bugün

sınırda kişilik. hayatı uçlarda yaşamak. ya hep ya hiç felsefesi. ayrıca kendime de çok benzettim, bir tane farklı bir özelliğim yok yazılan teşhislerden. bana bir türlü teşhis koyamayan doktoruma gittiğimde söyleyeceğim bakalım bendeki bu muymuş?
halk arasında "dengesiz" olarak bilinen kimselerin bi kısmının sahip olduğu hastalık. böyle insanlar varsa çevrenizde, haklarında kurduğunuz cümle muhtemelen şudur: aslında çok iyi ama bazen saçmalıyo. evet saçmalar, kaçıp kurtulmanız dileğiyle...
zeka bölümü hafif derecede zihinsel engellilik ile normal arasındadır. genel de öğrenme güçlüğü sözkonusudur.
genel de yoğun ilaç tedavisiyle iyileştirilebilir. işin garibi bu rahatsızlık sahipleri kendilerini hasta gibi görmezler sadece sıradan bir durum derler. ama onlarla vakit geçirdiğinizde anlarsınız her şeyi. antidepresanlar sadece sadece hafifletir ama tamamıyla yok olmaz. uzun bir süreç bekliyor karşılaşanları.
evet.
değişik gibi sıkıcı gibi götüm gibi ruh halinden çıkmak için yapılması gereken bir sürü şey olduğu düşünülebilinir.
mesela ben şu an kendimi çok aşağılanmış hissediyorum. bir ara gerçekten ne yapmam gerektiğini bilemiyordum. bieymiyrum daaa diye espri yaparak biraz güldüm sonra, kuru fasuly...e yedim, takla attım, suratıma çok ciddi bir ifade takınarak iki medeni insan adlı şarkıyı söylemek suretiyle evdekileri bir hayli ürküttüm, damacanayı ters yatırıp odanın öbür tarafına tekmeleyerek acaba odada yokuş var mı diye baktım, on iki yıldır matematik görmemiş beynime iki bilinmeyenli denklem çözdürmeye çalıştım, ada çayından çelenk yapmaya çalıştım, ayna karşısına geçip surete fındık fıstık atmak bile fayda etmedi. fasulyeleri de saydım, depresyon hırkamın ilmeklerini de. hiçbiri çift sayı çıkmadı. bıdıbıdıbıdı...
tamamen bu kişilik bozukluğunu anlatan iki six feet under karakteri için;
(bkz: brenda chenowith)
(bkz: billy chenowith)
kişisel görüşüme gelirsek insan psikolojisinde böyle bir faz yoktur. * insanlar kapalı bir kutuda , dış dünyadan bağımsız bir şekilde büyümüyorlar. doğal olarak kişisel gelişimleri de -en kaba tabiriyle - "mutlak iyi" ve "mutlak kötü" diye ayrılamaz. yin yang diyerek tezimi güçlendiriyorum derken çürütüyor da olabilirim. *
gecesi gündüzü belli olmaz bu deyusların. gece dizinde yatar ağlar sabah kalkar not bırakıp kaçar. yeni çıkan bir parçayı ard arda 87654840 kere dinler ve bir daha hiç dinlememek üzere hayatından çıkarır. cinsel yaşantıları da çok hareketlidir.
acayip seksi isimli bozukluk. ismimi borderline koyasım var amk.
(bkz: borderline syndrome)
psiko nevrotik, insan halinden bir hal.

bazen çizgilerim bozulur.
silerim o zaman
silgi tozunu üflerim "o"nun gözlerine
rahatlarım.
boktan bir hastalık. evet, düşündüm düşündüm ve tanım olarak bunu buldum.

borderlinedan muzdarip kişiler, ya siyahtır ya da beyaz. gri olmayı delicesine isterler ama olamazlar.

bir de son zamanlarda, sırf adı havalı diye; bu hastalığa sahip olduğunu söyleyenler türedi. kaçın onlardan, yalancılar çünkü. gerçek bir borderline ile karşılaştığınızda da kaçın hemen, kendinizi kurtarın.

ayrıca, ilgili bir ingilizce videosu için buyurunuz. : http://www.youtube.com/watch?v=iraGmA7-9FA
sınırlarda yaşama bozUkluğu. popüler olmasını anlıyorum. insanların yapmak istedikleri çılgınlıkları sıradan şeylermiş gibi yaşamaları bu popülasyonu sunan. açık bir zeka. varoluşçu ve arayışcı bir ruh. gerçekten inanılmaz bir deneyim. hem de hayat boyu süren bir deneyim bu.

Eğer ki kişide bir tutam da olsa obsesif Kompulsif var ise tadından yenmez. hata yapmayan, asla aptalca hareket etmeyen, beyaza basmayan bir sınır insanı düşünün. planlarının hepsi mükemmele yakın.

negatif tarafı şu ki kişinin özü kötü ise çok tehlikeli birine dönüşebilir. öyle birine hiçbirimiz düşman olmayı istemeyiz.
bu hastalığa muzdarip kişiler genellikle mutlu oldukları anlarda sebepsiz bir kedere boğulurlar. bunun sebebi o anda yaşadıkları mutluluğun geçip gideceğini ve bir daha asla o anki kadar mutlu olamayacaklarını düşünmeleridir. bu hastalıkla ilgili yaptığım ana çıkarım şudur; insan en güzel kendisine yalan söyleyebiliyor. söylediği yalanlar ise ya onu hayata döndürüyor ya da hayattan koparıyor. ama yine de böyle birine aşıksanız onu asla bırakmayın. ne yaparsa yapsın.
abartılan şeydir.
kahvede delikanlı, evde karı köylü olmaktır.
nedir bu abartılması amına koyayım bu kadar.
hiç hoş olmayandır.

ayrıca ben buyum deyip dolaşmak göt ister. az bi anlamını şeyini ögrenip konuşmak gerekir.
çocukluğunda sözlü veya fiziksel olarak tacize uğrayıp sömürülmüş yetişkinlerde görülen hastalık. bu hastalık endişe ve psikoz arasındaki sınırı temsil eder.

(bkz: criminal minds)
şekilli hastalıklardan biridir. ismi falan çok şekildir, elit hastalığıdır.
sözlük hayatım neredeyse on yıl oldu zibilyon tane hatun tanıdım yarısı bundan muzdarip yarısı obsesif sikinden.

xanax öğlen yemeği lustral akşam yemeği bu kevaşalerin.

amına koyim birinizde terapi görmeyin ilaç kullanmayın hiç mi normali yok lan bunların.

avil içen sürtükten laroxyl içen kahpeye kadar gördü bu gözler.

kimse demiyor ki aga iki duble rakı içelim keyfimize bakalım.
ismi her ne kadar karizmatik olsa da çeşitli nevrotik bozukluklara yol açan çocuk hastalığıdir.
Zaten bu taciz tecavüz falan birinci etmen gözüküyor.
Sebeplerden çok neye etki eder bu hastalık o önemli.
Şimdi utangaçlik zamanla daha da Resesif hale gelir.
Özgüven eksikliği olmazsa olmazlarindandir.

Acid şart abi!
Her gece uyumadan önce minoseti iyice ezip toz haline getir sonra gazozla karıştır üç dört shot at Ohh hayvan gibi uyursun.

Neyse siktir et de bunu çocuklarda baş gösteren bu hastalık yaşayacağı bütün hayatta çocuğa etki eder.
Psikoza neden olur. Bazen de nöbet geçirebilir.
Çocuğun bilinçaltına işlenir bu olay ya da hastalık.
Ama çocuğun basının belasıdir.

Taciz ayrılık ebeveyn boşanmasi her şey etki eder.
Götümden element uydurmak istemiyorum ama bu hastalığın ana sebebi huzursuzluktur.
Anksiyete bozukluğunun belirtileri de görülebilir.

Kişilik olarak bazen çok kişilikli gezerken bazen de görünmeyen adam moduna geçilir.
Kısacası borderline kişiliğin şekillenmesi ya da bozulmasidir.

Ya varsın ya da hiç olmamışsin.
"senden nefret ediyorum, ama ne olur beni terketme"nin dsm'cesi.
3 acaba ne biliyor da ne söyluyor zihinsel engelliymis lafa bak cehlistan ulkesinin cehl insani seni.
Malesef bir aralar benim de muzdarip olduğum aslinda bir yandan uyutmasa miydim dedigim bir kişilik bozukluğu.
Ya mutluyken öküz gibi mutlu olacaksiniz, ve icinizdeki keder duygusunu sakyacaksiniz, ya da aglarken öküz gibi aglayacaksiniz. Agladiktan bes dakika sonra espiriler bile yapabiliyorsunuz.
size kendini tamamen vermeyen partnerlere kafayi takar sinirlendiginizde ortaligi birbirine katarsiniz. Erkek arkadasima iki tokat atmisligim vardir bunun yüzünden.
Tedaviye gelince, ilaclar haricinde en buyuk yardim da yine sizden gelir veya annenizle yaşıyorsanız eger onun da yardimci olmasi gerekir. Bolca hem de.
sinirlendigimizde sacimizi kesmek, makasi alip diledigimizce kesmek de çabası.
Veyahut, makasla elimizi kanatana kadar bastirmak, bardagi elimde kirabilir miyim acaba diye ölümüne sıkmak.
Zor. Ayrica bizden kacmayin amk sevdik mi ölümüne severiz ve sinirlendik mi de siler atariz. Tabi sikip atanlari da mevcut.
Orta yaş sendromudur.
Borderline'den sonraki bir üst aşamanın Literatürde adı nedir bilmiyorum. Bilenler özel mesaj atabilirlerse sevaba nail olurlar.Neyse.

Ruh gibi götüm gibi bir hastalık. Hastalık denir mi onu da bilmem. Bazen sadece yaşam tarzına benziyor. Belirgin sendromları birkaç yıl gibi uzun sürebiliyor. Tahmin ettiğim kadarıyla teşhisi ve tedavisi yok gibi. Uzun yıllar yaşandıktan sonra alışıyor insan. Yaşıyorsundur zaten bir şekilde bunun da bir tedavisi yok.

insana kazandırdıklarının yanında kaybettiklerini de gözden geçirip ona göre çaresini bulması lazım. Teraziye koysun kişi bir şekilde. Çünkü dediğim gibi bazen faydasını görüyorsunuz meretin.

Yaşasın Borderline!
--spoiler--
Borderline denen sinirda kisilik asirlar oncesine kadar gider.Asirlarca Avrupada toplumlar;akli yerinde olmayan insanlari , akil hastahanelerinde tutarak veya bir kasabadan oteki kasabaya goturerek normal yasamdan uzaklastirdilar. 18.ci asira gelindiginde ise, birkac doktor bu eski tabirle “akil kurumlarindaki hastalari incelemeye basladilar ve de bu hastalarin bazilarinin hic de sanildigi gibi mantik zinciri icinde akillarini kaybetmediklerini anladılar
neyin gercek oldugunu veya olmadigini kavrayabiliyorlardi ama DUSUNMEDEN ani reaksiyon gostermekten (impulsiveness), asiri ofkeli olmaktan (ragefullness) ve de genel olarak kendilerine hakim olma zorluklarindan kaynaklanan duygusal nedenlerle asiri aci cekiyorlardi ve de baskalarina aci cektiriyorlardir. Bu insanlar adeta gercek cilginlik denen MANTIK ,AKIL KULLANAMAYAN ;akil hastaliklari ile normal davranislar ve dusunce ve duygular arasindaki SINIRDA YASIYORLARDI.

Bu kisiler ne akil yoksunu ve ne de mental=psikiyatrik hastalardilar ve de psikiyatristleri gelecek 100 yilda surekli sasirtmaya devam ettiler. iste toplum ve psikiyatri dunyasi suclularini, alkoliklerini, intahari deneyen=edenleri, duygusal olarak stabil-dengeli olmayanlari ve nasil davranacaklari onceden belli olmayanlari bu sinirdaki ulkeye yerleştirdiler.
bu onlari cok daha net sekilde tarifi yapilmis oteki sinirdaki manik depresyon,sizofreni gibi hastalarla ,oteki uc sinirdaki normal insanlardan ayirmak icin yapilmisti.

Bundan 100 yil kadar once, cok zeki ama cok hasta bir kadin, eger kendisi ic dunyasinda yasadiklarini ve kendisine hayati cekilmez yapan semptomlari ve hatirladiklarini anlatirken doktoru kendisini saatlerce dinlerse,hayatin daha kolay yasanabilir oldugunu ve ve de hayatini yasanmaz yapan semptomlarin da gitgide azaldiklarini kesfetti.Hasta iyilesti ve Almanya'daki ilk sosyal yardim gorevlisi oldu.

Onun da doktoru olan Dr.Breuer da Sigmund Freud'un ogretmenlerinden biri oldu.
konusmayla tedaviyi yani psikoanalizi yaratan Freud.

Onceleri Freud'un talebeleri konusarak tedavinin ciddi sekilde psikotik olan mental hastalar haric otekilere yardimci olacagini dusunduler.Ama sonraki yillarda bu sinirdaki ülkedeki ve psikotik olmayan hastalarla ugrasmaya basladiklarinda, terapistlerin umduklarinin aksine bunlarin malesef terapilere cevap vermedikleri anlsildi.
Yavas yavas terapistler bu sinirdaki grubu& semptomlarina gore degil de, semptomlarin altindaki ozel problemlerine gore ve de bunlarin da kisideki etkilerine gore gruplandirmaya,tarif etmeye basladilar.


Sinirda kisilik BPD hastalarinin semptomlari psikiyatrik yardim isteyen bircok hastaninkiyle aynidir;
depresyon, ani duygusal inis cikislar,kendilerini daha iyi hissedebilmek icin,hatta kendi kendilerini tedavi etmek amaciyla ilaclarin, uyusturucularin-alkolun kullanimi, yanlis kullanimi yani bagimlilik, takintilar-obsesyonlar, fobiler-korkular, bosluk ve yalnizlik duygulari,yalniz olmaya tahammulsuzluk, yeme problemleri.

Ama bunlara ilaveten, sinirda kisilikli BPD hastalari ofkelerini kontrolde asiri problemler sergilerler;inanilmaz ve beklenmedik sekilde ani reaksiyon ve tepkiler gosterirler; aniden asik olurlar ve aniden asik olmaktan-sevmekten vazgecerler; oteki insanlari gozlerinde idealize ederler, buyuturler ve aniden ayni kisilerden suratle nefret ederler.
Tum bunlarin neticesinde de terapistlerden yardim isterler ve de aniden buyuk bir hayal kirikligi ve ofkeyle de ayni terapisti terk ederler.

Tum bu semptomlarin altinda ise,BPD lerde terapistler sunlari da tespit ettiler ; cesitli dozlardaki herturlu endise seviyelerine tahammulsuzluk, bu endise seviyelerine tolerans ,dayaniklilik gostermede kapasite dusuklugu; asiri ofkeli, cogu insanin dogal olarak bir yerde tahammul edebildigi kabul edilmeme,terk edilmek-etmek, ve cesitli kayiplarda asla toleransli olamamak, kabullenememek ve bu duygu ve durumlarla basa cikamamak; ve de uzulduklerinde, strese girdiklerinde kendilerini rahatlatip, sakinlestirememek; bircok insan duygu ve dusuncelerini davranis-hareketlerle, askta, nefrette herturlu ifadede kontrol altina alabilirken , engellerken bunu yapamamak ozellikleriidir BPD lilerin.

Ve dahasi, BPD kisiligini en cok tarif eden sey de, kisinin kendisiyle ilgili dusuncelerinde tutarlik-stabilite olmamasidir;
Ben neyim? diye sorar bu insanlar.
Hayatim bir kaos; bazen herseyi -ne olsa yapabilirim, basarabilirim gibi geliyor;ama oteki zamanlarda olmek istiyorum cunku kendimi oyle yetersiz,aciz ve nefretlik hissediyorum ki.
Bir tek insan olmak yerine ben bircok kisiyim sanki..

BPD leri en iyi tarif eden kelime stabil-istikrarli-surekli tutarli, dengeli olamamaktır.
Duygulari stabil degildir, hic bir mantikli sebebi olmaksizin duygularda cilgin inis cikislar yasanir.
Dusunce sekiller stabil degildir-bazen mantikli ve net dusunurler, baska zamanlar ise oldukca psikotiktirler. Davranislari stabil degildir- genellikle harikadirlar, cok verimli ve guvenilirdirler ama bunu bebek gibi garip davranislar izler surekli, aniden islerini birakip istifa ederler, insanlardan kacip kendilerini izole ederler, basarisizlik baslar.

Kendilerini , oz-benliklerini kontrol edebilmeleri stabil degildir, zordur -kendi kendilerini asiri inkar etmek demek olan beslenme problemi anoreksiyadan, ani durdurulamayan spontane davranislarin merhametine siginirlar. Insanlarla iliskileri de stabil degildir-zordur. Kendilerini baskalari icin feda edebilirler ve aniden kendi tahammul sinirlarina ulasip, aniden ofke nobetlerine kapilirlar veya saygili ve soylenenleri yapan, teslim olma pozisyonundan ,birden bire, aniden durdurulamaz cilgin ofke nobetlerine gecerler.

Bu stabil- dengeli olamama durumlari ile ilgili olarak inanilmaz siddette endise, sucluluk ve kendinden nefret etmek gorulur BPD de ve de bu durumlardan kacis, kurtulus olarak da ilaclara, alkole , asiri yemeye ve intahara basvurarak rahatlamaya calisirlar. Cok uzucu ve garip ama, bircok sinirda kisilik hastasi kendilerini acilen rahatlatmak icin de kendilerini kesmeyi veya sigarayla vs yakmayi kesfederler, ogrenirler-bu endiselerini gecici olarak durdurur.

Bu problemlerin baskalari ustundeki etkileri cok cok fazladir; aile uyeleri bu surekli degisken cocuklarindan, kardeslerinden, eslerinden ne beklemeleri gerektigini,onun nasil davranacagini asla bilemezler ama bildikleri birsey vardir- ondan problem gelecektir; intahar tehditleri ve denemeleri, kendi kendine zarar vermesi neticesindeki kesikler, yaniklar, dikisler vs, inanilmaz ofke nobetleri, suclamalarla saldirmalar, ani dusunmeden spontane evlilikler, hamilelikler ve kurtajlar, surekli yeni is hayatina baslamak ve is-okul mesleki kariyerleri terk etmek ve de aile ona yardim edemez.

Ve tabii hastanin hayati uzerinde BPD hastaliginin etkisi de en az bu kadar kotu etkendir;
bircok isi kaybederler,
basarilar yok edilir,
insan, ozel iliskileri paramparcadir,
aileler kendilerini soyutlamaya baslarlar, uzaklasirlar.
Ve netice de bu muhtemel basarili olabilecek bir yasamin ,kapasitenin basarisizligi ve trajik intiharıdır sıklıkla.


--spoiler--

edit- m sternoclaidomastoideus düzeltme için teşekkürler..
Gözünün yaşına bakmadan vuracaksın bunlara.
ilk anda ilk hamle senin elinde. ipi karşıya verdin mi geçmiş olsun.