bugün

nasılsın diye sorulduğunda istemsizce "iyiyim" diye cevap vermektir.

çoğumuzda görülür. aslında için kan ağlıyordur. ya da hiç düzgün giden bir şey yoktur. belki de aslında hiç bir şeyin yoktur seni mutlu kılan, o an için. ama nasılsın diye sorulduğunda iyiyim olur. kendine bir sorsana iyi miyim diye?

bunu bir samimiyetsizlik olarak lanse edip iki saat nutuk çekmeyeceğim. sadece yaşamımızda olup biten küçük bir şeye dikkat çekerek bu konuda dürüst olmaya sizleri teşvik etmek istedim.
hafiften robota bağladığımızın göstergesidir. ayrıca günümüzde insanlar kendilerinden başkalarını pek de önemsemediğinden formaliteden sorulmuş bir "nasılsın?" sorusuna ayrıntılı şekilde cevap vermek karşıdaki insanın içten içe "ne anlatıyo bu mq" demesine sebep verebilir.
iyi olmak istemenin sonucunda doğan bir istek refleksidir aslında. kendini nasıl görüyorsan öylesindir.
- naber abi?
+ iyiyim
- abi moralsiz gozukuyorsun?
+ abi sorma skeyim bu hayatı, butun dunyayı...
- ooo hacı nirvanaya ulasmıssın, anlat hadi rahatla...
çok salak bir durum.

o refleks bünyeye oturan pozitivizmcilik midir, pollyannanın ruha girmesi midir bilmem ama bir öğrenirsem ...

canınız sıkkın dertleşmeye ihtiyacınız var dertleşecek insan arıyorsunuz filan. sonunda biri geliyor. nasılsın diyor. iyiyim diyorsunuz, kodumun refleksi dedirtiyor. halbuki bok gibisiniz. sıfatınıza saydırasınız var.
adam da he iyi güzel diyip gidiyor. dertleşme konuşma isteği içinizde patlıyor... oldu mu şimdi hiç?
iyi gören ,iyi düşünür. iyi düşünen hayatından keyf alır. Bardağın dolu tarafını görmekten zarar gelmez.
(bkz: bir refleks olarak nasılsın diye sormak)
nasılsın sorusu ve iyiyim cevabı bilinç dışıdır. o sırada başka şeylerin yapılabilirlik derecesi yüksektir.*
umursamaz ve bencil insanların "nasılsın?" sorusuna verilebilecek en doğru cevaptır.
nasılsın sorusunu soranın, zaten beklediği cevabı vermektir.

(bkz: yalancının)
iyi olma mecburiyeti yüzünden kaynaklanır.

biri sana "nasılsın?" diye soruyorsa zaten çoğu kez öylesine sormuştur. yoksa sizin ruh halinizle yakından ilgilenecek kadar ne zamanı, ne de mecali vardır onun da. hem ona nedir zaten? siz de bunu bildiğiniz için bu yönde, yani verilmesi gereken cevabı verirsiniz. o da zaten, sorulması gereken soruyu sormuştur.*
"kötüyüm" derseniz, karşıdaki kişi "aaa, neyim var jnm?" diye samimiyetsizce dert dinleme aparatı moduna girer. bunu göze alamadığınız, kimseyi dertlerinize, ruh halinize alet etmek, anlatmak, çenenizi yormak istemediğiniz için kestirip atarsınız.

zaten süper bir ruh hali içinde olsanız da "çok mutluyum" demezsiniz. dedim ya; kime nedir bundan?
nasılsın ya da naber sorusuna verilen alternatif cevap. iyiyim demek kişilere göre de duruma göre de değişir. ya da karşındakinin ne kadar sana karşı samimi olduğuna da. bazen ne kadar kötü durumda olsanda sadece iyiyim demekle geçiştirirsin, çünkü karşındakinle uğraşacak mecalin yoktur, ya da samimiyetsiz bulursun, hani şu sadece sormak için sorulan sorulardan. sende o zaman sadece cevap verilmesi için cevap verilen yanıtı kullanırsın 'iyiyim ya sen?' böylece samimiyetsiz durumlar ve yapmacıklıklar uzayıp gider. zaten gerçekten samimi olduğunu düşündüğün ve yanında olan kişilere net olursun kötüyüm dersin başlarsın anlatmaya. seni dinlerler, dinlemeseler bile, o an ruhları orda olmasa bile sen anlatıp rahatlarsın zaten. samimiyet denilen olayda burda başlar. hissedebildiklerini ifade edebilmenle. diğer türlü bir iyiyim sadece sınırlı ağlarda takılıp kalır, laf olsun diye söylendiği her iki taraf açısından da bilindiği halde...
(bkz: Şartlı refleks)
içi insanı yakar...
Alışkanlık oldu kötüyümde diyemiyorum vay arkadaş.
Laf olsun diye sorulan "nasılsın" sorusuna verilen karşılık. Yakın olan biri zaten iyi olup olmadığınızı anlar. Kötüyseniz sebebini sorgular, didikler. Nasılsın deyip geçmez.
Bir noktada içgüdüseldir. insan kolay kolay kötüyüm demek istemez. 1.si av olmama isteği; 2.si karşısındakini endişelendirmeme isteğidir.