bugün

anlam olarak aynı olsada 1930 lu yıllarda hayvan başına alınacak vergi nedeniyle bu sayıyı tespit için çalışan baytarların ismin olumsuz algılanması nedeniyle tbmm kararıyla baytar ismi yerine veteriner ismi kullanılması sağlanmıştır.
master ve yüksek lisans arasındaki fark gibidir.
berber ve kuaför arasındaki fark gibidir.
dişçi ve diş hekimi arasındaki fark gibidir.
topçu ve futbolcu arasındaki fark gibidir.
baytar olan mehmet akif "baytar mısınız efenim? " sorusuna "evet. bi yeriniz mi ağrıyodu?" diye cevap vermiştir.o zamanlarda baytarlık hakir görülen bi meslekmiş yani.şimdi ise "veteriner misiniz efenim?" sorusuna verilen cevap "evetse" o kişiye saygı duyuluyor. sosyetik bi meslekimsi.
motorlu taşıtlarların olmadığı ya da yaygın olarak kullanılmadığı dönemlerde, at ve katır gibi yük hayvanları; ordunun asker, mühimmat ve silah gibi muharebe unsurlarının intikalini sağlamak amacı ile kullanılan vazgeçilmez varlıklardı. aynı zamanda, kent içi taşımacılık da tümüyle bu yük hayvanları sayesinde yapılabiliyordu.

dolayısı ile baytarlık yani at, katır hekimliği de çok önemli bir meslekti.

baytar, tdk'nın karşılığı olarak gösterdiği gibi veteriner hekim değil, sadece, at ve katır gibi yük hayvanlarının sağlık problemlerini giderme konusunda eğitim almış kişilere verilen bir isimdi. veteriner hekimler ise, halen olduğu gibi osmanlı devleti döneminde de ayrıca yetiştirilirler; et, süt ve yumurtasından yararlandığımız diğer hayvanların da sağlık problemlerini giderirlerdi. 1470 yılında kurulan fatih külliyesinde veteriner ve baytar yetiştirildiği bilinmektedir.

günümüzde bu tür yük hayvanlarının yerini motorlu taşıtlar aldığından, önemleri azalmış ve üniversitelerimizdeki konu ile ilgili branş eğitimi de kaldırılmıştır.
sagopa kajmer kullanırsa veteriner baytar olur.fark yoktur açıkçası.
baytar kalın ünlü harflerden oluşurken veteriner ince ünlü harflerden oluşmaktadır.