bugün

sokakta hasbelkader bulduğu yahut dilendiği bir gıda maddesini kemire kemire yiyen arkadaşını uzaktan görünce aklı başından giden, n'oluyo lan orda dercesine sessiz fakat hızlı adımlarla olay mahallinde bitiveren, öncelikle yakın çevrede başka et parçaları olup olmadığını kontrol eden, netice olumsuzsa hemcinsine saldırıp saldırmama konusunda yaşadığı ikilem gözlerinden okunan kedi halleri.
kedi trajedisi.
birbirleriyle yemeği cebri bir paylaşımla eşit olarak paylaşmak için yaptığı telaştır.

sosyalizmdir işte.
(bkz: kedi psikolojisi)
aynı bakış yüzüklerin efendisinde gollum tarafından atılmıştır.frodo bunu ararken bu tavşan avlamış tam ısırırken falan görür frodonun onu izlediği o korkak kaçamak bakışlar sonra birden kedilerde olduğu gibi müthiş seri bir şekilde agresifliğe döner
meraktandır, kabını kuru mama ile doldursan da elindeki poşettekileri görmek için miyavlar. Paylaşmak kaderiyse de kendisine çok olanı alır.
(bkz: ilk buluşmada öpüşen çift gören çift)
büyük kavga çıkartan, sonunda çevredeki tüm kedilerin dikkatini oraya çeken ve malûm gıda maddesinin piç olduğu telaştır.
bir şey yiyen kediyi görünce telaşlansalar yine iyi benim kedim beni bir şey yerken görünce de telaşlanıyor. kendini benle bir sanıyor herhalde. uzaktan elimde tabak görse ben daha yanına varmadan peşinen miyavlıyor hani yiyebileceğim bir şeyse beni de gör hesabı...
kuyruk en alçak seviye ile yerde, kulaklar dik, gözler son ayar açık olarak gözlemlenebilen kedi halidir. yalnız bunlar sadece kedi görünce yapmaz bu telaşı. benimki yemediği bir şeyi gördüğünde bile yerinde duramıyordu. elma yiyorum gelip atlıyor kucağıma. "bak lan bak elma bu, sen yemezsin" diyorum, koklatıyorum. burun kıvırıp kucağımdan iniyor. ben tekrar şapur şupur yemeye devam edince tekrar iştahlanıp üzerime atlıyor. bu sefer tehdit ediyorum: "bak bir daha elime dalıp, ağzıma kafanı sokmaya kalkarsan, o elmayı zorla yediririm sana!". benimki hafiften çekingen bir tavır alıp, kulakları indiriyor, gözleri kısıyor. güya sakinleşmiş havası katıyor kendine. ben yeme işlemine tekrardan devam edince, o gözler birden açılıyor ve kulaklar yine eski halini alıyor. sonuç olarak, dediğimi yapıyorum. o küçük çenesini tutup, elmadan kopardığım parçayı ağzına tıkıyorum. miyavlamaya çalışarak elimden kurtulmaya çalışırken ben çoktan ona elmayı yutturmuş oluyorum. yalnız bıraktığım andaki kaçışını görmelisiniz. fırr..
muhtemelen sadece kedi ot yerken bu olay olmaz. *
komşunun tavuğunun komşuya balık görünmesinden kaynaklanan gerginlik.
şu an sözlükte "çıplak" kalan türk kızlarının telaşına benzer bir telaştır.
(bkz: bir kedi gördüm sanki)
hayret dolu eşsiz merak.
büyük bir fırsat kaçırmış girişimcinin yaşadığı hayal kırıklığıyla eşdeğerdir.
evimde daima olan telaş, hayır sanki aç bırakıyoruz. tavuğu, kıymayı paylaşamaz didişirler. sonra sarılıp uyuşurlar, yerim onları.