bugün

bugün kararttım yarınlarımı, yani kısaca aynı dün.
"Zamanı Kim Okşayabilir ki"
(bkz: ağırroman)
ama yol yaptılar ...
Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider sıçmaya.
O gemi bir gün gelecek...
Elinin kesilmesini dert sanma, eli olmayanlar o duyguyu yaşayamıyor.
Şu an aklıma geldi, kendimden yazdım. Cümleyi nereye çekerseniz çekin, bir şeyler anlattığını düşünüyorum.
Bazen yüzünün gülmesi sadece içinin yanmasından ibarettir.
Ne söylersem söyleyeyim hiç bir şey değişmeyecek neden sayılı nefesimden sana vakit ayırayım?
Karpuzı kestin. Baktın ki kabak. Gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?.
Ölüm kımıl kımıl,duymak kolay anlatmak değil..
Başlıklar arasında en saçma olmayan başlığa entry yazıyorum ne kadar acı...
ve gün gelir; konuşmak yerine susmanın, yaklaşmak yerine mesafe koymanın, beklemek yerine unutmanın seni daha az incittiğini öğrenirsin.
götümü kim elledi?
(bkz: imam hatipler kapatılsın)
Ne karlar altındaki Ankara ayazı ne de Bodrum temmuzunun buram buram Yasemin kokan sıcağı, Senin çocuğunun gülüşüne gömsünler beni.
Aç herhangi bir sagopa şarkısı dinle. Aradığını çoğu şeyi bir cümlede bulacaksın.
geldiler.
ihanetin tavan yaptığı bir dünya da köpekler sadık oldukları için mi bu ismi almışlardır.
değil mi ki ayrılıklarımız koşar adım ve kavuşmalarımız ağır aksak.
Yazık ki; Zaaflarımızın esiri olduğumuz kadar kurbanıyız da.
bana da yazıklar olsun ki cağırsan yine geleceğim.
Cehennem başkalarıdır.
Zenginde, fakirde, yaşlıda, geçte, ünlüde, ünsüzde elbet birgün gidecekleri yer kara topraktır.
ihanetlere tanık oldukça, alnından öperim yalnızlığımın.
Helaldir.
Asla pes etme.