bugün

basit gibi eylem gibi görünse de girift yapılı , siyasi , zamanla yarışılarak gerceklestirilen yüce bir eylemdir.. kısaca bayram günleri evlerin kapısı çalarak 'bayramınız mübarek olsun teyze ' tümcesiyle seker toplamak fiilidir..

öncelikle bu eylemde bir husus vardır ki çok önemlidir;

eğer zaman kısıtlı gidilecek ev sayısı çok ise kapısı vurulacak ev iyi seçilmelidir.. bu konuda diger çocuklardan alınan istihbaratları, önceki yıllarda yasanan tecrübeleri ve apartmanın lükslük durumunu çok iyi değerlendirmelidir günün bereketli geçmesini isteyen çocuk..

diğer bir dikkat edeceği husus ise yanına bir kız çocuk almak olmalıdır erkek cocugun..çünkü kızlar sekerlerini yemez ,devamlı biriktirirler..dolayısıyla kızlar hem sevimlilikleri kullanılarak ev sahiplerinin gönülerini fethetmede hem de dağlar gibi biriktirdikleri sekerlerini asırmak hususunda erkek çocukları mest edeceklerdir..

ayrıca kime bayramınız mübarek olsun denmesi gerektigini kime bayramınız kutlu olsun demek gerektigini, kim kapıyı açtığında oradan hızla uzaklaşmak gerektigini bilmelidir toplayıcı bu işte profesyonellik kazanmak istiyorsa şayet.. ve günü kurtarmak tabi..

bir de bayramın 2. günü bayram bitti diyen lavuklar vardır.. onlara hiç girmiyorum.. kendi ahlaksızlıklarını sizin yüzsüzlügünüzle bastırmaya calısacak kadar sıradısı götlerdir onlar..
(bkz: bayramda bir eve iki kere gitmek)
(bkz: bayramda cocuklara kapıyı acmama edepsizligi)
(bkz: kalitesiz bayram sekerleri)
küçükkene"kim daha çok şeker toplayıp,mahallede namını arttıracak" diye kapı kapı dolanıp sonunda ya alerji olduğumuz ya da bayramın ilk gününden bitap düştüğümüz faaliyettir.
mahalleden arkadaşım "beyinsiz sinan"la bayramlarda yaptığımız eylemdir...

- ehe bayramınız kutlu olsun teyse
+ sizinde çocuklar gelin öpeyim sizi
- ehe şeker yok mu teyse
+ ah maalesef evladım
beyinsiz sinan: para ver o zaman aq
+ efenim???
toplanan şekerlerin mahalledeki çocukların arasındaki statü belirleyici etkisini ve şekerlerin tadını bir kenara bırakmak gerekirse, bir çocuğun sosyalleşmesini sağlayan önemli bir adet.
artık güzelliğini yitirmiş eylem. bir keresinde eblek bir çocuğun bir kase dolusu şekeri bir kerede almayı başarmasıyla* kapıyı gelenlere bir daha açmadığım *, böyle de benim için son bulmuş gelenek. *
"siyacı"* deniyormuş toplayanlara.* sırf bu adet yüzünden "ramazan bayramı"nın diğer adı, "şeker bayramı" olmuştur.
ceplerin dolmasıyla daha bir neşeli olan hadise..
(bkz: şekerleri yağmalamak)
yanınızda evden çıkarken bayram kıyafetinize uygun çanta takmanız gerekliliğini hatırlatan hadise. ki kızlar için bu atlanmaması gereken bir ayrıntıdır,Erkekler bu soruna daha pratik bir çözüm bulmuşlardır.'biriktirme, ye' taktiğidir ki bu her evden çıkışta diğer eve girmeden önce yapılır.Kızlar bu biriktirme taktiğini akşam olup hasılat ortaya döküldüğünde erkek kardeşlerini kıskandırmak ve ağzını sulandırmak için kullanırlar.
kapı açılır..
çocuklar-iyi bayramlar
+iyi bayramlar ben size şeker getireyim
-abla şeker değil harçlık ver.
+iyi tamam harçlık vereyim bari. *
-ya az verdin bak biraz daha vermezsen söylerim annenlere o aşşaa sokaktaki abiyi.
+allah belanızı versin tamam durun getiriyom * *
para toplamak varken, toplayan çocuklar tarafından pek de hoşa gitmeyen olay.

+6 numaraya uğradın mı?
-uğradım. hiç uğrama o da şekerci...
+Allahın belası!
eylemi gerçekleştiren çocuklar sevilmeyen bir şeker türü veren ya da hiç şeker vermeyen ev sahiplerine küfredip kaçarlar. çocukluğumdan biliyorum sözlük.
(bkz: tarihe karışan geleneklerimiz)
1980 li yılların ortaları ve ben çocuk yaştayım o zamanlar. bayram sabahı üç kardeş erkenden kalkar, hiç yenisi alınamayan fakat eskilerin özenle tamir edilmesiyle yeni gibi gördüğümüz elbiseleri giyer ve mezarlığın yolunu tutardık. camilerden çıkan cemaatler kasabanın ortak mezarlığında buluşur bir bayramlaşmada orada yapılır ve herkesin ölüleri için mezarlığın dış duvarına sıralanılır kuran okunurdu. ben sabırsızlanırdım ne zaman bitecek diye. kuran okuma işi biter ve biz azgın bir çocuk seli halinde kalabalığa taarruza geçerdik. her önümüze gelenin elini öperdik onlarda bize hemen şeker,lokum,bisküvi ya da çörek ikram ederdi. sonra bir kenara çekilir kimin poşeti daha çok dolu diye sayım yapardık. artık akşama kadar eve gelmezdik, karnımız o şekerlerle çöreklerle tıka basa dolardı. hey gidi günler hey.