bugün

bu yıl içinde tamamlanması beklenen, boondock saintsin devam filmi. McManus kardeşleri tekrar alanlarda görmek için sabırsızlandıran yapım.

http://www.imdb.com/title/tt1300851/
billy connolly'nin baba rolünü sonunda izleyebileceğimiz film.
30 ekimde amerikada gösterime girmiş film.
--spoiler--
Bu dünyada iki çeşit insan vardır. Birisi konuşur, diğeri yapar. oğu insan sadece konuşur, başka bir işe yaramazlar. Ama konuşulacak bir şey kalmadığında, yapanlar dünyayı değiştirir.
--spoiler--

gibi bir açılışla karşılıyor film bizi. karanlığa küfür edeceğine kalk bir mum yak tarzı bir başlangıç, felsefi bir şeyler aratıyor film boyunca ne varki bu iştahımızı pek doyurmuyor. ilk filmin arasından 10 yıl geçmiş olması nedeniyledir belki bazı kopukluklar oluyor. text dini motiflerle bezelide olsa, alt metinlerde ortada bir toplumsal yapı eleştirisinede rastlamak mümkün. kimileri için katil olanlar, kimileri için günün kahramanıdır. "doğru kime göre doğrudur" sorusuna bir cevap aradık film boyunca.

birinci filmden daha renkli karakterle karşılıyoruz. deli deli bakan meksikalı romeo, kardeşlerin yeni kurtarıcı meleği eunice bunlardan bir kaçı. film sonlara doğru biraz mantık sınırlarını aşmaya başlasada, devam filmini merakla bekleyecek gibiyiz.

ps: lan hayatımda gördüğüm en kötü vurulma sahnelerini barındıran filmdir ayrıca. özellikle bardaki o sahne ne öyle? bir de iyi bir şeymiş gibi ağır çekimle tekrarlamışlar, yuh...
en az birinci film kadar güzel olan filmdir.
sean patrick flanery evrime uğramıştır.
MacManus kardeşlerin 8 yıldır beklenen dönüşüdür. açıkçası bu kadar süre beklenince insanın beklentisi de bir okadar yüksek oluyor.ilk filmi geçmiş mi? bence hayır. ama genel hollywood devam filmlerine oldukça başarılı.

--spoiler--
sonunda deniz kenarı sahnesi harbi şasırttı. hiç çaktırmadılar valla helal. *
o değil de sean patrick flanery e ne olmuş oyle ya? töğbestaffurlaa ya!

--spoiler--
amerika geçtiğimiz sonbaharda çıkan(sanırım avrupa içinde) efsanevi film the boondock saintsin devam filmi, o kadar beklemenin ardından pek başarılı bulunamasa da aksiyon ihtiyacımızı kapatıyor yine de bir şekilde.
"bu dünyada iki çeşit insan vardır.. birisi konuşur , diğeri yapar.. çoğu insan sadece konuşur.. başka işe yaramazlar.. ama konuşulacak bir şey kalmadığında yapanlar dünyayı değiştirir.. ve bunu yaparken bizi de değiştirirler.. bu yüzden onları asla unutmayız.. sen hangisisin , sadece konuşuyor musun , yoksa yerinden kalkıp bir şey yapıyor musun ? çünkü inan bana , geri kalan her şey saçmalıktan ibarettir.."

soundtrackinde göze çarpan, ty stone'un line of blood'ı olmuştur şahsımca.
birinci filmden güzel olmamasına rağmen güzel, izlenilesi bir filmdir.

--spoiler--
-
there's 2 kinds of people in this world when you boil it all down. you've got your talkers and you've got your doers. most people are just talkers. all they got is talk. but when all is said and done, it's the doers who change this world. and when they do that, they change us. and that's why we never forget them. so, which one are you? do you just talk about it or do you stand up and do something about it?
-
-
özüne inildiğinde, iki tip insan vardır. konuşanlar ve uygulayanlar. çoğu insan sadece konuşur. tek yaptıkları budur. bütün söylenenler ve yapılanların ardından dünyayı değiştirenler, uygulayanlardır. ve bunu yaptıklarında, bizi de değiştirirler.
bu yüzden de onları asla unutmayız. sen hangisisin? yalnızca konuşur musun yoksa kıpırdayıp, bir şeyler mi yaparsın?
-
--spoiler--
filmin sonunda öyle görünüyor ki kardeşler serinin bir diğer devam filminde günah çıkarmaya devam edecekler.
en güzel devam filmlerinden biri olarak kalbimi kazanmıştır bu film.
nickimin bile kaynağı olan o muhteşem filmden sonra ne yapılarsa yapılsan sıçarlar diye düşünüyordum. yanıldım.
ilk film kadar lezzetli olmuş bu filmde. uzatmanın gereği yok alın izleyin.*
ilk filmin taşıdığı çıtaya ulaşamamasına rağmen diğer devam filmlerine kıyasla sağlam bir senaryo ile kendini izlettiren filmdir. hikayeyi karakterlere tutarlı ve dengeli paylaştırması ile bir hata bulamıyorsunuz. son sahnede ise bağıra bağıra 3. film geliyor diyen film, bu defa vatikan'ı da senaryoya dahil edecek büyük olasılıkla.
en az ilk film kadar müthiş bir film, soundtrackler harika. finali de mükemmel, izleyin olm valla bak.
--spoiler--
Erkek dediğin hislerini saklar. Neden mi? Çünkü bu sizi alakadar etmez.
--spoiler--
şuan da star tv de yanınlanan müthiş filmdir imkanı olan dublajsız halini izlesin.
en az ilki kadar güzel olan, 3.'sünün de geleceği bitişinden belli olan şahane film.
ikisi de birbirinden yakışıklı dinibütün adamlarımız bu filmde daha da bi' hunharca yardırmışlardır. 3. filmde ne oluruz bilemedim. sonu da ayrı bi' güzel bitiyor.

ayrıca değerinin bilinmemesine anlam veremiyorum nitekim %100 aksiyon gidip baymamış, bol bol gülmekten yarmış filmlere öncüdür bu 2 film. arşivinize katınız, izlemeden ölmeyiniz efendim.

edit: kim demiş willem dafoe oynamıyor diye?
yaratıcısı ve yönetmeni troy duffy ile yaptığımız röportaj bu link üzerinden okunabilir.