getirdik. az kaldı. filistinliler gibi olmamız yakındır dedi. türkiyenin geleceğini görüp ağlamıştır. ne melanet insanlarız be diye...
maalesef bizim siyasetimizin amacını gösterir bir nevi. gazzede, arakan da ölen müslümanlara salya sümük ağlanır. ancak hergün 3 er 5 er kalkan şehit tabutlarına kafa çevirilir. bu da gazzede, arakanda ölenler müslümanda şehit olan vatan evlatları budist mi? diye sordurur.
şaşırtıcı gelmeyen olaydır.

burjuvazinin iki yüzlü siyasetinde ağlamak, olayın dramatizmini artırır.

tayyip, arınç, davutoğlu.

hem katlederim, hem ağlarım, hem de israille her türlü ekonomik, askeri işbirliğini sürdürürüm, ben böyleyim.

ha bir de timsah vardı. doğru.
göz yaşlarını inceden inceden incelediğim ancak göremediğim ağlamadır. güzel bir film yapabilirler bizim başbakan cenahı, şöyle ağlak mağlak!
sahiden var mıydı göz yaşı? *
valla ben gözünü gördüm, yaşına yetişemedim dediğim durum. yaş bilem yoktu ki ya la.
suriyedeki masum insanların ölümlerinin sorumlulukları aklına gelmiştir,duygusal patlama yaşamıştır diycem ama hiç te doğal bir ğlama hali yok o yüzden diyemiyorum.tarih bunları ağlayarak siyaset yapanlar diye yazacak.
işgüzarlıktır. o kadar şehit veriyoruz hiç böyle ağladığını görmedik. bu millet bunları yemez.
Çapı bu kadar olduğundandır. nasıl ki tayyip erdoğan diyordu siyasetçi açlık grevi yapmaz, siyasetçi görevle ilgili bir konuda ekran karşısında ağlamaz da. Orada zaten yeteri kadar ağlayan kadın var, gelip de ağlayacak adamlara ihtiyaç yok orda. Sen de gidip ağlıyorsan ordakiler ört ki ölem derler.

Hadi toplasana Hamas'ı Hatay'a, Antep'e. Orda kamplar kur, Hamas militanlarını eğit. Esad yaparken böyle bir zulüme seyirci kalamam diyorsun, israil yaparken bari ağlayayım da insan içine çıkayım mı diyorsun. Olmaz Davutoğlu, mızrak çuvala sığmaz.
Davutoğlu'nun gazze de ağlaması saçma bir davranıştır. ilk önce kendi ülkesinde terör yüzünden ölen insanlara bakması gerekiyor.
(bkz: ahmet davutoğlu nun ağlaması)