bugün

feride ile halim şayet bir şey yaşarsa yuh derim ve izlemeyi bırakırım . ardından da kavak yellerinin senaristi canım ailem'e geçti heralde diye içimden geçiririm.
dizinin otel ile ilgili bölümleri sarıyer'de çekilmektedir.
arka plan müzikleri abartılı ve boğucu olmayan, gerçekçi, sıkmayan, hoş bir dizidir.
biçok insan tarafından "sıcacık aile dizisi" sözleriyle karşılanan yeni dizi. bunun böyle olmasının ardında yatanlarsa şüphesiz türkçe'yi aksanlı konuşan insanlar, öksüz-yetim kalmış çocuklar, uzunca bi süre sevdiğini beklediği için hiç evlenmemiş kadın... hepsi tam da istediğimiz gibi. aslında istediğimiz gibi değil de yaşadığımız gibi... yalılarda yaşayan, ihtişamın içinde türlü entrikalarla bezenmiş dizileri izlemek, bize ertesi gün arkadaşlarımızla konuşurken anlık susma zamanlarında kullanılabileceğimiz alternatif konulardan biri olabilir ancak. o dizilerde kendimden ya da yaşamımdaki insanlara dair ne bulabilirim ki? etrafımda yalıda yaşayan kaç tane insan olabilir? birbirlerine olan ihanetleri bile yüzsüzce. biz böyle değiliz...

etrafımızda türkçe'yi istanbul türkçesi'yle konuşan kaç tane insan var ki? ihanet gördüğü zaman bile karşıdakinin yüzüne gülebilen, sırf çıkarları için yapılan her şeyi gözardı edebilen kaç insan var? hangimiz bi başına kalmış çocukların halini görünce kendimizi onların yerine koyup üzülmedik? bunların hepsi zaten kıyın kıyın bizim hayatımızın parçaları. o yüzden bu dizinin "sıcacık aile dizisi" olması kimseyi şaşırtmamalı. tamamen bizim değerlerimizle uyuşmasından öteye geçmiyor çünkü. elbette ki oyuncular da iyi ama bi yapım içinde insanların dikkatini çekecek bi şey bulamazsan, isterse oyuncuların oscarlık oynasın... yine de sonuç sıfırdır.
o değilde o ali o paraları nerden buluyor ? çalışmıyor, etmiyor.. yok parklarda çay kahve içmeler, hatun için tekne kiralamalar falan fişman. hayır bizi sevgilimze karşı mahcup ediyor..senaristlerin biraz daha çalışması lazım. ayrıca ; muhteşem ötesi bir dizi.
Türk adalet sistemi ne hızlı çalşıyormuş dememize sebep olan dizidir. Adam mahkemeye dava açtı ertesi gün sosyal hizmetlerden uzman geldi, Bankaya krediyi geciktirdiler 3 günde icra geldi.
halim`in halen yüzükleri sakliyor olmasi duygularimiza orantisiz güc kullandirtmistir. (bkz: yar demedin)
- ablaağ
+ ablağsı
- ablağğm
--spoiler--

kızım tanımadığımız yerler buralar gel, seni mahalleye götüreyim orda ağla.

--spoiler--
ne zaman ailece yemek yemeye karar verseler bir musibetin gelip insanların ağzının tadını bozduğu dizi. yazık yahu tantuniler, saç kavurmalar murdar oluyor yemek masasında. halim yine halimliğini göstermiş delikanlılık yerine halimlik gibi bir kavramı literatüre sokmuştur. çok genelleşmese de kullanan var bu canım ailem jargonunu. *
halim'in yüzükleri denize attığı sahne ve olgun şimşek'in ağzında yar demedin:

http://www.metacafe.com/watch/2787626/
halim ile feride arasında bir yakınlaşmanın yaşanacağını ruhumla hissediyorum. çünkü her ikisi de ekildiler bir şekilde. dertlinin halinden ancak dertli anlar mantııyla hareket edecek olursa sevgili senaristimiz bunu böyle yapacaktır. yoksa halim ile feride'nin rolü havada kalacaktır(öyle düşünüyorumda o bakımdan). ha barışırlar mı bilemiyorum ama feride gibi dağ gibi kızın barışmayacağı bellidir. büyüklerimizin bu işe yani feride ile halim işine bir an önce parmak şey yani el atmalarını önemle arz ediyorum. ayrıca bazı yerlerde basite kaçılmaması daha iyi olur(denildiği gibi küçük bir yangın meselesi o anda onun basitliğine şaştım doğrusu). uzun vadeli bir dizi olacağı 2. haftasında belliydi(umarım dediğim çıkar). çünkü toplumun yaşanmışlığını açık bir şekilde anlatıyor. beğenerek ve severek, ailecek izliyoruk. öpüyoruk sizi.
artık lastik olmaya başlayan dizidir.
tam 1 ay önce yazdığım entry'i doğrulayarak türk dizilerinin gidişatına dair tahminde bulunmanın ne kadar kolay olduğunu gösteren dizidir an itibariyle.

(bkz: canım ailem/#5030094)
yine bir nostaljik şarkıyla gönül tellerimizi titreten dizidir. böyle süprizler yapmaya devam ettikçe sanırım ben bu diziyi seyretçem..
ilker aksum un oyunculuk dersi verdiği dizi.
lise müsameresi düzeyindeki senaryosu ile yeşilçam melodramlarına dönen dizi. senaristler öyle bir kolaylık bulmuşlar ki neredeyse her bölümün sonunda süpriz bir karakteri ziyarete getirerek iki bölüm götürüyorlar, sonra bir karakter daha. kızların babası, çocukların amcası, samim'in eski kırığı vs. dizi sektörümüzün yelerde sürünen kabızlığına şahane bir örnektir.
bu kadar berbat bir senaryoyu bu kadar iyi oyunculukla kotarmaya çalışan bir dizi. ha şu ali ile seyhan'ın s.kindirik aşkı kadar göze batan çok şey vardır belki ama bunun apayrı bir yeri var. olmuyor bu aşk, olamıyor kasmayın dostum. midemi bulandırıyorsunuz.
ilker aksum'un yaprak sarması ile bile oynayabildiğini gösterdiği dizidir. hastasıyız.
bir aralar bütün sözlük ve sözlükümsü camiayı halimciler ve aliciler olarak ikiye bölmüş dizidir.
buyusunu kaybetmis dizi. bayma yolunda emin adimlarla ilerliyor.
(bkz: canım ailem)
meliha'nın yemekteyiz yarışmasında yarışırcasına her seferinde mutfakta göründüğü dizi.
bu haftaki bölümünde bir adet hatasını yakaladığım dizi. hata şudur ki; samim meliha'yı takiplemek için taksi tutar bölümün başlarındaki sahnelerde, hani şehnaz'ın çıkıp geldiği meliha'nın da trip attığı sahnede, öne biner sonraki sahnede bir bakarız samim arka koltukta şöfere talimat veriyor daha hızlı git kaçırma diye. neyse biz hatalarıyla da seviyoruz diziyi.
hatalarının çoğaldığı bir dizidir. şehnaz, meliha'nın evine gelir konuşurlar ve samim'i övmeye başlar o sırada kendisi de pay çıkartır hale gelirken saçını sağa sola atmaya çalışır ve iki tane küpesi görünür. ardından şehnaz'ı yolcu etmek için kulağında küpe olmadığı görülür. ne yani şimdi bir misafirimiz gelirse kulağında küpe olan hanım ne diye küpesini çıkartsın ki şimdi durduk yere?. ayrıca birbirinin tamalayıcısı olan sahnelerde küpeler sürekli değişmekte. bu böyle olmaz ki yani allah aşkına. haftada bir dizi izliyorum o da canım ailem. izlenmeye yine de değer.