bugün

ağaca tırmanmak, kıran kırana maç yapmak, dizini kanatmak, kuruyunca kabuğunu yolmak, üstünü başını kirletip anneden terlik yemek, pikniğe gitmek, balık avlamak, kızak kaymak, çiçek/sebze yetiştirmek, doğada kimi hayvanlarla birebir karşılaşmak, sokakta güvenli bir ortamda oynamak, yakınlarınca çok sevilmek, yaz tatillerinde hafif tempoda çalışmak, üç-beş kuruş kazanmak.
güdümlü anne terliğinin tadı.
babanın fiskesi.
(bkz: meybuz) yemesi ama kalmadı maalesef.
sobada elini yakması şart.
bisiklet sürmeyi öğrenirken muhakkak düşmesi gerek.
inci sözlüğü görüp sınıf arkadaşlarına anlatmak.

--spoiler--
+oğlum bi site buldum herkes anneye bacıya sövüyo porno paylaşıyorlar falan.
-uu beybi adı ne?
+inci sözlük zaa
--spoiler--
yüzüstü yere yapışmak.
yastık savaşı yapmak,
evdeki çarşaflardan çadır ve sandalyelerden destek yaparak altında mum yakmak. * *
akşamları ölümüne saklambaç oynamak, yerden bulduğu herhangi bir şeyi silah sanıp ateş etmek, mahalle maçları yapmak, eve akşam ezanından sonra girmek, taso oynayıp biriktirmek gibi daha nice güzel şeyler var. tabi şimdiki çocuklar faceden, msnden bunları yapıyorlar mı sorusunu sormadan edemiyorum. ilk okul 2 ye giden kuzenimin face ve msni var yahu daha ne olsun.
capri-sun içmek. önce hüpletip sonra gümletmek muhakkak yaşanmalı.
her türlü yaramazlık...
zira yaşanmadığında keşkelere sebebiyet veriyor. *
özellikle 80 ve 90 dönemi çocukları bilir : leblebi tozu * * * *
saklambaç, ama şöyle kırda ve kalabalıkça.
körebe, çamurdan çanak çömlek yapımı, derede yüzme, balık avlama, (onaylamıyorum ama ayrı zevktir) meyve ağacından meyve aşırma, evde yapılmış dondurma/meybuz ya da meyveli yoğurt...
ata binmek.
düşmesi şart.

mikroplara bağışıklık kazandırmak şart.
çocuklar çok sık hasta oluyorlar, çünkü anneler çok steril yetiştiriyorlar. alışık olmayan bünye de hemen hastalanıyor bu yüzden.
kendini yalnız hissetmek. çünkü büyüdüğünde buna mecbur kalacak.
- kolonyayla harf ya da şekiller yapıp ateşe vermek
- deodorantı püskürtürken çakmakla yakmak... ( patlar mı lan acaba korkusunu da yanında getirebilmektedir. )
sonradan öğrenilmişlikleri kendi başına öğrenerek edineceği tecrübelerdir.
sporcu kartlarının ve looney tunes tasolarının ütülmesi. Her çocuk o acıyı yaşamalı.
arabaya olan meraktan dolayı, babayla birlikte direksiyon başına geçmek. *
düşmeli, en azından dizlerinde yara izleri kalmalı.

(bkz: hic yara izim olmadan olmek istemiyorum)
dsi'nin sulama kanallarına girmek, kurbağa yakalamak, tüm günü sokakta geçirmek, komşu bahçelerdeki ağaçlardan meyve aşırmak, misafirliğe gidilen evi arkadaşlarla ortaklaşa karıştırmak, kolunu bacağını kanatmak, kapının kasasına el ve ayaklarla tutunarak mümkün olduğunca yukarıya çıkmak, annenin bitmesi için tabağa koyduğu ıspanağı çatırmadan tencereye geri boşaltmak, vampir ve hayalet hikayelerine inanarak tırsmak ... Bitmez ki çocukluk harika bir dönem.
bir grup arkadaşıyla ve bisikletle mahallede sağlam erik ve çağla ağacı bırakmamak.
yazın gece 10-11 lere kadar saklambaç oynamak(ama artık imkansız galiba).
* soba yanan bir banyoda anneden kafaya tas yiye yiye banyo yapmak
* kiremiti toz haline getirip, suyla karıştırıp eline kına yakmak
* osuruk taşını sürtüp sürtüp koklayıp buna salakça gülmek
* ilaçlama yapan mavi arabaların peşinden hunharca koşup takılıp düşmek.
bir çocuğun çocukluk dönemi boyunca yaşaması gereken tecrübeler silsilesidir.

mahallede bulunan çağla ve erik ağaçlarını sömürmek ve bunu yaparken yakalanmama korkusu yaşamak.

çocukluğum aklıma geldi birden. ne güzel günlermiş.