bugün

Şöyle bir durum var ki, olumlama yapayım derken kişisel özenin ve akabinde temizliğin-sağlığın elden bırakılması çok sakıncalı. Fazla kilolarımızı da olumlamamalıyız ayrıca. Zira ömrü kısaltan bir durumu neden olumlar ki insan? Örneğin ben sigara kullanan biriyim ama sigara içmenin iyi bir şey olduğunu savunanamam. Zira insan sağlığını bozan, insanı daha kolay ölüme götüren bir durum bu.

Buna ek olarak erkek olsun kadın olsun, kimsenin koltuk altı kıllarını, bacak kıllarını, yüz kılları ve sivilcelerini yakın çekim fotoğraflarla ve videolarla görmek beni tiksindiriyor.

Olumlama, o durumun hiçbir şekilde size bir zararı olmadığı zaman, toplumun rahatsız edici normlarından kopmak ve bunu değiştirmek için yapılır. Bunu yaparken lütfen kişisel temizliğinizi gösterin, sağlığınızı gözetin. Zira sağlıklı akıl sağlıklı vücutta bulunur, değil mi?
erkeğin ki olumlanmaz.

feministler, kendilerine karşıt fikirli erkeklerin bakirlik, incellik, mikropenis, sivilce, aşırı kilo, çirkin kabul edilen yüz vs. kısaca salt sosyal ve cinsel dışlanmışlık nedeniyle karşıt olduğunu iddia eder. bu çeşitli safsatalar içeren düşünce ve saldırı biçimini yüzlerce kez gözlemledim.

bu saldırı ve düşünce biçimi, ad hominem, straw men, single cause fallacy'lerini (safsata) içermekle birlikte bize feminizm mensuplarının beden olumlamacı mücadelesinin ya samimiyetsiz ya da sadece eşcinseller ve kadınları kapsar nitelikte olduğunu gösterir. ben samimiyetsizlik diyorum.
Mesela 20 kg vermeden oncede kendimi seviyordum. Sonra verdigim 20 kiloyu geri aldim. Simdide kendimi seviyorum. Ama sagliksiz miyim? Evet kesinlikle. Yinede canim tontirikyanaklarim.
insanların neyi olumlayacağına da karışmasak mı?
çüş çünkü.
"aa bu onların hakkı asla kendimizi iyi hissetmek için iyiyim diye telkinde bulunmayalım" mı diyelim yani?

bedeni maalesef bozunmaya uğraşmış insanlara dair asla kötü bir düşüncem yok. evet ellerinde değil. ancak günümüzde kilolu insanlara da az buz nefret duyulmuyor.
hangi durumlara düşürüldüğümüzü irdelemeden kişinin kendini iyi hissetmesine sebep olacak bir kabullenişe de dil uzatmayın.
Bu zaten olması gereken. Amerikalılar hep böyle; algıları bozuyor, sonra yeni bir şey ortaya çıkartıp pay kazanmaya çalışıyor. Beslenmede de aynısını yaptılar, aç gözlü patronlar daha fazla güç kazansın diye koca bir ülkenin sağlığını bozdular, sonra zayıf olma zorbalığı, sıfır beden algısı yarattılar. Baktılar ki sıçıyorlar hop terse dönüp; diyet kültürü, veganlık, beden olumlama vb şeyler ortaya çıkartıyorlar. Ya beslenme gayet iyi gidiyordu siz bozdunuz ya da kimse komşusunun göbeği var diye aşağılamıyordu, şimdi bozduğunuz şeye geri dönmeye çalışıyorsunuz, dönerken de bu işte öncü gibi, muhteşem bir şey yapıyormuşsunuz gibi davranıyorsunuz gözümüzü boyamak için.
Sağlık kesinlikle önemli. Ama herkese her şeyi aynı ölçüde ver, bedenler yine farklı tepki verir. 44 beden, 34 beden ne fark eder. Ben bedenimi yeteri kadar besleyebiliyorsam tamamdır, fazlası zaten zarar.
Zorbalığına da gelemiyorum bunun hiç. Ya bu zamanda başkaların aklıyla yaşamaya utanmıyor musunuz hala? Çağ, bilgi çağı. Okuyun değerlendirin. Niye 30 yıl önceki medyanın, patronların sana enjekte ettiği düşüncelerle yaşamak da ısrarcısın bu kadar?
size kazandırılan güzellik ve estetik algısını yıkarak kendinizi, güzelliklerinizi sevmektir.

şimdi iki şey mühim,

konu sadece kadının kilosu değil. konu sadece kadın da değil. güzel bulmamız gereken erkek figürü o kadar kusursuz ve tanrısal bir ideal ki o taraftan bakınca insanın lezbiyen olası geliyor. kadinlar için inandiginiz ideal bir yana, bize dayatilan ideal erkeğin karşısında vasat ve daima eksiksiniz.

diğer konu da şu ki, sikerler o idealleri. etten, kemikten, kandan yapılmış dandik bi kabın içindeki değerli ruhlarız, değerli zihinleriz. güzellik ve estetik o ruhu kaba ne kadar yansıttığınız, nasıl aktardıgınızla orantılıdır.

taşıdığı o kadar kıymetli ki, her şekli, her hali tapınılacak kadar kıymetlidir bedenin. sevdikçe daha iyi bakarsın o kaba, sağlığını sıhhatini daha fazla önemsersin.

bir de son olarak,

belli ki hiç aşık olmamışsınız.

aşkla gelen o böbreklerine kadar hayranlık hissinin, kişinin kendine yöneltmesi bu mesele.
Bu akım biraz kısa sürdü, hatta bir süreç bile elde edemeyip tutunamadı gibime geliyor. Medya güzellik algısının biraz da burdan popülerlik yakayalım dedikleri bir olguydu, tutunamadı.
Tontiş insan avuntusu.

Tabii ki insan olduğu gibi mutlu olmalı, bedenini sevmeli... Herkes 0 beden olmak zorunda değil.

Lakin, sağlık denen de bir şey var. Biz keyfimizden 1 kg bile alsak hemen dikkat etmiyoruz bu yaşımızda. Her ay 1 kg alsan 1 yılda 12 kg alırsın.

Olumla olumlayabilirsen.
Şişko patates teyzeleri intihar etmekten vazgeçirmek için uydurulmuş felsefi akım.

Boğazları durmuyor amına koduklarımın yahu. Sabah iş yerinde 5 tane yağlı poğaçayı gömerek güne başlarlar. Öğlen vakti gittikleri fast food restoranında kolalı, ptatesli menüyü 3 saniyede mideye indirirler. Akşam da bol alkollü bir yemekle midelerinin amına koyarlar.

iradelerine hakim olup bir türlü kilo vermeyi beceremezler. Sonra da beden olumlama tiyatrosunun en sadık temsilcisi olurlar.

Yemezler anam. Hiç fit bir kızın bu saçmalığa kandığını gördün mü. Sen devam et gene de. Sistemin çarkları için lazımsın ahahhah.
Beden olumlama kişinin kendini olduğu gibi sevmesidir. Bazı insanlar doğuştan kiloludur bünyeleri kilo almaya elverişlidir yahut öyle mutludur ve kendini öyle sever. Sırf senin göz zevkin bozulmasın diye giymek istediği şeylerden vazgeçmez ister 95 ister 195 kg olsun istiyorsa tayt giyer. Özgüvenle giyilen her şey yakışır o insana. Ya da çok aşırı zayıftır çarpık bacaklıdır bir sorunu vardır o da tayt giyer şort giyer etek giyer. insanlar senin göz zevkin için oluşturulan dekorlar değildir. Sen güzel bakmayı öğren yeter.
Sevdiğimiz ve barışık olduğumuz bedenimizin heryerini herkes görmek istemeyebilir. "Bakma o zaman kardeş sen de." öyle olmuyor. 130kg bir Mert slim fit v neck giyip ambalajından taşan pastırma çemenine benzediğinde ya da allah korusun 95kg bir Buse tayt giyip Migros torbasında konmuş bir ispermeçit balinasına benzediğinde de aynı şeyleri söyler miyiz ?
Yapar mıyız? Cidden? O zaman tamam.

Bedeninizi sevin, ondan iğrenmeyin ama lütfen giyimde konforu maksimum tutarken estetiği de minimuma indirmeyin.
Vücudunla barışık olmaktır. Herkes uzun uzun yazmış ama.
Saçma kavram, trend.
Bir ara özellikle sosyal medya bunu sık sık görüyorduk.

iyiydi hoştu, kilolu arkadaşların kendine olan öz saygısını tekrar kazanması yolunda güzel kampanyalar ve tavsiyeler verildi/yürütüldü. Fakat gündemine asla yetişemeyeceğimiz güzel ülkemizde o da unutulup gitti. Bunun en büyük sebebi ise yeni bir gündem konusu olan diyetislerin inanılmaz hızlı bir şekilde üremesi. Üreme sözümü lütfen yanlış anlamayın. Özellikle instagram dyt. ile başlayan o kadar çok sayfa var ki. inanılmaz. Uzaktan kilo verdirme tarzında bir program uyguluyorlar. Bir olumla değil tabi. Olduğu gibi kabullenmek yerine bir değişime iştirak söz konusu. Özetlersek tekrar gündeme getirilmesi gereken bi konudur.
kavramsal olarak da türkçe olarak da boktur. olumlama ne lan? başka eylem mi türetemediniz?
Simdiki zamanin modasi. Gercekten, her sey gibi ozunde gayet mantikli, anlasilir, cok guzel bir sey olsa da beden olumlamayla bilinen insanlardan cogu, nasil desem, biraz "sey."

Tamam kendini, kilolarini, hokka olmayan burnunu, parlak olmayan saclarini, kalin bacaklarini cok sevebilirsin. Ve cok cirkin olsan bile ben de seni sevebilirim. Cunku sevgi guzellikle alakali bir kavram degil. Bambaska bir olgu.

Ama rica ediyorum lutfen biraz icten olumlayin bedeninizi. Tabii ki benim karismaya hakkim yok. Samimi bulmadigim bir seyi soyluyorum sadece. Tamam 100 kilosun ve bununla barisiksin ve kendini seviyorsun. Acikcasi harika bir sey bu. Ama sabah aksam gece gunduz instagrama canim selulitlerim, bebeksi gobuskom diye fotoğraflar atmak gercekten hic samiki gelmedigi gibi aslinda beden olumlama hareketine kisinin kendini inandirma cabasi olarak gorunuyoe disaridan.

Sanki siz ona hic inanmamissiniz, yaptiginiz seye zerre inanmiyormussunuz da sirf kendinizi iyi hissetmek icin yapiyormussunuz gibi. Kendinizi iyi hissedecekseniz elbette yapin. Neyle mutlu oluyorsaniz onu yapin. Ama o zaman buna da beden olumlama demeyin cunku gercek bir kavram kargasasina yol aciliyor bu sekilde ve insanlar onyargi sahibi olup buna sicak bakmamaya baslayabiliyorlar.
Bu ara sosyal medyada çok fazla yer alan, kişinin kendi bedenini herhangi bir guzellik kalıbına sokmadan sevmesi durumu. Çatlaklar, aşırı zayıflık, çarpık bacaklar, fazla kilo, selülitler hatta ve hatta cilt problemleri.. hepsi seviliyor, kabul görüyor. Kişinin vücut tipine gore değil de kendini nasıl rahat, özgür ve güzel-yakisikli hissediyorsa ona gore giyinilmesini savunuluyor.

Birey sağlıklı dahi olsa, "ideal ölçüsünde değilse çirkindir." Tabusunu yıkmaya yönelik bir harekat. Güzel mi? Bence guzel. Herkes hokka burunlu, tahta göbekli, çıkık popolu, pürüzsüz ciltli olmak zorunda değil. Olmayanlar da kinanmak ya da alttan alttan rahatsız edilmek zorunda da değil. Insanların kendini bir nebze daha sevmesini saglar. Zaten millet bunalımda, her şey üstüne geliyor; azıcık kendilerini sevip mutlu olsunlar, bi zarar gelmez.

Benim de işime yaradı ya la, i <3 götüm göbeğim. oh beden olumlama <3