bugün

aklıma geldi yine şu sahnesine takıldım kaldım ;

- siz benim anamı gözden çıkardınız herhalde, şerefsizler. *

http://www.youtube.com/wa...u4UUE&feature=related
kelime anlamı "uluslararası" olup bir türk filmine de adını veren kelime.
iki arada bir derede kalmış bir film. Konusu itiabari ile bana hitap etmediği için fazla değinmeyeceğim; ama kesinlikle şunu söylemek isterim filme dair o yılları/günleri görüp yaşamış olanlar ve hala demokrasi , özgürlük, düşünce/fikir özgürlüğü vs. çığırtkanlığı yapanlar izlesin.
sinema sanatı açısından bakacak olursak prodiksiyon ve yönetmen açısından rezalet bir filmdir, o nasıl çevre detayı nasıl kötü çekim teknikleridir hayret ettirir; stajer işi bile daha iyi olur.
http://www.youtube.com/watch?v=Zs6Nt_QNLbw&feature=related

bütün mezar arasında kalanlar için en güzel filmdir.
her karesinde bambaşka şeyler bulunan mükemmel türk filmi.

- öyle zoruma gidiyor ki... bi' protesto eylemi yapmamak, yapamamak...
- senin ne suçun var ki? buraya geleceklerine allah'ın bıçağına gelsinler inşallah o cuntacılar. servet abinin başına bi'şey geleydi daha mı iyiydi? gelişleri olsun da gidişleri olmasın inşallah.
- olur, ileride çocukların sorarsa anne siz o kanrevan günlerde ne yaptınız diye, sen, pankart yapacak bez bulamadık ama hiç yoktan beddua ettik dersin.
sırrı süreyya nın hem yazdığı hem de oynadığı beni şu yaşımda ağlatan filmi. solcuların bu huyunu seviyorum, başlarına gelen onca şeyden sonra halen gülebiliyorlar. helal olsun sırrı abi.
sırrı süreyya önder'in memlekette yaptığı tek iyi iş.
film sırasında güzel güzel gülüp eğlenirken alttan alta hüznü hissettiğiniz film. iyi filmin koşulları neyse onları taşır. anlatacak bir derdin olması, iyi oyunculuklar ve vurucu bir final gibi.
film sırasında güzel güzel gülüp eğlenirken alttan alta hüznü hissettiğiniz film. iyi filmin koşulları neyse onları taşır. anlatacak bir derdin olması, iyi oyunculuklar ve vurucu bir final gibi.
şu sıralar star tv'de yayınlanan film.
(bkz: haydar arkadaş)
senaryosu ve yönetmenliği sırrı süreyya önder'e ait olan film. film 1980 darbesinin türkiye üzerindeki yansımasını adıyaman örneklemiyle anlatmayı başarabilmiş kara mizah filmdir. bugun sinopta yaşanmış hadisenin ortasındaki adamın nasıl bir insan olduğunu görüşünün ne olduğunu anlamamız için bile bize yardım edecek olan filmdir. karadenizin sol yanı sinop ne oldu sana böyle.
kelime anlamı uluslararası demektir..
türk sinema tarihinin yük aklarından biridir. özellikle cezmi baskın oskarlık performans sergilemiş.
Cezmi Baskın'ın ne kadar iyi bir oyuncu, sırrı süreyya önder'in de ne kadar iyi bir yönetmen olduğunu kanıtladığı film.

Darbe dönemi sosyal hayatını yansıtması bakımından, o zamanları görmemiş, benimde dahil olduğum insanların, o dönemin vehametini az çok anlaması için bu filmin izlenilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.

Konseyin geldiği sahne ile "babam ve oğlum"un ilk sahnesi arasında ilginç bir benzerlik var. ikisinde de aynı sebebten içim burkulup gözlerim doldu.

Doğu ve güneydoğu'da baskıların ve yasaklamaların insanların kültürel değerlerine kadar uzanması, cuntanın oraya daha fazla zarar verdiğini bir kanıtı. Bu filmden anladığım: Cunta yüzünden bütün kesimler çekti ama azınlıklar 'birlik ve dirlik' korkusuyla daha çok baskıya maruz kaldı.

Filmin mesajı, haydar'ın üzerine düşen bezin üzerine yazılan "Cuntalar olmasın" dır.

Ayrıca filmin bir yerinde dilber ay ve cezmi baskın kumandanlara tavuklu, hacılı, akşamlı bir düet yapıyor ki gerçekten şahanedir.
her sahnesi sırrı süreyya önder in hatıralarından ve anadolu gözlemlerinden kesitler barındıran filmdir.

vizontele ile aynı klasmanda olduğu söylenebilir.
herkes tarafından beğenildiği halde, beş para etmeyen bir filmdir. film yavan kalmış, gıcık ses tonuyla özgü namal'ın içine ettiği, sol özentili, bombok bir film....
(bkz: enternasyonal)
(bkz: uluslararasi)
Bu filmi ilk izlediğimde boğazımda bir yumru hissetmiştim. Sonra bir daha izlemeye çekindim (bazı filmler beni derinden etkilediği için ikinci kez izlemeyemiyorum). Dün kendime film ararken bu filmi gördüm ve izledim. Aynı yumru aynı his yine oluştu.

Karakterleri sanki tanıyormuşum sanki o olaylar bizim mahallede yaşanıyormuş gibi öyle bizden işlenmiş hikaye. Tam üzülecekken gülümseten, güldürecekken de hüzünleten; bunları yaparken de her şeyiyle ölçülü olmuş bir film. Filmde anlatılmak istenen kelimeler, verilmek istenen mesajlar o kadar ince ince veriliyor ki, film bitip siz üzerine düşünmeye başladıktan sonra daha da keyif alıyorsunuz. Eğer filmi izlemeyen varsa kesinlikle izlemesini öneririm. Senaryo, oyunculuk, olayların akışı, sıcaklığı ve daha pek çok şeyiyle izlenmeye değer bence.