bugün

(bkz: sanal hoca)
trabzon lu mustafa cansız hoca , 1895- 1975 yılları arasında yaşadı. arapça, farsça,
çağatayca, rumca bilgisi, koyu chp'li olması, akademisyenlere taş
çıkarır kültürüyle her yönden farklı bir din adamı. öğrencisi prof.
dr. yaşar nuri öztürk' e göre müstesna bir şahsiyet.
Kadının biri hayatını fahişelik yaparak kazanmaktadır. Öldüğünde cenaze namazı için camiye getirilip musalla taşına konulur. imam, kadının cenaze namazını kıldırmak istemez. Mesele büyür, Trabzon Müftülüğü'ne intikal eder. Müftü telaşlanır.

Cansız Hoca'ya haber verilir. Durum izah edilir. Olay mahalline geldiğinde cenaze namazını kıldırmayan hocayla aralarında şu diyalog geçer:

- Bu kadının cenaze namazını niçin kıldırmıyorsun?

- Hocam bu kadın hayatında hep fuhuş yapmış. Böyle birisinin cenaze namazı kılınmaz.

- Ulan, üstte yatan pezevenklerin cenaze namazlarını kılıyorsunuz da altta yatanlarınkini niçin kılmıyorsunuz?
Cansız Hoca, vali ve üst düzey bürokratlarla bir yemeğe katılır. Hocaların çok yemek yemesiyle ilgili bir fıkra anlatılır:

- Hoca ile manda bostana düşmüş. Görenler, hangisini çıkaralım demişler. Kimileri mandayı çıkarın o çok yer demiş, kimileri de yok hoca daha fazla yer onu çıkarın demiş.'

Fıkrayı dinleyen Cansız Hoca masadan kalkmış, bir kenara oturup sigarasını yakmış, Masadakilerden biri Cansız Hoca'ya, 'Hocam niçin kalktınız' diye sorunca, Cansız Hoca şu cevabı vermiş:

'Hoca çıktı mandalar yesin.'
izmirli bir avukat dava için Trabzon'a gelmiş. Sohbet esnasında, okunan duaların ölünün ruhuna gidip gitmeyeceği tartışılmış. Avukat, okunan duaların ölülerin ruhuna gitmeyeceğine inanıyormuş.

'Seni ancak Cansız Hoca ikna edebilir' demişler.

Hocanın tavla oynadığı kahveye gidilmiş.

Adam sorusunu yineleyince, aralarında şu diyalog geçmiş.

- Elbette gider.

- Peki nasıl gider?

- Senin anan, eşin, kızın var mı?

- Var.

- Nerede oturuyorlar?

- izmir'de.

- Senin ananı, avradını, kızını...

- (Adam sinirlenerek hocanın üzerine yürümüş) Ne biçim konuşuyorsun sen?

- Niye sinirleniyorsun? Duaların buradan ahirete gittiğine inanmıyorsun da, küfürlerin buradan izmir'e gittiğine niye inanıyorsun?
Cansız Hoca'nın bulunduğu bir yerde kimlerin cennete gireceği konusu tartışılıyormuş. Mollalardan biri Cansız Hoca'ya:

- Hocam, Edison bütün dünyayı aydınlatan buluşu gerçekleştirdi ama yine cehenneme gidecek.

- Sen Edison'un cehenneme gideceğini nereden biliyorsun?

- O bizim Peygamber'e inanmadı. Onun için cennete giremez.

Bunun üzerine Cansız Hoca, cevap verir:

- Bakara Suresinin 62. ayetinde şöyle der:

Şüphesiz iman edenlerle, Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabilerden kimler Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih ameller işlerlerse onların ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de. Yani, bu ayette Allah insanlara 'Allah'a ve ahiret gününe inanıp hayırlı işler yapmaları ' şartını getiriyor. Ayni ayet Maide Suresinin 69. ayetinde de tekrar edilmektedir. Sonra büyük âlimlerin ekseriyetinin iman sahibi oldukları bilinen bir husustur. Ayrıca Edison'un son nefesinde nasıl gittiğini ne biliyorsun?'

Ancak adam ikna olmamış. illa cehenneme gidecek, diye ısrar edince

Cansız Hoca sinirlenmiş:

'Allah, senin gibi beş milyon eşşeoğlueşşeği cennetine koyacağına bir Edison'u koysun daha karlıdır.'