bugün

su götürmez gerçektir. cemaat, chp ve mhp'nin 12 yılda yapamadığı muhalefetin fersah fersah fazlasını 5 ayda yapmıştır. cemaat ülkemizdeki güçlü ve işin bilen bir muhalefet partisi eksikliğine çare olarak bu yola başvurmuş ve ak partinin en dişli muhalifi pozisyonuna gelmiştir. lakin cemaatin handikapı da siyasi bir parti değil dini tandanslı bir sivil toplum örgütü oluşu. cemaatin ak partiye yaptığı yıkıcı muhalefet, onu besleyen damarlara balta vurmak anlamına geldiği için bir nevi intihar anlamı da taşımaktadır cemaat adına.yani iyi yaptığı şey sebebiyle sıkıntı yaşayacaktır cemaat.

mhp ve chp diye iki çapsız, ne yaptığını bilmez, siyasetten ve muhalefet kültüründen uzak partinin yerine geçebilecek bir cemaat partisi kurmak bu saatten sonra cemaatin yapacağı en makul şeydir. zira gırtlağına kadar siyasete batmış durumda artık cemaat.
müslüman demokratlar türü bir isimde kurulacak partinin mhp ve chp nin oylarının büyük bir kısmını alarak ana muhalefet partisi olması çok güçlü bir ihtimaldir.

cemaat türkiye'de halihazırda mevcut olan güçlü muhalefet açığını cemaat olduğunu unutmak pahasına kapatmıştır. herkesin kaybettiği bir dönemdeyiz. işin garibi siyasetin bir gereği olarak iktidar olduğu sürede yıpranmış ve oy kaybetmesi muhtemel bir partiyi, bu tür siyaset dışı manevralarla yeniden zirveye taşımak ancak bizimki gibi güdük demokrasilerin demokrasi dışından medet uman hödük muhalifleriyle mümkün olabilir.

ak partiye tapınmıyorum, tekrar ediyorum ak parti sikimde değil. ama sandık dışından medet uman hiçbir fikir ağzından hürriyet balları dahi damlasa nezdimde sik kadar değer taşımamaktadır. hürriyetin pis bir ilüzyon olduğuna defalarca şahitlik etmiş bir kimseyim zira.

en kötü demokratik tercih, en hürriyetçi, en çağdaş tepeden inmeci seçenekten fersah fersah ileridedir gönlümde.
zira demokrasi değiştirebilme umudu sunar insanlara ama tepeden inme hiçbir düşünce, yapı size bu şansı tanımaz.

ben nasıl yapıldığını bilmiyorum yapabilsem burada yeniden canlandıracağım gezi öncesi girdilerimi. gezi öncesi ak partiye oy vermekten vazgeçmiştim. ancak içinde gaza gelen masum güruhu tenzih etmek kaydıyla gezinin masumiyetine hiç inanmamış birisi olarak gördüğüm şey hala demokrasinin ne pahasına olursa olsun desteğe ihtiyacı olduğu. gezi öncesinde ak partiye yaptığım kendi dünya görüşüne dayattığı şeklindeki şikayetlerim geziyle başlayan ve bugüne gelen süreçte moda tabirle tamamen furuata dönüşmüş durumda. bugün demokrasi mücadelesi veriyoruz. bence 2. kurtuluş savaşı bu.

bu yüzden bu seçimlerde de seçim dışı yollarla devrilmek istenen seçimle gelmiş iktidara destek vereceğim.
kızmayın ilkesel bir durum bu.
(bkz: tümden sıçtık)
eldeki bir koz daldaki iki kozdan iyidir. bu atasözü böyle değildi tabii fakat mesajı gayet net yansıtıyor. cemaatin elinde kimsenin elinde olma ihtimali olmayan kozlar mevcuttur. hizmet hareketinin içindeki şahsiyetlerin yanlışları siyasi parti üyelerinin yapacakları yanlış kadar yıpratıcı olmaz.
çünkü manipülasyonu iyi becerdikleri içindir. balyoz davası sürecini hatırlayın garip garip haberler, acayip acayip mesaj vermeye çalışan saçma sapan diziler yaptılar. şimdi de aynısını yapıyorlar. meydanlara çıkıp sandığa geldiğinde ise işte ona cesaretleri yoktur ve rezil olurlar.
chp nin cemaatin kuyruğuna takılmasının ana sebebidir. sırrı süreyya'nın dediği gibi chp ambulans arkasından giden fırsatçı taksi gibidir. bence insanların asıl sinirlenip öfkelenmesi gereken şey ak partinin iktidar olması değil chp nin ana muhalefet olmasıdır. seçmenler koyun mu yoksa cidden. bu adamlar nasıl oy alıyorlar insan merak ediyor.
her iki tarafın da ağzından acımasızca sözler çıktığından, muhalefet partilerinin bu kadar terbiyesizleşemeyeceğinden doğan durum.
bugünkü gazeteleri okuduğumda tekrar gördüğüm gerçek. kötü muhalefet cemaatten parti yapar demişler.
fehmi koru'nun da desteklediği tez.

http://www.internethaber....u-tarih-verdi-640971h.htm
iki dini fraksiyonun birbirini yemesini, ve bu dalaşmadan saçılan pislikleri "toplumsal muhalefet" zannetmeyi gerektirir.

akp'nin politikalarına karşı alternatif olanakları ve perspektifleri geliştirmek, bunları toplumun basın, sivil toplum örgütleri ve sosyal medya alanlarında tartışılır kılmak akp'ye ve dahi genel anlamda iktidara muhalefettir. cemaat'e atfedilen ve 17 aralık ile başlayan ifşa operasyonları sonrası toplum nereden nereye taşındı? halk tv, sözcü gazetesi vs. gibi platformlarda bile akp'nin faşistliği, hırsızlığı veya yolsuzluğundan öteye "aman bir daha benzer bir duruma düşülmesin" adına neler dillendirildi? "muhalefet" diyorsan bunlara bakacaksın. "akp'yi bitirmek" başarılı bir muhalefet demek değildir. yani diyelim askeriye'nin elinde eski irade olaydı da akp'nin kafasına vurup iktidardan düşürseydi o zaman da askeriye yine bu sayılan chp ve mhp'den "daha iyi bir muhalefet oldu" mu denilecekti? bu nasıl bir anlayıştır?

denebilir ki, "herkese hakettiği muhalefet"... yani?
yanisi "nasıl hitler'e tutup demokratik muhalefet yapmak komikse"... eee? "akp'ye de chp ve mhp'nin muhalefet üslupleri hafif kalır". bak sen...
o zaman dükkanı kapatalım efendiler; yani bir takım yeraltı operasyonlarını ve adli köşekapmacaları "başarılı muhalefet" addedeceksek siktirolup gidelim, ölmüşüz ağlayanımız yok demektir, durum da ayne öyle zaten.

cemaat veya başka perde arkası güçlerin ortaya döktükleri "kötü olmuştur" demiyorum, zaten bunu diyebilmek için sadece ve ille de akp'li olmak gerekir, geri kalan kimse bu ortaya çıkanlardan gocunmaz. dediğim şu: bu olup bitenlerin adı, sonuçta akp'yi bitirecek bile olsa, "muhalefet" değildir. bunların adını doğru koyalım da sonra ilerde tıpkı 12 eylül anayasa'sını "demokratik" zanneden kayıp nesil gibi yeni angutlar topluluğu üremesin. adını doğru koyalım ki kimse hakettiğinin ötesinde payeler almasın, adını doğru koyalım ki basın, meclis, parti, yargı, eğitim, vs. herbir tarafından dökülen bu nizam kurumsal olarak bir kimlik kazansın, adını doğru koyalım da ne yaptığımızı ve ne yapacağımızı bilelim. değil mi efendiler?
kamer genç'in muhalefette chp, mhp ve cemaatten daha başarılı olduğu gerçeğinin yanında solda sıfır kalandır.