bugün

veri, bilgi.
bilginin saf hali, işlenmemiştir.3 basamaklı bilgi merdiveninin ilk basamağı olup sıralama şu şekildedir. veri, enformasyon ,bilgi(data,informaiton,knowledge)
bilgisayardan silindiği vakit, data recovery programları yardımıyla geri getirilmeye çalışılır.
tekil hali datum'dur.
Evrenin Temeli Neden Madde ya da Enerji Değildir de DATA’dır?

Bilgi, tellerden, genlerden, beyin hücrelerinden ve kuarklardan her yerden akmakta. Ancak ,bu şimdi bize her yerde var gözükse de, bu zamana dek,bizim, bilginin ne olduğu ve nasıl işlediği konusunda farkındalığımız yoktu. Bilim yazarı James Gleick “Enformasyon-Bilgi” adlı yeni kitabında, yaşamlarımızda bilginin yükselen rolünü ve yeni teknolojilerin hızlarını, sayılarını ve önemini artırarak devam etmesinin yollarını belgelemektedir. Ulusal Kitap Ödülüne Aday finalist olan ve biyografisinde de Pulitzer ödülünde finale kalan Richard Feynman ve Isaac Newton’un yer aldığı Gleick, “Kaos” adlı ilk kitabı için destansı hesaplarını derlemekde 7 yıl harcamış.
Yaşamın, evrenin, herşeyin temel gücünün birleşik hikayesi hakkındaki görüşlerini öğrenmek için, Wired dergisi Gleick ile yaptığı röportajı sizlere sunar:
Kevin Kelly: Sizi bilgi hakkında bu kadar çok şey yazmaya ne teşvik etti?
James Gleick: Tüm kariyerim boyunca bu kitabı düşündüm. Kaos adlı kitabım üzerinde çalışırken, Santa Cruz’daki Dinamik Sistemler Topluluğunun genç isyancıları, bana Claude Shannon’ın enformasyon teorisini açıklamaya çalıştılar. O zaman anlamamıştım. Shannon’ın fikirlerini incelemek bu kitabın dayanak noktası oldu.
Kelly: Bu fikirler neydi?
Gleick: Shannon enformasyonun nosyonunun mana ile alakası olmadığını söyler. Zerrelerin sicimleri–birşey ister doğru olsun, ister tamamen yanlış ya da sadece anlamsız saçmalık olsa da– bir niceliğe sahiptir. Eğer bir bilimadamı ya da mühendis olsanız, size bu fikir çok özgürleştirici gelirdi; bu sizin enformasyona manipüle edilebilir, yönlendirilebilir şekilde davranmanızı sağlardı.
Kelly: ve bu şeyi nasıl tanımlarsınız?
Gleick: Bilimsel olarak, enformasyon-bilgi bir seçenektir-bir evet ya da hayır seçeneği-. Daha geniş anlamda, enformasyon dünyamızı bilgilendiren herşeydir- yazma, resim, müzik, para-.
Kelly: Ve enformasyonun nasıl işlediğini anladığımız, bu bedenlerimizin ve zihnimizin de nasıl çalıştığını da anlamamızı sağlar.
Gleick: Evet. Enformasyon bizim biyolojik maddemiz için önemli—genetik kodumuz bir bilgi. Ancak, 1950’den önce kalıtımın kodla herhangi bir ilgisinin olduğu bilinmiyordu. Ve telegrafın icadından sonra tıpkı teller gibi, sinirlerimizin de mesaj taşıdığını anladık. Geçmişte tarihe baktığımızda, pek çok farklı hikayenin tümünün bilgi hakkındaki hikayelere dönüştüğünü görürsünüz.
Kelly: “Enformasyon-Bilgi” adlı başlığınız hakkında konuşalım. Burada bu başlıkla ne yapmaya çalıştınız?
Gleick: [gülüyor] Ne söyleyebilirim ki?.. Önceden benim aklıma gelen bir şeydi bu. Bunu neden tam olarak bulduğumun gereğinden fazla bilincinde olmamaya çalıştım.
Kelly: Bana ettiği ifade; enformasyon, belirsiz bir genellemeden daha çok belirgin, kesin bir şey.
Gleick: Anlatılmak isteneni doğru anlamışsın.
Kelly: Bu sizin 6. Kitabınız. Giderek artan uygun ve kullanılabilir bilgi sizin kitap yazmanızı nasıl değiştirdi? Halâ kütüphaneye gidiyor musunuz?
Gleick: Bu kitabın bir bölümünde ilk bilgisayar programcısı olan Ada Byron gibi 19.Yüzyıldan insanlara odaklanıldı. Onun yaşamını öğrenmek istiyorsanız, mektuplarını okumalısınız. Pek çoğu toplanıp, yayınlandı ama bazıları yayınlanmadı. Bunları görmek için,Fiziksel olarak British Library- ingiliz Kütüphanesine gitmelisiniz ve bir kağıt ve kalemle bunu okuma talebinde bulunmak için yazmalısınız ve tıpkı bir kutsal sunma gibi birisinin bu mektupları size getirmesini beklemelisiniz.Bu işin daha ne kadar işleyeceğini bilmiyorum ama bu tarzın halâ işliyor olması hoş.
Kelly: Bu kütüphaneyi 5000 mil katedip de ziyaret edeceğimize, evde pijamalarımızla oturup bunu bir PDF dosyası olarak okumanın da bir hoşluğu yok mu?
Gleick: Hoşluğu yok. Sadece daha hızlı ve daha etkili. Bundan 5 sene önce bazı şeylerde kapsamlı kullanım için Google Kitaplarını bile hazırlarken kendimi kütüphaneye gider buldum ve okuyucularım bundan 5 yıl önce mümkün olmayan ama şimdi bu Google kitaplarını kullanarak, referanslarım doğrultusunda benim adımlarımı takip edip,kaynağa gidebilirler.
Kelly: Sizin kitabınızda gösterilen her bir yeni iletişim icadı —Afrika’nın konuşan davulları, ilk semafor telgraf—ütopik rapsodi ve müthiş korkuyu tahmin etmeye ilham oldu.
Gleick: Bilgisayarın bizi akıllı yapacağı söyleyen insanlra bunu telgraf için de söylemişlerdi.Bunun yanında, internetin bizi aptal yapacağını söyleyenler, yine aynı şekilde telgraf için de bunu düşünmüşlerdi. Bence, bizler her ne kadar onlarla daha güçlensek de yeni teknolojilerin zararlı sonuçları hakkında endişelenme konusunda her zaman haklıyız. Tarih bu yeni havalı aletlere karşı ne panik ve ne de çok emin olmamızın gerektiğini bize söyler. Hassas bir denge vardır.
Kelly: Hazır havalı yeni şeyler hakkında konuşurken, Twitter ve Facebook hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gleick: Bir süre kullandım ama artık ortalarda olmadığımdan dolayı özür dilemeyeceğim. Bizler orada dışarda, seçeceğimiz enformasyon teknolojisinin büyük bir menüsüne sahibiz. Bütün mesele bu değil mi?
Kelly: Ama yine de yeni teknolojiler hak ettikleri ilgiyi elde edemiyorlar. Sizin 1820’lerde yaşayan ve o yüzyıl boyunca o da dahil kimsenin yapamadığı bilgisayarın temel kavramını icad eden Charles Babbage hakkındaki hikayenize bayıldım.
Gleick: Babbage zamanın ötesinde bir adamdı.insanlar onun ne ortaya koyduğunu anlayamadılar.Kendisi matematikçiydi ama makinenin-bilgisayarın programlanması üzerinde de çalışıyordu.Ayrıca maymuncuk ve demiryolu trenlerinin programları ve kritografi-şifreli yazı konularına da saplantısı vardı.
Kelly: Kendisi prototip bir hackerdır!
Gleick: Evet, bugün bu işi yapan pek çok kişi var ve bizler bunların sahip oldukları ortak yönünün farkındayız: Enformasyon!
Kelly: Kitabınıza göre herşeyin dayanağı “enformasyon”.
Gleick: Modern fizik, nihai temel parçacık olarak bit’leri-0 ve 1’li iki rakamlı sistemi incelemeye başladı. John Wheeler’ın fikrini “bit’den ona” şeklinde özetlemiştir. Bununla şunu demek istiyor; fiziki evrenin temeli ne maddedir, ne de enerji, bir bit-zerre enformasyondur.
Kelly: Bu kulağa oldukça sipiritüel geliyor… madde dünyası aslında madde değil.
Gleick: Biliyorum çok sihirli geliyor kulağa.Ama bu çok doğru, düzgün şekilde anlaşılmalı. Enformasyon madde bazına sahip..Bir şey tarafından iletilmeli.
Kelly: Uç görüş; tüm bu zerreler-bit’ler “evren” adı altında işleyen bu çok büyük bir bilgisayarı işleten atomları oluşturmakta ki bu fikir ilk olarak Babbage tarafından ortaya atılmıştır.
Gleick: Evrenin ne olduğu konusundaki algımızı yok etmediği, bilgisayarın da ne olduğu konusundaki algımızı genişlettiği sürece bu mecaz anlamlı geliyor.
Kelly: Ama söylediğiniz üzere,bazı bilimadamları bunun mecaz olmadığını dile getiriyorlar: “Bilindik evren sadece bir enformasyon-bilgidir.”
Gleick: Ben fizikçi değilim ama bu kavram bizim hepimizin kabul ettiği bir şeyle yankılanıyor: Bilgi-enformasyon en çok önem verdiğimiz şey. Bilginin dünyamızda oynadığı rol ne kadar çok anlarsak, o kadar yetenekli, becerikli vatandaşlar oluruz.
bilgi ya da veri demektir. bir gram dna'nın bilgi kapasitesi 3.4 × 10^21 bitsdir. dünyadaki toplam digital bilgi miktarı 4.7×10^21 bitsdir (2009 verisine göre). bir mol grafitin içerdiği bilgi miktarı 6.0×10^23 bitsdir. oda sıcaklığında bir mol suyun içerdiği bilgi miktarı 7.3×10^24 bitsdir. ortalama bir insan beyni için bekenstein sınırı (yani uzay-zaman içindeki sonlu büyüklükte bir bölgenin içerebileceği maksimum bilgi miktarı) yaklaşık olarak 2,6 x 10^42 bitsdir. güneşin termodinamik entropisi yaklaşık olarak 10^58 bitsdir. samanyolunun yaklaşık termodinamik entropisi 10^69 bitsdir. bir güneş kütlesindeki karadeliğin içerdiği yaklaşık bilgi 1.5×10^77 bitsdir. gravitasyon hariç gözlemlenebilir evrenin bilgi kapasitesi 10^90 bitsdir.

kaynak: wikipedia
görsel