bugün

her iki kamu malinın seslendiği birim başına düşen nüfus göz önüne alındığında herhangi bir anormalite içermeyen durum.
Önce dua sonra baraj mantığı ile hareket edersek normalın ötesinde bir durumdur.Allahım bol debili sular nasip eyle karakaya'ya, kebana, hirfanlıya duası en makbul olanıdır.
şaşılası bir durum değildir.
camilerin x lerden fazla olması yetti be kardeşim.
ne yapalım? mecliste dinciler kemalistlerden fazla olunca böyle oluyor. başlık açacağına halkı uyandır biraz. git sandığa oy ver bi' zahmet.
(bkz: türkiye deki enerji açığı)
''ne var gardaşım barajda mı namaz gılacağdık'' diye savunulabilecek durum.
yıllar önce ayvalık'ta tatil yaparken, bir kaç tatilci, ezan sesinin kapatılması için müftülüğe başvurmuştu.

"sabaha karşı eve geliyoruz. burası tatil yeri. sabah eve gelince ezan sesi duymak istemiyoruz"
diye dilekçe sunmuşlardı.

ben bu konu hakkında zerre kadar yorum yapmayacağım.ancak, bu dilekçe olayından sonra, caminin önünde biriken kuyrukları hatırlar gibiyim. türk insanındaki, sahiplenme, mazlumun yanında olma dürtüsü herzamanki gibi baskın çıkmıştı.

bir yarayı ne kadar kaşırsanız, o kadar kanar. bırakın iyileşsin.
(bkz: aptalların her zaman dahilerden fazla olması)
kahvehanelerin kütüphanelerden fazla olmasından çok daha iyi bir durumdur.

(bkz: imam barajı dokuz onbeşe çekti)
boyle karsılastırmalar yuzunden geriliyoruz zaten. ya bir insan nasıl boyle bir karsılastırma yapabilir.camiler bizim dinime sahip ciktigimizin bir gostergesidir. ihtiyac duyuluyor ki cami yapiliyor bu camilerin cogunu da kamu kurulusları tarafından yapilmaktadır.devlet devlet olsun da o zaman ihtiyacımız kadar baraj yapsin demekten baska bir sey bulamiyorum. bir baraj yaparken bir baraj da ceplerine indirmesinler.
müslüman bir ülkede camiyle herhangi başka bir yapı karşılaştırılıyosa vah halimize durumudur.
camilerin okullardan fazla olması kadar kötü bir durumdur...*
camilerinde enerji ürettiğini unutan insanların bulduğu tespit.

(bkz: iman power)
cok saçma bir kıyaslama
(bkz: ne alaka)
doğaldır. baraj için kaynak gerekir, her yere baraj kurulamaz ki. cami içinse kaynak gerekmez, imam gerekir.
(bkz: camilerin garajlardan fazla olması)
süper bir tablodur. ne kadar çok cami toplumdaki yerini alırsa o kadar hür ve müreffeh yaşar insanlar. ama baraj, okul gibi şeyler olmasa da olur.
hadi baraj neyse de okullardan bile fazla olması insanı biraz düşündürüyor ayrıca caminin çoğu gereksinimi devlet öderken okulunkini veliler ödüyor.
(bkz: beyinsizlerin idiotlardan fazla olması) ya ne alakadır artık yuh diyebileceğimiz durum. bir ibadethane ile barajın ne alakası vardır ya.
(bkz: elmalarla armutlar)
(bkz: stadyumların barajlardan fazla olması)
bulunduğum şehirdeki diyanetsen başkanı ve aynı zamanda bir cami imamı olan sevdiğim bir amcamın ağzından naklediyorum:
Yeni Camii ihtiyacı yok ama bizim halkımız cahil, camii yapmanın okul yapmaktan daha fazla sevap kazandırdığı düşüncesinde. Her ikisinde de sana hayır duacı olan varsa, niye ihtiyaç olanı yapmıyorsun.
maliyetleri göz önüne alındığında gayet de normal karşılanması gereken durum.
genc subaylar ı rahatsiz edebilecek hede. e adamlar haklı..
hakkında "barajla caminin ne alakası var da karşılaştırılıyor? manyak mısınız olm?" demek istediğim karşılaştırma.
camilerin herhangi birşeylerden fazla olması, bu ülkede müslümanların birilerinden fazla olmasındandır. yadırgamamak gerekir. sindirmek güzeldir.
birbirleri arasındaki tek benzerliğin "doluluk oranları" olduğu iki yapının karşılaştırılıp yorumlanmış ifÂdesidir.