31 çekmek istemen fakat aılenın evde olması yuzunden çekememendir.
sadece istemekle olmaz dedirten olaydır.

isteği gerçekleştirmez isteğin yoğunluğu!

Attila ilhan
ızdırabın kaynağıdır. " alınyazısından kopardığımız her şey, dilencinin ayağı ucuna atılan paraya benzer: verilen sadaka, duyduğu acıların sürüp gitmesini sağlayabilmek için, dilencinin hayatını biraz daha uzatmaktan başka bir iş görmez" (bkz: arthur schopenhauer)
verilen onca çabanın ardından istediğini elde edemediğine, başaramadığına hala inanamaz olmak.
(bkz: nasip kısmet)
en güzel kelamı cem karaca demiştir bu konu hakkında:

"hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar
ve hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar"

(bkz: sen de basini alip gitme)
Sadece istemenin yeterli olmadigini insana ogreten hadisedir. Eger sadece istemekle kalinmayip isteneni elde etmek icin hersey yapilmissa bu sefer ogrendiginiz hayatiniz uzerindeki tek iradenin sizinki olmadigi olacaktir. Bu egitimden gectikce kendinizi tanir; neyi yapip neyi yapamayacaginizi yani sahsi sinirlarinizi ogrenirsiniz. Dolayisi ile daha gercekci hedefler koymak ve uzeri icin endiselenmemek konusunda deneyim gelistirir, daha mutlu bir hayata yelken acarsiniz. Neticede insanin kendisi icin en iyisini istemesi ve bu yolda elinden gelen cabayi gostermesi dogru bir hareket olsa da; kisisel ya da cevresel nedenlerle en iyiye ulasmak herkese nasip olmaz. En iyiyi hedefleyip ulasamayinca husrana ugramak yerine, en iyiyi hedefleyip ulasilabilenin en iyisi ile tatmin olmayi ogrenmek hayati daha mutlu yasamayi kolaylastirir.
(bkz: azimle sıçıp duvarı delememek)
(bkz: hayal kırıklığı)
şaşırtıcı bir şekilde sonuçlanan acı çekme sürecidir. mücadele ve duygular öylesine yoğun yaşanır ki, ruhunuz yok olur sonunda. çok tuhaftır belki ama vazgeçmekle sonuçlanır. hatta artık istememekle. barınacak bir yer ararken, bir kapıyı zorlarsınız, yine zorlarsınız, yine yine. açılmazsa ne yapılır? arkanıza dönüp baktığınızda, onlarca açık kapı vardır.
(bkz: platonik aşk)
insanlar birçok şeyi elde etmek isterler lakin ÖNEMLi OLAN; HAYATTA EN ÇOK ŞEYE SAHiP OLMAK DEĞiL, EN AZ ŞEYE iHTiYAÇ DUYMAKTIR.
dördüncü murat' ın meşhur sözlerinde, ' bağdat' ı hayal etmek fethinden güzel miydi ne ? ' biçiminde yer bulmuş, hayal ve gerçeğin birbirinden kesin hatlarla ayrılması durumudur. şöyle ki, istenilen bir şey alınabilir ancak onun için kurulan hayalin tadını vermesi çok zordur.
(bkz: arbeit macht frei)
" ah ne iğrençtir.. delice yaşama isteği ve gereksinimi ile dolu olup yaşayamamak." (bkz: charles bukowski)
kabullenmeyi öğrenmektir.
(bkz: hayat)tır.
insanın uykularını kaçıran, düşünmekten bitap düşüren, "nasıl elde ederim" sorusuna yanıt aramakla geçirilen vakitlerle dolu yaşamı önünüze koyan, insana koyan bir şeydir.