bugün

Çok mu dua ediyorsun, herşey durmadan sana benziyor...
Bilemiyorum. Neyi biliyoruz ki ? Cok bilsek isimiz ne ? Bilemedim yine.
Mesela kelebek bilse ömrünün bir gün olduğunu.. Feda eder mi yine seni düşündükçe kendini bana..?
Senin için hiçbir şey ifade etmediğimi çok güzel gösterdin bana. Kabul.

Zaman lazım bana, sana karşı hislerimi geride bırakmak için biraz zamana ihtiyacım var. Nasıl seni sevdiğimden emin olduysam, bir gün de sevmediğimden emin olurum..
ben senin için cümleler yazıyorum, sen bu cümleleri alıp başkası için kullanıyorsun. işte aşk tam olarak böyle bir şey.

edit: imla.
Belki sana seni seviyorum dediğimde kalkan bi götün değilde atan bir kalbin olsaydı, her şey farklı olabilirdi*
seni affetmekle tüm insanlığa ihanet etmişim gibi geliyor.
“Sekiz yaşındaysanız ve aşıksanız hayat çok güzel.”

Cedric

Peki ya yirmi sekiz yaşında ve evliyseniz? Hatta yirmi sekiz yaşında, evli ve bir çocuk babasıysanız? Hatta ve hatta yirmi sekiz yaşında, evli, bir çocuk babası ve hala çocuksanız?

http://mbsadam.tumblr.com...27648/zamansiz-sevme-beni
''Omrumu yazdim cizdim degermi''.
Evet itiraf ediyorum.Ilk bulusmaya 30 dakkika gec gelince ben sana 1 saattir bekliyorum öldum soguktan demistim. Isit beni ama once yuregimden basla demistim ya hani sende ellerimden tutup gozlerime bakarak ozur dilerim canim kizdin mi demistin.

Halbuki geleli 2 dakka olmamisti amkym:))evet belkide bu ibneliklerim yuzunden terk ettin beni. Durust olamadim sana ozur dilerim. Kalbim sensiz ayazda kalmis bekçi yarra gibi. Buruş buruş, içine çekilmiş ve yalniz(üç nokta)
bende becel'e yazdım.
Sana yazdım ama inan ki oku diye değil yine bencilce ama anlatmaya ihtiyacım var ve kimse yok birileri görür belki diye. Konuşmayı bu kadar isteyeceğim aklıma gelmezdi. Kendime hakim olamayıp geri dönüşü olmayan o kötü yola saptığım şerefsizce davrandığım için ne hissedeceğimi bile bilmiyorum. Küçükken kalabalık yerlerde annemin elini bırakıp onu gözden kaybettiğimde karnımda bir anda garip bir his oluşurdu. Sadece birkaç dakika sürerdi. O birkaç dakikada annemin elini bıraktığım için pişmanlığı, benimle ilgilenmedi diye bahane üretip kırgınlığı, dikkatsiz davrandım diye kızgınlığı, kaybolmuş olmanın verdiği korkuyu ve adını bilmediğim bir dolu "bilmiyorum" duygusunu birlikte hissederdim. Ama hepsi birkaç saniyede olurdu. Bir yolunu bulurdum bulamazsam ağlardım geçerdi o his. Uzun zamanlar sonra yine o his var karnımda ve birkaç dakikada geçmedi bu sefer. Uyudum uyandım yine geçmedi. Anlattım geçmedi yazdım geçmedi. Ağlasam geçer mi bilmem ağlayamam ama ben. En fazla gözüm dolacak kadar şişerim ama olmaz ağlarsam. Hep böyle oldu bu. Belki değişiri yok değişecek değil. Değişim kolay değilmiş ama imkansız da değildir belki bilmiyorum yine. Belki olmayan bizi soktuğum bu iğrenç durum da değişmeyecek yine bilmiyorum. Karnımda hala o his var. Ne yapsam geçmeyecek gibi bu defa. Sen gelsen de değişmeyecek sanki o kadar güçlü. Bu yüzden yine bilmiyorum. Olmasan da değişmeyecek ama. Bir bilmiyorum daha. Pek bir şey bilmiyorum ama bildiğim şeyler de var. Herkesi kırarım ben arada bir. Beni tanıyabilen sevdiğim insanarı bile. Severim ama pek üzülmem. Bir şekilde hallederim ağır gelmez. Biraz rol yaparım üzgün gibibsonra biraz satranç oynarız, hep strateji ya bu işler, kazanırım güleim biter. Ama öyle olmadığı durumlar varmış. Hiçbir hamle yapamayacak kadar önemsediğim biri olabilirmiş. Önemseyip gösteremediğim yapmacık hareketlerle hoş tutmayı beceremediğim biri olabiliyormuş. Birilerine anlatmaya çalıştım ama seni ne kadar önemsediğime onları da inandıramadım. Özür gibi bir şey bu eksik doğmuşum beceremiyorum. Karnımda hala o his var geçmeyecek. Beni artık umursamayacağın düşüncesi ne kadar çok acıtıyorsa beni önemsediğini hissetmek de o kadar huzur veriyordu keşke ben de sana hissettirebilseydim bunu. Bitti sözüm bu kadar. Bu bile fazla belki yine bilmiyorum. Özür dilerim yaptıklarım için. Bir o kadar da yapamadıklarım için. Yapacak bir şey yok aslında ama yapacak bir şey bulup her şeyi yapıcam çünkü buna değersin. O benim olmadığım şeydensin. Keşke bilsen inansan.
Sen çok genç değilsin bende hiç yaşlı değilim, küçük hanım.
Yaşı değil kalbine atacağım taşı düşün.
Geri zekalısın ama özünde iyi afamsın.
Ulan umarim bir gun mazide kalirsin, siradan biri olursun benim icin.
Seni en cok hak edene degil, sefil edene gidiyor bu yurek.
gerizekalinin gerizekali sinif arkadasim bile demeye utandigyim insanlar niye varsiniz siz? bu bi kendini gosterme bi yaranmaya calismak bi yalakalik niye var? sizin yalakaliginizi biz mi cekcez? yeter lan yeter su okul bu bitsin hicbirinizi gormek dahi istemiyorum gorsem de yuzunuze bakmam zaten.
ben tam bir malım. gerçekten beni sevdiğini bildiğim halde seni üzdüm, kırdım. aslında sana ilgili, sevkatli, hosgorulu tam anlamiyla iyi bir sevgili olmam gerekirken benim yaptigima bak. ozur dilerim senden. cok cok cok ozur dilerim. senin degerini bilemedim. i..., seni seviyorum.
Bana eksiklerimi sorma,
"Sen" derim tamamlayamazsin...
Yalnız kaldım ben bir başıma,
Sen yoktun..
Döndüm durdum, uyku tutmadı,
kabustu..
Lanet olsun sensiz yıllara.
and olsun, sensiz yaşamak haram bana..

Seni özlemek için bir çok sebebim var.
Yangınım sönmüyor, ateşlerdeyim..
Beni neden bırakıp gittin ey hain yar.
Acımadan terk ettiğin aynı evdeyim..

http://www.youtube.com/watch?v=TBorsvu8SyQ
her geçen gün seninle ilgili umutlarımdan birini daha kaybediyorum...
sevmeyi bile seven ben...içim taş kesildi; sarılırken, aşkım derken ağzının kenarından dökülen kelimelerin,sevemeyen,sevmeyi beceremeyen sen sanırım sayende...
sen bana inanmıyorsun ya,
bütün duvarlar üstüme yıkılıyor.
kim olduğunu bilmediğim birisin sen. ama beni bilen birisin. Çünkü sen de benim gibisin. hep bir yanın çocuk kalmış ama aynı zamanda ağırbaşlısın. susmayı da bilirsin konuşmayı da.
her sabah aynada gördüğün kendinle konuşursun. Kimse duymasın diye olabildiğince sessiz çıkar kelimeler dudaklarından. ama merak etme ben anlarım seni. ihtiyacın olan yalnızlığı veririm sana. Aynı şeye benim de ihtiyacım var çünkü. sen de bana tanırsin o fırsatı biliyorum...

Olabildiğince sağlıklı yaşamaya çalışırsın. şekersiz içersin çayı kahveyi de gün gelir dayanamaz 2 şeker fazladan atarsın hepsine. bir daha paket almayacağım deyip yine alırsın bi paket sigara. içtin mi öyle güzel olur ki kafan, gülmek, dans etmek gelir içinden.
onların felsefe dedikleri şeyi yaparsin. her şey hakkında her şeye sahipmiş gibi kendince konuşmaya başladın mı muhabbetine ortak olanlar durup bi düşünür. sorgular hayatlarını.
sen öyle bi adamsin ki senin gelişini hissedeceğim. ve öyle ihtiyacım olacak ki sana hiç olmadık bi anda seni hayatıma kabul edeceğim.

beni öyle kabul edeceksin ki ben olduğum için, seni yadırgayacağım. sadece bu kadar. Onun dışında bütün huyun da suyun da öyle hoşuma gidecek ki sana sahip olduğum bütün aşkla sarılacağım.
itiraf etmem gereken bir şey var. Her gece fotoğrafına bakıyorum. Sen de benim fotoğrafıma bakıyor musun? Belki aynı anda sen de benim fotoğrafıma bakıyorsundur. Aynı anda fotoğraftan da olsa bakışıyoruzdur her zamanki gibi. Yan yanaymış gibi heyecanlı, ilk günkü gibi masumca... Kalbinin bir köşesi bana aitse neden olmasın bu dediğim şeyler? Belki de hiç yanılmıyorum çünkü ben seni ve senin duygularını o kadar kuvvetli hissediyorum ki... Galiba sen de özlüyorsun beni. O küçük kalbin acıyı kaldıramıyor ama yaralarını sarmaya çalışıyorsun ben olmadan. Birbirimizi göremeden nasıl iyileşebiliriz ki ikimiz?

Edit: bu yazıyı Merve ismindeki hayatımı değiştiren kız için yazdım.
Adi hasrettir sana akan gozyaslarimin...