bugün

anlatmamakla aynıdır.
Benim için imkansız olan durum... zira çok garip dertlerim var... aşk gibi, erken yaşlanma gibi... ama tabi 20 yaşında bile olmadığım için ruhum yaşlanıyor malesef...
bir türlü yapamadığımdır. ayrıca insanın içini falan da rahatlatıyor hiçbir yararı yok git bir köşede yalnız ağla daha etkili sonuç alırsın.
Anlik ic rahatligi, uzun vadede pismanlik. Hatadir.
Yarrağı yediğinin göstergesidir. Zayıf noktanı belli etmiş olursun.
o insan da size derdini anlatmıyorsa eğer pişman olmanız yakındır. size sizin gibi açılmayan insanları dost edinmeyin.
Bin bilinmeyenli insanoğluna güvenmediğini bile söyleye bir şeyleri paylaşmak...
Ne tuhaf.
Zannediyorsun ki; paylaşınca o yara dağlanacak, hemen kabuk bağlayacak ya da hiç açılmamışcasına yok olacak.
Halbuki, derdini anlattıkça daha çok kan kaybediyor insan. Üstü toz tutmuş, arada kaybolmuş kötü anılar da sanki o anı bekliyormuş gibi silkelenip kendini belli ediyor.

Anlatmasan, bu sefer de anlaşılmama telaşı başlıyor.

Bir yandan derman gözüken bu iç dökme diğer yandan başka bir dert oluyor. Yük oluyor.

*Ya da sadece bana böyle oluyor.
Kalbine ve ruhuna dokunan cümlelerinin altını çizdiğin bir kitabı başkasına ödünç vermek gibi bir şeydir.
derdini anlatmaya başlarsın bir bakarsın dert dinliyorsun.
anlatmamanız gerekir. gün gelir, derdinizi anlattığınız insan bunu size karşı kullanır. enayilik yapmayın. kendi içinizde çözmeniz çok daha iyi olacaktır.
Dertler bir değil ki ıslak mendil gibi bi çekiyosun 3 4 tane birden geliyor. Hangi birini anlatayım. Atıyorsun içine, insan alışıyor artık.
(bkz: derdini anlatma kimseye)
dert anlatmak, içinizi dökmek, acılarınızı paylaşmak şu zamanda yapılacak en aptalca harekettir. çünkü o anlattığınız kişiyle sorunlar yaşadığınız zaman birebirde veya uluorta bir mecrada sizin iyi niyetle yaklaşıp anlattıklarınızla sizi vuracaktır er yada geç asla bu gerçek şaşmıyor.
Anlatmamak çok daha kötü hissettiriyor. Biri duysun, dinlesin, anlasın istediğinizde kimse yoksa yanınızda yakınızda işte o zaman neye üzüleceğinizi şaşırıyorsunuz.
Doğru kişiye hiç korkmadan anlatılabilir. Diyelim ki yanıldınız ve karşınızdaki kişi kötü niyetli biri çıktı ve Sizi ona anlattığınız derdinizle vurmaya çalışıyor. bu durumda pişman olup "ama Ona güvenmiştim, ne yapacağım şimdi" edebiyatı yerine ona, bunu yaparak aslında ne kadar zavallı olduğunu anlatın. inanın size verdiği zararın zevkine kendisini bırakacağı yerde kendi zavallılığı ve sizin güçlü duruşunuzun altında ezilecektir. Ki zaten bunu yapan biri temelde güçsüz biri olup, eninde sonunda yaptıklarının altında ezilmeye mahkumdur.
Derdinizi anlatmak, birilerine güvenmek suç ya da kötü bir şey değil. Asıl kötü olan insanların bu tür affedilemez davranışlarda bulunması. Dolayısıyla burada kötü hissetmeniz gereken bir şey varsa o da yalnızca ona ayırdığınız zamandır, onu da uyuduğunuz zamanlara sayarsınız olur biter.
Hiç böyle bir durumla yüzleşmemiş olmanın rahatlığıyla yazdım tabi, kim bilir nasıl üzülür insan.
insana dert anlatmak mı? Allah aşkına hangi anlayış?