bugün

üniversite kapısına kadar bileğinin hakkıyla gelmiş, ancak başlarındaki örtü bahane edilerek içeriye alınmamış kişilerdir.
teğmen oğlunun orduevindeki düğününe giremeyen anne.

not:bu haber 10 yıl kadar evvel star tv de yayınlandı.
laiklik kavramını tam olarak anlayamamış kişilerdir ve bunu mağdur olarak görenlerdir.
türkiye'de geri kalmışlığın tarihi'ni yazmış böyyük türk sağ siyasetinin mağdurlarıdırlar.
erbakan mağdurları diye anılırlar kulislerde..
1980'den sonra iran'Dan ithal edilmiş bez parçaları eşliğinde doğan, ardından mitoz bölünmeyle çoğalan mağdurlardır bunlar.
ötekine katlanamayan çağdışı kişilerin uygulamaları nedeniyle ortaya çıkmış adam gibi adamların halidir. insanların beyinlerine ve kalplerine bakmadan sadece onlar gibi olmadıkları için diğerlerine zulm ettikleri ve buna hukuku da alet ettikleri durumdan etkilenenlerdir. cahil cügela insanlar yüzünden heba edilen gençlerdir. ve bu meselenin laiklik ve siyasetle hiç bir alakası yoktur. buda bu zulmü yapanların kendi vicdanlarını rahatlatma yoludur.
şanslılarının eğitimlerine başka ülkelerde devam ettiği insan grubu.
giderler ve burada sahip olamadıkları eğitim haklarını orada sonuna kadar kullanırlar.
artık ülkelerine dönüp hizmet verip vermemek onlara kalmış. *
sonra da beyin göçü dersiniz, al işte, siz başörtüsü, katsayı gibi gerekçelerle insanların haklarını ellerinden aldığınız sürece beyin göçüne engel olamazsınız.
evet.
kötülemeye burdan başlayın.
fransa'da üstdüzey bir devlet yetkilisi bu paradoksu çok iyi bir örnekle değerlendirmişti. (biliyoruz ki fransa'da da türban sorunu yaşanmıştı)

"ben nasıl müslümanların camilernine ayakkabıyla veya şortla girmiyorsam onlarda üniversitelere başörtüsüyle giremezler.bu bir medeniyet kuralıdır"

senin dinin sana benim dinim bana denmiştir kuran'da.
toplumun müslüman olması devletin müslüman olması anlamına gelmez ve çağdaş demokratik ve laik bir devlet sisteminde yasalar geleneklere göre değil çağın getirdiklerine göre düzenlenir.
başı kapalı ya da dindar olmayı geri kalmışlık olarak algılayan süperlaik, aşırı gelişmiş (hatta kendi evrimlerinin son noktasında) beyinlerin sayesinde yaşadığımız laik ülkede laikliklerini yaşayamayan kişilerdir.
Hiçbirinin açık olanlara niye açıksın? diye sormaya gerek duymadığı, fakat kendisine sürekli niye kapalısın diye sorulan, sadece kendi çapında inancını yerine getiren fakat bazı geri kafalar tarafından (ki asıl irtica fiilini gerçekleştiren onlar>> irtica: Gerici faaliyet<< ) eğitim görmesi, çalışması, ülkesine faydalı bir birey olması engellenen saçma kuralların madurlarıdırlar.
(bkz: bir gemiciğim olsun sülalem mağdur olsun)
(bkz: 70 milyarlık yüzüğüm olsun diplomam mundar olsun)
(bkz: 5 çocuklu okulsuz ortada kalan 18 lik mağdur)