bugün

ingiliz haftalık dergisi The Economist in bu haftaki sayısında yapılan türkiye yorumu. tamam belli şeyleri biz de eleştiriyoruz da size ne be bilader bu kadar da karışmayın bu ülkenin içişlerine...

(bkz: bsgçk)
akıl ve bilimin yol göstericiliği türklere fazla geliyor. onlar şeyh ve dervişlerin zırvalarıyla yetinsinlerin ingilizcesi.
türkiye' yi ab' ye çeşitli sebeplerle şikayet edenlerin çok hoşlarına gidecek bir yorumdur. büyük ihtimal birazdan dergi editörünü arayıp hem tebrik edecekler hem de eklemeler yapmasını rica edeceklerdir.
tüm dünya türkiye'yi ellerinde oyuncak etmiş oynarken, bizler bunu ciddiye alarak üzülüyoruz. milletimizi oyuncak haline getiren oyuncakçı amcaların kıs kıs gülüşleri hala kulaklarımda.
"bu ülkeye en çok yakışan gömlek kemalist gömlektir ve bizim kemalist gömleğimiz sizin bu konulara burnunuzu sokmanıza izin vermediği için sizi rahatsız ediyor" şeklinde cevap verilesi küstah ifadedir.
son yüzyılın en iyi lideri ve devrimcisi olarak kabul edilen atatürk'ün gene neyi birilerine battı acaba merak ediyorum.

--spoiler--
Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye nin doğması yeni Türkiye nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha basarı ile gösteren bir örnek yoktur.

John F.KENNEDY
--spoiler--

--spoiler--
ABD de Brown Üniversitesi öğretim görevlisi Profesör Arnold Ludwig, geliştirdiği bir metodoloji sonucunda, Atatürk ün 20. yüzyılın en büyük siyasi lideri olduğunu ortaya koydu.

Dağın Arslanı: Siyasi "Liderliğin Doğası" adlı kitabın yazarı Prof. Ludwig, Amerika Atatürk Derneği nin (ASA)toplantısında, geliştirdiği "siyasi büyüklük skalası" ile, Atatürk ü işbaşındaki ABD Başkanı George W. Bush ile karşılaştırdı. Sonuçta, Bush 15 puan alırken Atatürk 32 puan topladı. Ludwig in çalışmasında, Nelson Mandela 20 puan, Winston Churchill 22 puan ve Bill Clinton da 15 puan almıştı.

Mao dan 2 puan yüksek

Ludwig in daha önce yaptığı çalışmada, Atatürk 31 puan ile birinci olurken, Mao Zedong ve Franklin D. Roosevelt 30 puanla ikinci olmuştu. Aynı çalışmada, Charles De Gaulle altıncı, Woodrow Wilson 15. olmuş ve Ronald Reagan da 25 numarada yer almıştı. Psikiyatrist olan Prof. Ludwig, "kültürel özellikler ve önyargılardan arındırılmış" bir yöntemle dünya liderlerini 11 ayrı kategoride değerlendiriyor. Her kategoride liderlere 0 ile 3 arasında puan verilirken, sadece iki kategoride 0 ile 5 arasında puan verilebiliyor.

Bu kategoriler, sıfırdan ülke yaratmak, toprakları genişletmek, iktidarda kalınan süre, askeri başarı, sosyal tasarım gücü, ekonomik başarı, devlet adamlığı, ideoloji ortaya koyma, ahlaken örnek olma, siyasi miras ve ülkenin nüfusu olarak sıralanıyor.

http://www.hepimizbiriz.c...yilin-lideri-t-10127.html
--spoiler--
sana dar gelen bana bol gelir diyerek yanıtlanabilir...
"geniş arap entarisi giymek isteyenleri başka sahalarda görmek isteriz" diye cevaplanabilecek söz öbeği.
yıllardır 2.cumhuriyetçilerin ağzında gevelediği cümle. şimdi bir ingiliz dergisinin aynı cümleyi birebir kullanması 2.cumhuriyetçilerin kıblesini bize gösterir gibi sanki.
geniş çarşaf ve şalvar düşünmüştünüz sanırım. elinize ayağınıza dolaşmasın, aman diyim.
iç işlerine karışma konusunda kendileri için küçük, türkiye için büyük bir adım olmuş bu. her şeye karıştılar yetmedi, sıra buna geldi demek ki!*

kendilerine deli gömleğini çıkartmamalarını, ilaçlarını aksatmamalarını tembih ediyor, burunlarını sokmamalarını rica ediyoruz.
evet kemalist gömlek dardır. ama neye göre. sadece türkiye'nin girmesine yetecek kadar bir darlıktır. yani gavurlara ve araplara girecek yer yoktur.
zaten başkaları girmemelidirler ve giremezler de. leninci bir türk, hitlerci bir ıraklı, humeynici bir rus kadar saçma olur.

--spoiler--
kemalizm gömleği sadece bizim girebileceğimiz, yalnızca bize uyan bir dar gömlektir. dışarıdan bize türkiyeymişçesine yutturulmaya çalışılan araboamerican * kıllı ve yağlılarına dar gelir.
--spoiler--
mustafa kemal atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti bir türlü içine sindiremeyen kişilerin anlamsız yorumudur.
ya cahiller ya da at gözlügü monte edilip kumanda edilenleri ikna edebilecek siparis haber.
efenim biz türk erkeklerine göre de güzelim ingiliz kızlarının popo ve memelerine, o vizyonu da, perspektifi kapalı iğrenç iç çamaşırları da dar geliyor. bu kızlara the economist yazarlarının tüm bayan akrabaları da dahil. çıkartsınlar kardeşim, yakışıyor mu ingiltere gibi yüzünü bırak, baksan *ötü bile ak bi memleketin insanına böyle geri kafalılık?
dinci söylemidir. "ahhh şimdi ingiliz mandası olmak vardı" şeklinde devam etmesi muhtemeldir.
(bkz: dar kesim gömleğin modasının geçmemesi)
bir zamanlar kemalizm gömleğimizin içinde çakı gibi bir görüntü sergilerken zamanla bel, basen, karın, koltuk, meclis, basın vs. gibi bölgelerimizde meydana gelen yağlanmalar sonucu ortaya çıkan durumdur.

rejim yapıp fazlalıklardan kurtulmak, gömleğimize geri kavuşmak gerekmektedir.
"ingiliz mandası olsaydı sıkmabaşımı büyük bir orgazmla sergileyecektim" diyen arap tiniyetini benimsemiş omurgasız sözde müslümanların pek bir hoşlarına gidecek,

yıllarca aşağılık duygusunu pompalayıp "bizden adam olmaz" fikrini savunanların bol fetullah gömleği, beyaz bol pantolonuyla ve ince bıyığı ile arkasına atılacakları,

bir sonraki levelde enfes arap entarisi ve burkanın önerileceği

talihsiz bir açıklamadır...
ülkemizin iktidar partisi ab'nin türkiye'deki sağ kolu olduğunu destekler nitelikte bir söz. ab ve abd'nin iç meselelerine karışmasındaki son nokta.
(bkz: yaran haber yorumlar)
tekkecilere 3 çocuk yapın direktifinden sonra siz xl gömlek te getirseniz uymaz sığmaz bu bu göt oğlanlarına. gömlek giymeyi kimden öğrendiniz lan cübbe insanları! *
şöyle ferah, efil efil bir şeyler lazım. (bkz: sıkmabaş)
öncelikle kimin bu cümleyi sarfettiğinemi bakacağız? yoksa denilenin doğru olup olmadığınamı? neresinden bakarsanız bakın aslolan, sizin durduğunuz yer ve buna bağlı algılamadır. ama biz yine bir taraflarını tırtıklayarak da yorumlayabiliriz.
bir defa bir ingiliz yorumu olması bende hemen antenlerin dikilmesine sebeb oluyor. Çünkü tarihsel olarak bu ulusun yaratılmasında ebelik rolü onlardaydı. Ebemizin dediği yeni bir şey varsa, mutlak planları ve bu planlara bağlı bildiğide vardır. ve hemen ne istenmektedire bakmak lazım.
yeni ihtiyaçlara cevap veren, bu anlamda meşhur bop planlarınında uygulama safhası bulacağı yeni bir yapılanma, yeni bir ulus devlet. çoğulcu, çok kültürlü, ab içlerinde huruç yapabilecek, ortadoğuda sıçrama tahtası oluşturabilecek,ek olarak islam alemine yeni örnek teşkil edecek ( bundan biraz vazcayıldı gibi ) yeni, yepyeni bir ulus devlet.
gayet doğaldır ki kemalist resmi ideoloji bu yeniliklere açık olmayan bir unsur olarak bu düşüncelere engel teşkil etmektedir. revizyonlarda bu işi çözmemektedir.
eski ebemizin topraklarından ve düşünce kuruluşlarından gelen bu tespitleri bu mihvalde değerlendiriyor ve son 2 yıldır yaşadıklarımız, benim algı pencereme böyle yansıyor.
sürecin sonunda gömlekmi değişir? yoksa gömlek değiştirmek isteyenlermi çözülür?
bütün bunları yaşayarak göreceğiz. sanırım eylül den sonrada son tango başlayacak gibi. benim bir gömleğim var oda uzun süredir giydiğim deli gömleği, siz kendi giyeceklerinize iyi bakın derim.
kendi sorunumuzu içimizde halledemedigimiz için dışarıdan böyle mudahale oluyor.
tabi içimizdede bu sorunların illaki çözülmemesi için ugraşanlar var(akp ve chp başörtüsü).

önümüze baktıgımız vakt sorunların neden çözülmedigi ve kimlerin mani oldugu apaçık ortada iken illa ideolojisi ugruna yanlış olanı görmezden geliyorlar.

dogru yola az kaldı inşallah yakında feraha kavuşacagız.

bu arada insanları kemalist diyerek yargılamakta anlamsız. Atatürk sürekli yenilige açık bir ülke bırakmak istemişti bunu anlamayan ondan sonra gelenlerin suçudur.onun ismini böylelerine kullanmayın.