bugün

erkeğin sezmeyi istemeyeceği bir kadın davranışıdır.

doğamız gereği biz erkekler için sevdiğimiz kadının ufak dozda bizi kıskanması hoşumuza gider ama bize sahipmiş gibi davranmasından sıkılırız. bir kadının ruhun ve vücudunla benimsin tavrını hoş karşılamayız. hiçbir erkek dayanamaz zaten böyle şeylere. kaçmayı, bağımsızlığına kavuşmayı düşünür.
bağlanmak yok alışmak var.
En büyük aptallık.
Bağlanmayacaksin Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. demeyeceksin işte. yaşarsın çünkü. öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın. ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden. çok sevmezsen, çok acımazsın. çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...  hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. senin değillermiş gibi davranacaksın. hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. çok eşyan olmayacak mesela evinde. paldır küldür yürüyebileceksin. ille de bir şeyleri sahipleneceksen, çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. gökyüzünü sahipleneceksin, güneşi, ayı, yıldızları...  mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "o benim." diyeceksin. mutlaka sana ait olmasını istiyorsan birşeylerin...  mesela gökkuşağı senin olacak. ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. mesela turuncuya, yada pembeye. ya da cennete ait olacaksın. çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın. hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. ilişik yaşayacaksın.  ucundan tutarak...

Can Yucel
fortumu kendilerine bağlamaktır. ne fortumu kanalizasyon borusunu bağlamaktır...
Tam tersi olmasını isterim. En azından bir karşılık verirdim, bana kimsenin acıyacağını düşünmüyorum da.

T: yani bir erkeğin kıza bağlanması, öyle değişik yazmışım ki.