semt pazarlarında çöpten yiyecak toplayan kişiler.

yardım organizasyonunda izdiham yaşanması.

emekliler ve asgari ücrette çalışanların çokluğu olabilir.
(bkz: büyümenin kağıt üzerinde olması)
etkilerini göstermeye henüz başlamamış olmasıdır. uzun ve istikrarlı bi süreç lazım. öyle kolay değil bu tür işler.
kapitalist bir düzen içinde yaşıyor olmamız ve neo-liberal ekonomi politikaları izleyen bir develet yönetimine sahip olmamızdır.
çünkü büyüyen sermayedir, halk da sermayenin kölesi. e türkiye de sosyal devlet anlayışının yanından geçmemiş ye kürküm ye ülkesi. kaptın?
çeşitsiz nedenlerdir. zira iddia denmesi için gerçekliğinin kesinleşmemiş olması lazımdır.
halkın günlük hayatında sıkça kullandığı domates , et gibi ürünlerin fiyatların hızlı artması , ekmeğe zam yapılması , şehiriçi ulaşımın pahalı ve katitesiz olması halk'ta böyle bir izlenim uyandırıyor.
önceden verilen zararların öyle hemen onarılmasını bekleyenlerin iddalarıdır.
halk bu ülkede büyük olarak görülmediği için.
Kaynak bazlı ekonomiye geçmememiz.. Hala parasal sistemde olmamız.
her ülkenin gelişmişliğiyle ters orantılı olarak gelir dağılımında fark olmasıdır.( gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen milli gelir çok daha adaletli dağılır bunun tersine örnek verecek olursak arap şeyhlerinin inanılmaz zenginliğine karşın halkın aşırı fakir olmasıdır.).
sadece ekim ayında;

*Domates yüzde 112,22 artmıştır.

*Kabak yüzde 33,58 artmıştır.

*Patates yüzde 23,36 artmıştır.

*Dolmalık biber yüzde 23,14 artmıştır.

*Salça yüzde 19,77 artmıştır.

*Salatalık yüzde 16,74 artmıştır.

*Yumurta yüzde 16,48 artmıştır.