bugün

misal; kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan ilişkiler.
Erotizm..

Tutulan dizilerin mutlaka içerdiği unsur...

Game of thrones
Spartacus
True blood
Shameless
Ve daha onlarcası bu liste izlemediğim dizilerle gayet hızlı attırılabilir.. Pardon arttırılabilir.
Bir adet esas oğlan bir adet esas kız bi kotu anne hala teyze vs.
full time vurdu kırdı, entrika, veeee meme.
Evinde reyting makinesi bulunan iki bin kişinin ruh hali.
başrol oyuncusu, dizi oyuncusundan çok geceleri erotik şovlara çıkan striptiz dansçılarına benzer vücuda sahip olmalı.
sonsuza gitmesi.
Cinsellik ön planda olsun, Oscar bile alır.
nifak tohumları bulunduran her dizi.
Kötü karakter seçimi.

Dizinin can alıcı noktası budur efenim. Kötü karakter Başrolde veya başroldeki iyi karaktere düşman olan kişi olsun fark etmez, her türlü bu adamı geçerli sebeplerle kötü yapmak gerekiyor.

Bir ikincisi ise bu kötü karakter zengin, güçlü kuvvetli olur veya olmaz ama kesinlikle zeki olmalı. Hatta gerekirse başroldeki karakterden daha zeki olmalı.

Karizmatik olmalı. Yakışıklı veya güzel demiyorum, karizmatik. Sırf bu kötü karakter için bile izleyenler olmalı.
Önce dizinin yayınlanması.
amcasının karısına atlayan elaman şart.
Dizilerdeki kötü karakterleri Herzaman daha çok sevmişimdir ve kötü karakterlerin rolünün ağırlıkta oldugu dizilerin daha çok reyting yaptıgı kanaatindeyim.dizilerdeki iyileri yapmacık buluyorum çünkü iyilikten öte saflıkları gözümüze sokuluyor , kimse melek değil, herkesin öfkelendiği anlar var ama dizilerde iyiler hiç öfkelenmiyor, sadece ağlıyor içine atıyor , bu samimi gelmiyor bana, kötüler daha gerçekçi , en azından genelde bir amaç Uğruna mücadele ediyorlar ..
dünya uzun atlama rekortmeni.
Entrika olması. Bu millet anca bunu seviyor çünkü. Bu yüzden bir sürü güzel dizi veda etmek zorunda kalmış ya da yaz mevsiminde yayınlanmıştır.

(bkz: üsküdara giderken)
(bkz: beş kardeş)
(bkz: mutlu ol yeter)
Amca , yenge , zampara bir yiğen . Veya bilge bir dayı. Bir de tabi bunları izleyecek olan mal kitle.
dönem dönem değişen durum Töreli, ağalı diziler; kötü türkçeli yabancı asilli güzel bağyanli diziler, hanlı hünkarli diziler vs şu an sakalı en çok yakışan er kişi zamanı sakalı iyi olan kazanır.
1-oyunculuk.mümkünse tiyatro kökenli oyuncular oynatılmalı.

2-kadınlara yönelik kesinlikle olmayacak. yerli dizilerimiz ne çektiyse bundan çekti. izlemesin kadınlar napalım amk ? bak behzat ç'ye kurtlar vadisine. ne kadar tutuldu.
Cinsellik.
sezonluk 10 bölüm olacak. adam gibi olacak.
başrolde yakışıklı ve güzel bi ünlünün olması.
herkes de aynı şeyleri yazmış dedirten şartlardır.
Ben olsam dizinin tutması için sözlüklerden parayla adam tutup o dizi hakkında öven entryler girmelerini emrederdim, belki yapan vardır.*
türkiye de tutması için gereken tek sey içerisinde cinsellik olmasıdır.
dizinin yayınlanacağı ülkeye göre değişir.
kuzey amerika: göze hitap edecek, efektler üst düzey olacak,
avrupa: senaryosu sağlam olmalı,
güney amerika: türkiyenin gruptan çıkma şansı gibi aşk üçgenleri hatta daha karmaşık olanı,
arap: yasak ilişkilerin ön planda olduğu tutkulu aşkların süregeldiği,
türkiye: dram, cinsellik, milliyetçilik, din bu dördünden biri varsa mutlaka tutar o dizi. arada yanlışlıkla çok güzel yapıtlar yapıyoruz orası ayrı.
benim beğenmemem. yani beğenmemem derken, nefret etmem anlamında söylemiyorum. yani beğendiğim dizilerden olmaması lazım. neyi az veya çok beğenmişsem bitti. bugüne kadar bir tane dizi yoktur ki ben izlemeye başlayıp çok beğendiğimde yayından kaldırılmamış olsun. gerçi bir iki istisna var south park falan gibi. ama özellikle yerli dizilerde hiç istisna yok neredeyse.

leyla ile mecnunu ilk izlediğimde çok saçma gelmişti. zaten absürd dizi dediğin biraz öyle olur, zamanla alışırsın. dizi ikinci sezonunu bitirdiğinde bir arkadaşın zorlamasıyla başladım ve ilk sezonu acayip beğendim. hayatımda ilk defa beğendiği dizinin esas karakterini taklit ederek yaşamaya çalışan dallamalardan olma yoluna girdim. hayatım mecnun gibi akmaya başlamıştı. neemiş diye ünlemeler, sen ... mı dedin acaba az önce, benim kulaklarım doğru mu işitti acaba onu, diye şaşırmalar, "senin ağzından çıkanla kulağının bir olmadığının fakına sen varamıyor musun acaba?" diye sinirlenmeler... ben daha dizinin ilk sezonunu izlemeyi bitirmemişken dizi yayından kaldırıldı.

üsküdara giderken vardı, beğendim. yaz bitince yayından kaldırıldı. işler güçleri başta beğenmemiştim, çok yapmacık geliyordu. beğenmeye başladım, yayından kaldırıldı. çocukken de böyleydi. neyi çok beğensem yayından kaldırıldı. bir tek tatlı hayat vardır istisna. senelerce devam etti.

ama hangi dizilerin tutup hangilerinin tutmayacağını da biliyorum en azından. eğer aşk dizisiyse mutlaka aşk üçgenleri, anlamsız intikam hevesleri falan olmalı. yıllardır senaryolar üç aşağıbeş yukarı aynı. değişen tek şey karakterlerin özellikleri ve karakter sayısı. amerikalı bir akademisyen bunu incelemişti amerikan dizilerinde. ilk başlarda en fazla 3-4 ana karakter üzerinden dönen hikayeler, bir diziyle birlikte * evrim geçiriyor ve pek çok karakter hikayeye dahil oluyor. bundan sonra da günden güne karakter sayısı ve karakterlerin derinliği artıyor. en basitinden lostu düşünün. kaç tane önemli karakter var? hepsinin hikayesine yer veriliyor, hepsi de önemli parçalar. işin tuhaf tarafı amerikan dizilerinin üç dört karakter etrafında döndüğü sıralarda bu diziler otoriteler tarafından çok eleştiri alıyorlar ve buna karşılık verilen cevap şu: " e iyi tamam da, daha karmaşık hale getirsek bu dizileri, o zaman da izleyiciler anlamaz. izleyiciler bunu istiyorlar. "

sene 2015, türk dizilerinde de aynı eleştiriler yapılıyor. verilen cevaplar da aynı: "bu milletin anlayacağı dizi akasya durağıdır". sanki bu ülkede akıl dolu, hikayesi karmaşık ama orijinal diziler çok çekildi de biz izlemedik amk.