bugün

eski günleri özleyen kişinin, hasret sözcükleridir.

*"bizim zamanımızda atari vardı, jetonla çalışan, ve ben kola kutularından sahte jeton yapardım.
parasızlık vardı o zmanlar, ben de boyadığım her ayakkabının parasını atari jetonuna yatırırdım.
oynadığım oyunu da mutlaka sıfırlardım anasına satayım, kıyak oynardım hani, etrafım seyirci dolardı,
eli yüzü boyalı bu pis çocuk nasıl da oynuyordu atariyi,
sonra bir ara zabıtalar geldi ve çocukluğumun en lüks eğlence mekanını kapattı adiler,
ve ben boyacılığı bıraktım,
sonra play station zırvaları çıktı,
bin tane de ayakkabı boyasam o yeni oyunu oynayamıyordum,
daha fazla para ve mutlak yalnızlık gerektiriyordu o oyun, veya senin gibi züppe bir iki arkadaş,
tabi ben züppe değildim, ama atari salonumuz kapanmıştı,
ve ben boyacılığı bıraktım."

* delihatsun adlı arkadaştan alıntıdır.
(bkz: kasetten oyun yüklemek)
(bkz: atari kasetine dünya kadar para veren nesil)
(bkz: haydi haydi atari geldi)
bizim zamanımızda yağmurdan korunmak için siyah lastikli sarı telefon kulübelerine girilirdi.*
büyüklerimizin, "bunlar para tuzağı oğlum gitmeyin." diyerek uzak tutmaya çalıştığı, ama bir o kadar inatla ve gizlice atariye gittiğimiz günleri özleyenlerin söylediği cümlelerden biridir.
(bkz: super mario)
(bkz: keystone)
(bkz: river raid)

ve daha niceleri...
(bkz: kumanda yokken biz vardık)
o zamanın atari oyunları bence görüntü olarak olmasa bile yaratıcılık ve o şartlara göre çok güzel oyunlardı. şimdi herşeyin daha gerçekçi olması bence güzel bir durum değildir. sonuçta biz tsubasa izleyen bir nesiliz. bir gol için iki bölüm bekleyen bir nesiliz. yine bizim zamanımızda pes yoktu. ataride ''goal 3'' diye bir oyun vardı. futbolcuların vurduğu şutlar muz gibi gidiyordu. veya kuş gibi gidip kaleciye kaleciyi havaya uçarıyordu. biraz daha fantezi biraz daha mantıksızdı. bir anlamda dünyayı kurtaran adam hesabı takılıyordur. cüneyt arkın on adamın üstüne atlayıp devirmesi aslında saçmayıdı. fakat saçmalıktan daha öte eğlenceli olması gerekiyor. yine uçak oyunu vardı. meşhur 999 oyunlu atarinin vazgeçilmez oyunuydu. fuel kelimesinin ne olduğunu o dönemde öğrenmiştir. sonra hayatımıza crack ve install veya exit,resume game tanımları girdi. yine 999 oyunlu atarimde bluk bluk adını verdiğim saçma bir oyunum vardı. hatırlayan varsa o oyunu bana bulsun. başında böyle hüdaverdi gibi sapkası olan bölümleri geçiyordur. biraz prince diye bir oyun vardı eskiden bilgisayarlarda onu andıran bir oyundu. bak şimdi nereden hatırlattınız. *
ayrıca cd denen şey de yoktu, kaset vardı. çalışmayınca altını şuursuzca mızıkavari üflediğimiz.

(bkz: sega mega drive)
(bkz: street fighter) severlerin söyleyeceği sözdür. atari salonlarında oyun bitirebilenlerin ayrı bir karizması vardır. isterse siz oynarken yanınıza girip sizi yenmek suretiyle jetonunuzu hiç edebilir. tamamen onun insafına kalmış yani. birde siz ilk round u kaybetmişseniz yanınıza gelip "kurtariim mi abi" diyenler vardır.
bilmem hatırlayan olurmu çocukluğun süper oyunu bomberman hala tadı damağımdadır bi fırsat olsada hala oynayabilsem dediğim oyundur.ne pes ne winning eleven nede başka bişe bomberman bir numara arkadaş.
ördek vurma oyunu vardı, vuramayınca köpeğin teki pis pis sırıtırdı.