bugün

göt korkusudur.
eski sevgiliden duyulan son cümlenin ana konusudur.
Bağlanma zaten kafanı kullan. Yoksa çok üzerler. üzüldüler.
birine bağlanmaktan korkmuyorum zaten bağlanmam da birinin bana bağlanmasından korkarım. sonuçta gitmiyor öyle olunca. hayat çok kısa ve açıkçası biriyle paylaşıp o kişiye saplanılmayacak kadar önemli. o yüzden bağlanmak saçmadır.
Geçmişte eğer kara sevdaya düşmüşseniz, ve üstelik sonuda hüsran olmuşsa birine bağlanmanın ne kadar acı verdiğini ve ne kadar saçma bir olay olduğunu anlarsınız. Yaşamadan bilinmez, yaşamak şart.
Birisini bulalımda korkusunu sonra düşünürüz.
şimdi sen bu ilişkiler meselesindekini şeettiriyosun anlatayım.

şahsen bu duruma bağlanmaktan korkma diyorlarsa ben de korkuyorum.

öncelikle hali hazırda o şekil hoşlandığım birileri yok. nasıl desem tahammül edemiyorum insanlara ama onlarsız da olmuyor. mesela üç saat tek başıma otursam ya diyorum gidip iki insan göreyim. iyi de geliyor. ama o insanlarla yedi gün yirmi dört saat beraber olayım kan çıkar. boğarım birini kaçınılmaz yani. beğlanmaktan kastın aslında onunla sürekli beraber olmak, kararlarını ona göre almak ne bileyim onu her şeyine dahil etmek. bunu yapmak istemiyorsan yani kendine ait her şeyi birine emanet edemiyorsan onu sevmiyorsun demektir. ya da seviyorsundur ama aşık değilsindir. muhtemelen o sana yazıyordur ve sen onu sevmemen için hiçbir mantıklı neden bulamadığın için sorunu kendinde arıyorsundur.

sorun sende değil, onda da değil. sorun erosta. atmamış oku kerata. yapacak bi şey yok. umarım bi gün atar..
Son zamanlarda çok fazla yaşadığım korku.
(bkz: Ağaca dayanma kurur insana dayanma ölür)
yav toprak sen ne anlatıyon allasen?
özele gelsene bi sen hele. evet.
Haklı bir korkudur.

Siz siz olun, hiç bir nesneye, unsura, kişiye körü körüne bağlanmayın, mantığınız her daim rölantide çalışsın.
Bir öneri.
Korku iyidir, insanı canlı tutar.
"korkirem balam."
bağlanmak değil bağımlı olmak bizi güçsüz kılan. biz ikisini ilişkilerde birbirine çok karıştırıyoruz .

sevgili olunca istiyoruz ki bensiz hiçbir şey yapamasın. ve buna bağlanmak diyoruz.

bağımsız ama bize bağlı insanlar her zaman ürkütüyor bizi, güven vermiyor. biz olmasak da hayatına devam edebilecek, ayakta durabilecek insanlara bünyemiz alışkın değil.

güzel bir anın olduğunda ilk ona anlatmak istemek, sabah uyandığında ilk onunla konuşmak, en zor anlarında onun kollarına koşmak bağlanmak.

market alışverişini onsuz yapamamak, doktora o olmadan gidememek, bozulan arabanızı servise götürememek değil aşk.

varın artık bu ayrıma.
Kör kütük aşık olmak nedir bilmeyenlerin, kendince geliştirdiği savunma mekanizması. Gerçekten birini sevin, birine aşık olduğunuz zaman anlayacaksınız korkmanın kaçmanın faydasız olduğunu ve hatta bunu düşünmeyeceginizi.
aslında çok sevmiyorum ama onsuz da olamayacağım demenin tezahürüdür bir anlamda. bağlanmaktan korkan sevdiğinden emin midir değil midir bilinmez ama alışkanlık yaptığından emindir. bağlanmak aşık olmak gibi değildir farklıdır. aşık olunca aptallaşır insan derler ama tam tersine daha farkında olur esasen. asıl aptallaştıran bağlanmaktır. hani bende kendimin ne yaptığını bilmiyorum ama bağlandım bir kere dedirtir insana. iyi bir şey mi kötü bir şey mi tartışılır. ama analizi budur bana göre.
“çok sevmezsen çok acımazsın./ çok sahiplenmeyince çok ait de olmazsın hem.” Diyen can yücel seni o kadar iyi anlıyorum ki....

Şairin de dediği gibi “ucundan tutarak” yaşayacaksın.
(bkz: bağlanmayacaksın#2312093)
çünkü bir gün o giderse, yıkık bir şekilde ortada kalacağını bilme ve kendini o durumlara düşürmekten kaçınma amaçlı bir savunma mekanizması.

zarar görmenizi engeller; ama hayatınızın da içine eder.