bugün

Beynim anımsamaktan yoruldu, ama bu his beni hep yokluyor.. Kafamın içinde konuşuyorum seninle.. Onca yılın üstüne parmakların ilk kez saçlarıma değiyor.. Hiç ağlamayan benim göz Pınarlarım doluveriyor hemencecik.. Unuttun biliyorum, kokumu, ellerimi.. Yeniden karşı karşıya olmak zihnimde bile tuhaf çünkü tanımıyorum seni.. Öldün sanki, içime bi yerlere gömdüm. Orada yaşayan sen, sen değilsin o biliyorum. Yine de her şeyi bilip de yaşamak çok acı inan.. Ve ben biliyordum. Seni ne kadar seviyordum biliyor musun? Kolunu kes ver desen verecek kadar.. Aşk buydu bence. Eksiklik yokmuş gibi, her şey tamammış gibi.. Bi gece sen yanımda uyurken düşünmüştüm ben bunu, senin yüzünde parmağım vardı.. O gece bir gün gidersen ne zor olacağını düşündüm..

Düşündüğümden daha da zor oldu.
ilkokulda kızlara mektup verirken kullandığım cümle.
ben bu yazıyı sana yazdım

ulan her yerim taşak kokuyor.
Hayatın boyunca mutsuz olman dileğiyle.
Tek istediğim seni bir kez daha görebilmek.
Humus Tarifi'nin Malzemeleri

500 g koçbaşı nohut(Haşlanmış,kabukları alınmış hali ile,yaklaşık 2-3 su bardağı)1,5 çay bardağı ılık su

Humus için;

1 çay bardağı ılık su1/2 çay bardağı tahin1 çay kaşığı kimyon4 çorba kaşığı limon suyu3-4 diş sarımsak(ezilmiş)Tuz

Süslemek için:

KimyonKırmızı pul biberSumakKıyılmış maydanozArzuya göre salatalık turşusu ve turp

Humus Tarifi'nin Yapılışı

– Nohutlarınızı bir gece önceden ıslatın, düdüklü tencereye alın,bir taşım kaynatın,çıkan köpüklü suyu dökün,tekrar sıcak su ekleyip düdüklü tencerenizde tam pişirin(hafif çatlasın ve kabukları kolay çıkabilecek hal alsın)(Yaklaşık 15-20 dk)

– Nohutların kabuklarını temizleyin,ölçüdeki nohutu elde edin..Kabuksuz nohutları,1,5 çay bardağı su ile orta derinlikte bir tencereye alın,tekrar ocağa koyun,tahta kaşıkla ezerek suyunu hafifçe çektirin.Ilınmış nohutunuzu el püre yapıcınızdan geçirerek pürüzsüz hal almasını sağlayın. Nohutunuz katı bir hal alacak.(bu aşamada derin dondurucuda saklayabilirsiz)

– 2.kez kısık ateşe aldığınız nohutunuza 1 çay bardağı ılık su ekleyin yumuşatın,sürekli karıştırarak açılmasını sağlayın.(1 dk).Ateşten aldığınız sıcak nohutunuza tahin ,limonsuyu,ezilmiş sarımsak tuz ve kimyonu ekleyin.Çok iyi karıştırın.

– Servis tabağınıza aldığınız ve yaydığınız humusunuzu kimyon,pul kırmızı biber,sumak,kıyılmış maydanoz ile süsleyin.Üzerine incecik zeytinyağı gezdirin. Humus mezesini ılık servis yapın.

Ölçü 7-8 Kişiliktir.Afiyet olsun.
Seni seviyorum bıdışım, iyi geceler.
tatlım biliyorum, gözlerin sürekli beni arıyor.

kilitli twitter profilime girip girip açmamı bekliyorsun, profil fotoğrafım değiştiği gün ne hikmetse "çok büyük, devasa, muhteşem" eski sevgilin aklına geldi ve onu hiç unutamadığını falan zırvaladın. üzülüyorum biliyor musun, o çok güvendiğin kişiliğini ayağımın altına kadar düşürdün. farkında mısın bilmiyorum da bakınca acınası görünüyorsun. çok istiyorsan telefon numaram var sende, oradan ulaş da biraz da oradan saydırayım sana tamam mı tatlı çocuk?

kendine iyi bakıyorsun, öpüyorsun.
(img:#1179724)
Çağrı, kayboldun içimde.
hiç aynı anda aynı şeyi hissettiğimiz oldu mu merak ediyorum. sana sevgiyle baktığım anların birinde sen de bana sevgiyle baktın mı. yoksa her şey benim içimde mi başlayıp bitti.
Bir videoda öyle güzel gülmüşsün ki mübarek bir insan nasıl bu kadar güzel bir ses tonuyla gülebilir?
Bir de su içerken söylenen bir şeyi "hım" diye onaylaman var.
ilginç bir şeyden bahsederken de sağ kaşın hafifçe seğiriyor, itici değil çok güzel bir hareket.
Habire aynı şeyi izliyorum sağolasın.
Hiç degişmemişsin. Halen ama halen takıntıların ve saplantıların ile can çekişiyorsun. Bundan böyle senin cenazene gelirim ancak.
Çok özledim. Ve bir şey daha bugün seni anlatırken ilk defa ağlamadım. Yokluğa alışmak ne berbat bir şeymiş. Hala Eylül'lerden haz etmiyorum. Baba bu kelimeyi baba demeyi bile çok özledim.
Senle uyumak istiyorum artık sevdiğim adam.
şuan bursada olduğunu bilmeme rağmen eskisi gibi seni görme heyecanım yitip gitmiş.....

en son gördüğüm zaman sondu. Asıl son. En son.
artık olmuyor gibi sanki. sen bana eskisi gibi bakmıyorsun, ben sana eskisi gibi dokunamıyorum.önceden hayallerimiz bile birlikteyken artık daha bencil hayaller karşılıyor bizi. önceden alttan alırdık sıkıntılı zamanlarda. bak şimdi onuda beceremez olduk. artık bizim için son durak sanırım prensesim. günlerdir düşünüyorum ne zaman sana kafamdakileri söylesem diye ama sanırım dayanamayıp yine bir şans daha vericem bize. kabul ediyorum hiçbir zaman senin kadar gaddar olamadım, çok istedim ama sana kıyamadım. hatırlasana ilk yılları... kışın birlikte yürümek, seninle saatlerce sohbet etmek hatta bazen öylece bakışmak... çok korkmuştum zatürre olduğunda, birde üstüne dize kadar kar yağdığında sana birşey olmasın diye ne çok uğraşmıştım. sanırım bizim için mevsim değişiyor prenses. hala koşarmısın eskisi gibi? ben hala sana sarılabiliyorken...
hayatımda ilk defa birini sevdiğime pişman oldum diyebilirim.kadiköyde yürürken önüne broşür uzatan adama takındığın tavırdan farksızdı halin.ve hala bunca olmazların arasında ne ikna edici bir ihtihar biçimidir senle göz göze gelmek.sana dünyamı ve dünyayı anlatmak varken kafamda ki senle gerçek ama küçük dünyan bir türlü çakışamadı.mutluluk göz ucumda ki uçuşan saçlarındı.boğazıma oturan o yumruyla ağlamak ne de zordu.kış görmez benliğini yine iple çekiyorum.
Bu aralar o kadar sıkıldım ki kendimden dusunduklerimden. Sanırım yine bir bunalım halindeyim. Ssninle ne zaman görüşsek mutsuzum sensizken de mutsuzum. Seni sevdigim surece mutsuzum ben. Seninle olma sansim olsaydi uyandiginda gozlerine bakmak günaydın demek, gittiğinde gelecegini bilmek, birlikte çabalamak birlikte başarılı başarısız olmak lüksüm olsaydi kavga da etsek bir olsaydık ve tüm bunları bir ben degil sen de isteseydin herşey farklı olurdu. Ben hep bunların olmasını bekledim. Biliyorum en azından boyle birşey hiç olamayacak. Sen değil sadece ben bile artik yanindayken gercek degilim. Sadece ezberlenmiş hareketler alışılmış mekanlar. Gitmek istiyorum olmuyor kalsam olmazlar boğuyor. Nefes alamıyorum bazen. Bitiyor. Ben de bitiyorum içimde kalan herşey de. Yine de sevmiyorum diyemiyorum yine de sensiz hayati dusunemiyorum. Sadece artık bu her neyse bitsin istiyorum.
görsel
Seni çok özledim.
Eski gülüşünü, sesini, benimle oturup sohbet etmeni.
Gözlerimin içine gülerek bakmanı.
Biliyorum bazı şeylerin telafisi yok.
Seni koruyamadığım için hep kendimi suçluyorum.
Senden özürdiliyorum küçüğüm.
Bıraktığın Yalnızlık bir ulu çınar oldu büyüdü tepemde.

Bir Selam gönder sadece emrin başımla beraber...
Beni yapmak istemediğim şeyleri yaptırmak için zorlama.

Kendi halime bırak, özgür bırak, huzur ver bana.

Anlamaya çalış, anlayamasan da saygı duyarım çaba göstermene. Ben bile anlayamıyorken senden anlayış beklemem. Sadece sözlerime güven, her lafın altında ima arama.

Yaptığım herşeyin bir sebebi var, açıklamak zorunda bırakma. Nefret ederim derdimi anlatıp sızlanmaktan, anlattırma.

Yüküm omuzlarımın taşıyamayacağı kadar ağırdır bazen. Derdime dert katma.
her vuruşunda kıyıya, bir adım daha ölüme atıyor beni
o masum nefesinin sebep olduğu dalgalar.
Düşündüm de hiç benim olmamissin aslında.
Beynin ile uzuvlarin arasındaki çatışmada arada kaynamışım. Papatya falını sevsem mi sevmesem mi diye yaparken gelmişim hayatının klasik yaş evrelerine.

Herkesle çok mutlu olan sen, zoraki bir ilişkinin adamı gibi benimle aynı hazzı yaşamayaşın her gün sahnede.
Bitmeyen hastalıkların, tukenmeyen özgürlüklerin, sorumsuzlukların ve kandırmaların..

Oysa benden dört duvar arasında tek başıma yasamami isterken, kendin dahil benimle yapmak istediklerimi yapmak istemezken, elindeki Halatlarla beni ağaca bağlayıp karşıma geçip istediğini yapan birisin.

Benim sıfatıma neyi ilistiremediysen yaptın. Hayır dememin bir önemi yoktu doğan gereği. Çünkü saygın yoktu.
sürekli mutsuzdun sen, sürekli yorgun.

Yani sevgilim sen bana yorgun, geri kalan herkese hastaydın.