bugün

ilerde terorist olup ikiz kule neyim yıkacak çocuktur.
(bkz: cocukluguna inmek lazım)
Benim kumdan kalemi bozan bi velet vardı almandı. tatil köyü falan yok o zaman daha antalya'da bir otelde kalıyoruz cümbür cemaat. Ben ve kuzenlerim sahile inmişiz napıcaz kumdan kale tabii bütün gün deniz sıkıyor insanı bir yerde. Neyse 4 kuzen aldık kovaları saatlerce güneşin altında ter döktük, kale değil bildiğin buckhingam sarayını inşa ettik. allahım bir güzel oldu bir güzel oldu. Tabii yaş yedi sekiz falan yaa bu sanatçı ruhla mimar mı olsak mühendis mi onu konuşuyoruz. Neyse bizim saray yavrusuna bide sur yaptık biz, çevresine hendek kazıldı, içine kovalarla su falan dolduruldu, oldu mu sana koca bir kale. allah sizi inandırsın sahilin bir başından görülüyordu. ya da benim boyum kısaydı bana büyük geliyordu. neyse herkes "aaa ne güzel" derken sinsi bir alman velet, kendisi gibi alman olan kardeşi ile * bizi seyretmekteydi. Gözlerinden kıskançlığı husumeti açıkça okunuyordu. Bizimkiler bizi yemeğe çağırdıklarında istemeyerek kalemizi bıraktık ve peşlerinden yemeğe gittik ama geri döndüğümüzde kalemizi yerinde bulamayacağımızı nedense biliyorduk.

Yemekten döndüğümüzde beklediğimiz olmuş, iki alman velet kalemizin başına çökmüş, her yerini dağıtmışlardı. yanlarına gidip "napıyosunuz siz lann" çekince velet gözümüzün önünde bi tekme yapıştırıverdi canım kaleye, koca şato yıkılıverdi o anda. tabii bizim mimarlık mühendislik hayalleride yıkıldı o tekmeyle ama orda kalmadı. Noldu tabii yaradana sığınıp bir güzel giriştik biz kuzenlerle bu alman veletlere. Neticede ağır hasarla elimizden kurtulmayı başardılar. ee bizde intikamımızı almayı bir de yurt turizmine sağlam bir tekme atmayı başardık ama çocuk aklı anlamıyor turizm falan. *

sözün kısası bu başkasının kumdan kalesi olsun, şatosu olsun, sarayı olsun yıkan velet ağzı burnu dağıtılacak, mor gözle memleketine geri postalanacak, ayrıca yediği dayak aradan yıllar geçse bile böyle sözlüklere meze olacak çocuktur. Bugün olsa gene döverim valla.
bu çocuğa ne kadar küfredilse azdır. ne zaman kumdan kale yapsam öküzün teki "hıaaa gumdan gala" deyip üstüne basardı. bende o çocuk halimle girerdim ite. sonra aileler girerdi işin içine. çocuk işte naparsınız diye. benim içimden onlarıda dövmek gelirdi. nasıl naparsınız ya!!! ben bütün günümü harcayıp emek vermişim ona öküzün teki geliyor kaleyi yıkıyor ondan sonra naparsınız çocuk. böyle çocukları tutup öldürmek lazım genç yaşta yoksa ileride başımızı ağrıtırlar. ben şu an 19 yaşımda olduğum halde hâla aynı fikirdeyim. dün akşam düğündeydik, akrabanın tekine karikatür çizdim. adamda dedi ben bunu saklıyacam diye. çocuğuna anlatıyor işte bak abi ne çizdi diye. çocukta 10, 11 yaşında piç gibi anlıyor herşeyi. geldi şerefsiz kağıdı yere attı... Bu çocuklar 3 yaşında da kumdan kale yıkmış, 10 yaşında da yıkar, 20 yaşında da yıkacak...
çoğu amerikan filminde işlenen temadır aynı zamanda... şişman, kızıl kıvırcık saçlı, giydiği dar tişört ve şort yüzünden plajda hoplayıp zıpladıkça açılan göbeğiyle filmden soğutan çocuklara oynatılan rol, kalesi bozulan çocuk da genelde esmer ve nispeten daha zayıf olur...
(bkz: pic)
ileride başkasının hayalini de bozma ihtimali olan çocuk.
yapmaktansa diğerlerininkini yıkarım eşit oluruz diye düşünen sosyalizmi tersten anlamış karakterdir . hoştur lan aslında hehe .