bugün

Güzel ama eksik cümle. Bilim, güzel ve temiz ahlak diye devam edebilir.
Dinler uydurmadır. Yerinde saymaktır.
https://x.com/epaylasimm/...yqXRf9iBucyjPZrA&s=19

Sadece bilim mi?
Üstelik hangi bilim ve kimin ne için yaptığı bilim?
Bizi içimizdeki çocukluk kurtaracak.
Ölümsüzlük ışınlanma ?

bir şey söyleyeyim.

Işınlanma,
Ve sonra aşırı yüke neden olsa.
Izgara da veya şebeke de sıkışıp kalmak, verileri emersin. Saf enerjiye dönüşmek üzere olmak
ve sonra...Ölmek üzere olurduk.

Gerçe zaten genel görelilik bunu demek ister olmalı anlamak zor değil e=mc2 olan.

Yani e2= (mc2)2 + (pc)2

Bunu yazan kafamı skm.

Bunu nasıl düşünemedim

Hepimiz ölümü tadacağız.

Ölümsüzlük diye bir şey yok.
bilim elbet kurtarıcıdır ancak tanrısız başıboş bir bilimden de bir halt olmaz açıkçası. tıpkı tanrısız başıboş bir evrim gibi. "bizi tanrı değil bilim kurtaracak " gibi bir sözü ancak natüralistler söyler.
kurtaracak derken ölümsüzlük gibi mi acaba. bilim depremi, savaşları engeller mi ki. bence bizi barış, sevgi kurtaracak.
Kurtulmakla ne kast ediyorsunuz?
Önce şunu bir açıklayın kimin neyin kurtaracağına sonra bakarız.
evrenin kendisine sağladığımız faydayla ilgilendiğini zannetmiyorum...

dünyadaki canlılığın %99 u tesadüfi asteroid çarpmaları yüzünden sona erdi.
ölümden kurtuluş yok ki, bizi hangisinin kurtaracağına dair bir tartışmada karara varalım.
--ya kardeşim şu depremi şöyle bir 20-25 dakika önceden haber veren bir sistem?
yok.bizi allah kurtarır. dua edin.--

-e sormazlar mı adama allah merhametli ise depremleri engellesin.

-dua edilmesine rağmen, olan depremler neden oluyor ?

-göçük binanın içinde kalan kızı için, dua eden baba neden cansız kızının bedenini alıyor? e dua etti neden işe yaramadı ?
Zamanı geldiğinde herkesin uyanmak zorunda kalacağı gerçektir. ikisinin de fikir babası olan insanoğlunun, bunları hangi yönde kullanılacağı komple yok oluşun ya da kurtuluşun anahtarı olacaktır.
Tabii bilim kurtarır ama bazen Allah belanızı verir ve bilim çaresiz kalır.
Mesela deprem.

Deprem olacak!
Ne zaman olacak, günü, saati?
Yok.

Ya kardeşim şu depremi şöyle bir 20-25 dakika önceden haber veren bir sistem?
Yok.

Bizi Allah kurtarır. Dua edin...
bizi kurtaran bilim kıyamete engel olamayacak. evet bilim kurtarır ama tanrının bitiş düdüğüne kadar.
Zaten öyle oluyor.

Kimse dua ile iyileşmiyor, herkes doktora gidiyor.
Cahilleri çıldırtan gerçek gibi gerçek. Bilim 1850 sonrasında bütün tanrıları öldürmüştür.
Bilginin kısa yolu olduğu iddia edilen iman, sadece aklı yok etmenin kısa yoludur. -Ayn Rand

Çağlardan beri, bir tarafta aklın ve düşüncenin izinde birkaç cesur insan ve diğer tarafta cahil büyük bir dindar kitle arasında ölümcül bir çatışma devam ediyor. Bu, bilim ve imanın savaşı. Çok az insan mantığa, onura, adalete, özgürlüğe, bilinene ve bu dünyadaki mutluluğa; bir çoğu önyargıya, korkuya, mucizelere, köleliğe, bilinmeyene ve ölümden sonraki sefalete güvendi. Çok az kişi “Düşün”, bir çok kişi “Diz çök ve iman et!” dedi. ilk şüphe ilerlemenin beşiği oldu, ve bu ilk şüpheden, insan ilerlemeye başladı. – Robert ingersoll

Zaman süratle ilerliyor. Milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümlerin geldiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişmesini inkar etmek olur. – Mustafa Kemal Atatürk

Bilimde sıklıkla bir bilim adamı “Evet, bu gerçekten güzel bir argüman, ben hatalıyım” deyip sonra kendi fikrini değiştirir ve eski fikrini ondan bir daha asla duyamazsınız. Bilim adamları bunu gerçekten yapar. Olması gerektiği kadar sık olmaz, çünkü bilim adamları da insan ve değişim bazen acı çektiricidir. Ama her gün olur. Bunun gibi bir şeyin siyasette veya dinde en son ne zaman gerçekleştiğini hatırlamıyorum. – Carl Sagan

Ruhun ölümsüzlüğüne inanamam… Ben hücrelerin birleşimiyim, tıpkı New York şehrinin bireylerin birleşimi olması
gibi. New York cennete gidecek mi?… Hayır; bizi doğa oluşturdu, her şeyi doğa yaptı, dinlerin tanrıları değil.
— Thomas Edison
bir şeylerin var olması için,
her şeyin bir sebebinin olmaması,
her şeyin yaratılmaması,
tasarlanabilir olmaması gerek.

her gün sayısız alimin keşfettiği matematiksel hakikatlerde bunlardan biri, onları allahtan ayırt edemezsiniz, allah bilinmek istiyorsa, bu hakikatleri keşfettiğimizde arzusu tamamlanmış olacaktır.
allah, pi sayısını yoktan yaratmamıştır.
allah, fraktalları yoktan yaratmamıştır.
bunlar, yaratılamaz, tasarlanamaz, düşünülemez, tahayyül edilemez gerçeklerdir.
ve meleği, cinleri, perileri geçin, sizin gibi aciz yaratıklara bahsetmediği sonsuz medeniyet, sonsuz sayıda evren, sonsuz olası yaşam biçimi bile henüz mevcut değilken, olası her matematik mefhumu ezelden beri onun zihniyle beraberdi.
allah, maddesel olan her şeyi yaratma potansiyeline haiz olsa da kendi kendisinin yaratıcısı değil.
allah, sonsuz sayıda yıldız ve kara deliğe ait enerji harcansa, sayısız evrenin ömrüne bedel zaman tüketilse bile tam ondalıklı açılımı hesaplanamayacak, tahayyül edilemez, düşünülemez pi yi yoktan var etmemiştir.

var olduğunu biliyorken, pi onun zihninde zaten mevcuttu!
sovyet korkusu, kamu sermayesiyle darpa tekelinde geliştirilen internet teknolojisi olmasaydı belki de bu satırları birbirimize aktarmamıza bir yüz sene vardı, bilmem farkında mısınız kapitalist bilim tapınmacısı beyin fakiri userlar.
bizi bilimcilikten çok bilimsel şüphecilik ve müspet bilimlerden ziyade mühendislik uygulamaları kurtaracak, sırf kapitalist sistem izin vermediği için yüz, iki yüz sene önce keşfedilmiş bilgilerden teknolojik ürün ve hizmetler imal edemiyoruz!

bilim, kamucu ve halkçı idealler yerine milyarder oligarkların keyfi menfaatlerine hizmet ederken, her sene apple marka telefonların tıpkısının aynısı olan yeni modellerinin piyasaya çıkışını iple çeken sirk maymunlarına dönüştünüz.
ben de böyle olduğunu düşünüyorum. din kıyamet alametleri deyip dursun.
konuyla alakasız ama sıla: sevgilim bizi aşk kurtaracak.
görsel
bizi tanrı değil bilim kurtaracak da hangi bilim?

dünya denen gezegende yaşayan insan denen canlı...
insan bu dünya'da var olmasının yegane temeli allah mı tanrı mı rab mı yarattı da bunun için insan denen canlı bu dünya'da var.
insan dünya'ya cennetten mi geldi veya uzaylılar mı getirdi?
yoksa doğal devinimde dünya üzerinde insan tesadüfler ile meydana gelen canlı yaşam ve bu canlı yaşamın evrimi ile mi oldu?

nasıl olursa olsun, insan denen bir canlı var.
basit olarak örneklemek gerekirse bu insan denen canlıyı bir dizel araba gibi düşünün. insanı kim yarattıysa insan nasıl var olduysa bu insan denen canlı dizel bir motora sahip araç.
bu insan denen canlıda bulunan dizel motorun yakıtı olarak da doğa yaşam belli bir genetik biyolojik yapıda gıdalar oluşturuyor. insan bu insan denen canlının genetik yapısına uygun olarak yaratışmış veya oluşmuş gıda besin zincirinde olan hayvan ve bitkilerin genetiği ile oynanarak adeta dizel arabaya mazot yerine benzin koyuyoruz.

insan denen canlı kontrolsüz virüs gibi çoğalıyor, yeni yaşam alanları açıyor ve her açtığı yaşam alanı kendisinden başka yaşamları yok ediyor. türler yok oluyor, çeşitlilik yok oluyor, on binlerce yüz binlerce hektar alanlarda binlerce yaşam çeşitliliği olan alanlar insan denen canlının beslenmesi yaşamasına açılınca bu alanlarda binlerce çeşit yaşam 3-5 çeşit yaşama düşüyor.
ormanlar yok ediliyor ve tarım iskan alanlarına dönüşüyor. bu ormanda binlerce yaşam (hayvan bitki ağaç) yok oluyor ve geriye soya buğday mısır arpa vb 3-5 yaşama düşüyor.
bununla da kalmıyor, kontrolsüz nüfus artışı ile kirlenen dünya, değişen iklim ile tarım başta olmak üzere insan besin zinciri kırılmaya başlıyor. yok olan yaşamlarla yaşam alanlarıyla doğanın dengesi insan lehine bozuluyor ve doğanın sigortası olan kuşlar böcekler bitkilere zararlı bakterilerin üremesini kontrol edecek durumu kaybediyor (bakınız: keneleri zararlı böcekleri yiyen kuşların yok olması, göçmen kuşların konak alanlarının iskana açılması) sadece insanlar değil tarım alanlarında ürünler de etkileniyor.

ara edibüdü: çin de mao serçeler tarım alanına zarar veriyor diye serçeleri yok ettirdi. tarım alanlarında böcekler başta olmak üzere zararlı bakterilere engel olacak bir şey kalmayınca ürünler tarlada adeta çürüdü gelişmedi. 1-2 yıl sonra kıtlık kaçınılmaz oldu en az 20 milyon insan kıtlıktan öldü. sonra çin kalkıp rusya'dan serçe ithal etmek zorunda kaldı. mao etrafında serçelerin öldürülmesini sağlayan onay veren de bilim insanları vardı, rusya dan serçe almaları gerekliliğine onay veren de bilim insanları vardı.

tüm bu olumsuzluklara neden olan bilim. daha çok üretmek, daha çok üremek, daha çok kazanmak, daha uzun yaşamak için bilim dünya'yı yaşanılmaz bir hale çeviriyor.
aslında aklımızı zekamızı ilk önce bilim için veya din için değil, ahlak ve etik kurallarımızı sorumluluk çerçevesinde oluşturmak için kullanmalıyız.
Ozman söyle o bilme ölüme çare bulsun bulabilirmi?
bizi tanrı değil bilim kurtaracak sözünde yatan gerçek nedir?

burada dikkat edilmesi gereken vurgu bilim veya din değildir. burada dikkat edilmesi gereken vurgu akıl ve zekadır.
bir din inancı taşıyın veya taşımayın, bir ahlak ve etik değeriniz olsun, bir kimlik aidiyet duygunuz olsun ya da olmasın, mesleki bir yeterliliğiniz eğitimiz olsun, bir anne-baba aile reisi olun, bir siyasi ideoloji görüşünüz olsun olmasın vs. vs vs...
tüm bu değerler bir tek gerçek üzerine bina edilir ki bu gerçek de akıldır, zekadır.

daha basit olarak açıklamak gerekirse; ister bilim ister din iman deyin bu değerleri anlamlı kılan ve bu değerlere sahip olmanız için gereken tek şey akıl ile zekadır.
akıl ve zekanız yetersiz ise yol ortasına işeyebilir market içinde sıçabilirsiniz. size böyle davranıyorsunuz diye ne şeri hukuk ne seküler hukuk ceza veremez (tabi ki zekanız aklınız yaptığınız davranışın doğuracağı yaptırımı algılamaya müsait değil ise) hiç bir hakim/yargıç, hiç bir tanrı sizi suçlu diye cezalandıramaz. hakimler/yargıçlar ve tanrı/tanrılar (dinler) senin gibi davranıp "buraya işenir mi sıçılır mı penisini insan içinde çıkarıyorsun" diye bunu yapan kişiye kızmaz tepki göstermez müdahil olup cezalandırma-şiddete baş vurma yoluna gitmez.

hangi hukuk olursa olsun hukuk tutkulardan arınmış mantık olarak değerlendirilir. tutkularınızı işler hale getiren biçimlendiren akıl ve zekadır. eğer akıl ve zekanız sizi biçimlendirmede yetersiz ise tutkularız olarak bir atomu parçaladığınız zaman bundan atom bombası yaparsınız. tıpkı çişiniz geldiğinde tuvalete gitmek yerine aklınız zekanız size taksim meydanında cami duvarına işettiği gibi...
ne yani, atomu parçalayan insan akılsız mı zekası yetersiz mi oluyor?

akıl ve zeka sizi insan yapan ve de diğer canlılardan ayıran özelliğiniz olan ahlak, etik kuralları şekillendirir.
sizi milletin parasını dolandıran ünlü bir hırsız yapan da, sizi toplumun devletin insanların yararına çalışan yatırım istihdam yaratan bir iş adamı girişimci de yapan zekanızdır ama yaptığınızın utanılacak/övünülecek şey olmasını belirleyen etken akıl ve zekanızın oluşturduğu etik ve ahlak değerlerdir.

işte akıl ve zekanızın parçaladığı atomun bir bomba olup insanları yaşamı yok eden bir silah olmasına veya insanların yaşamın yararına kullanılan bir enerji olmasını belirlemek için ahlak etik ve din kuralları oluşmuştur.
bir yerde akıl ve zekanın emniyet pimidir ahlak etik ve din değerleri.
tüm bu ahlak etik değerler din akıl zeka (bilim) hepsini bir ringe çıkarmak boks maçı yaptıran bir organizatör gibi davranmak tüm bu değerlerin ne olduğunu neden var olduğunu bilmemenin veya bilip de kötü niyetin yansıması olması gerek.