bardakta mısır

son günlerde epey rağbet gören yiyecek. milk corn olarak da bilinir. mısırı haşlıyorlar. tanelerini bir bardağa dolduruyorlar. biraz margarin koyup karıştırıp satıyorlar. tercihe göre baharat, ketçap, mayonez de koyuyorlar.*
o kadar çok arttı ki bunlar; her yerdeler. önünde sıra oluyor bazılarının. bir keresinde ben de aldım, merak edip. sarımsak sosu falan eklemişler sanırım. beğenmedim. yakında bunun da modası geçer.

küçük bardak: 1 tl-3 tl.

gdolu olmasına rağmen çok rağbet gören yiyecek.

her gün karşılaşmama rağmen henüz elimi uzatmadığım yiyecek türü.
bardakta ya ondan mıdır nedir bilmem.*

yenilmesi gereken.

arkadaşım yüzünden bağımlı olduğum yiyecek türü.

vazgeçilmezim. harika bir şeydir. henüz tatmamış olanlara şiddetle tavsiye ediyorum. hatta siz de benim gibi dışarda 3 lira verip tadımlık yemektense, marketten 5 liraya konserve mısır alıp kendiniz yaparak doyumluk hale getirebilirsiniz. of olsa da yesek.

(bkz: gdo)

bütün mısır tanelerinin aynı boyutta olması kafa karıştırıcıdır.

türk insanının yeni gözdesidir. elde karton bardaklar -içi daha çok ketçap ve mayonez dolu- bilekte çantalar genç kızlarımız kendilerini iyice new york'ta sanmaktadır bu sayede.

muhtemelen gdo'lu ve ithal malıdır.

hiç bir zaman severek yemediğim meret. zaten haşlanmış mısırı fazla sevmem bu daha da itici geldi bana.

burda 1-2 tl ye kapatılabilecek yemek. sonuçta et değil ki şüphelenesin at mıdır eşek midir. bildiğin mısırdır. *

ilk zamanlarda 3-3.5 iken ayağa düşmüş yiyecek. 1 liraya bulunabilir.

evde rahatlıkla yapabildiğim atıştırmalık. film izlerken de iyi gider.

her yerde mantar gibi türeyen şeydi. neyseki artık o kadar kalmadı.

ketçap ve bilimum baharatlarla müthiş giden yiyecek. kadıköy dershaneler sokağı'nda 1 tl'den 1,5 tl'ye yükseltilip bir hafta içersinde tekrar eski fiyatına döndürülmüştür kimse almayınca. güzeldir ama, ani bastıran karın açlığını kısa süreli de olsa bastırır.

bir şeyi gizlemenin en iyi yolu, onu açıklıkta, herkesin görebileceği bir yere koymaktır derler ya. bu bardakta mısır olayı bana bunu hatırlatıyor. gdo'nun en çok mısır ve mısırdan imal edilen ürünlerde olduğu meselesi var ya gündemde. biz de gdo'yu cipsin, çikolatının, bisküvinin içine saklamayalım da açık açık satalım, o zaman kimse anlamaz. biz de kazanmaya devam ederiz diyorlar.

(bkz: hayatı güzel kılan şeyler)

Daha önce verdim mi bilmiyorum ama size güzel bir fikir vereceğim.. iyi dinleyin ulumanlarım.

Bırakın sokakta satılanları falan onlar büyük ihtimalle gdolu besinlerdir.
Size tavsiyem bildiğiniz pazarda satılan darılardan almanızdır. Alın onları tanelerini ayıklayın bıçak kullanabilirsiniz. Şimdi tane mısırlarımızı elde etmiş olduk..

Hepsini bir kaseye falan koyun derli toplu olsun ha..
Sonra büyük bir cezveye tane mısırları dökün ( tüketeceğiniz kadar). Ve üstüne aldığı kadar su koyun. ve koşturun ocağa ocağın altını yakıp mısırları karıştırın hep karıştırmanıza gerek yok.. Su kaynamaya başlayıp fokurdayınca altını kapatın ve elinize bir süzgeç alın.
Ve mısırları süzün.
Bir tabağa veya çukur büyük kaseye süzmüş olduğunuz mısırları dökün.. Şimdi yağlama işlemine geldik.. istediğiniz miktara göre yağ kullanın ama fazla fazla katmayın sağlığınıza zarar hemde lezzetli olmaz. Gözünüze göre belirleyin temkinli davranın..

iyice karıştırdıktan sonra tuzunu ekleyin. Karıştırın tekrar.. Bunun üstüne isteğe bağlı salça döküp karıştırabilirsiniz. Ama ketçap dökecekseniz salçaya gerek yok tabi ki..

Neyse tuzladıktan sonra üstüne knorr - salata soslarından dökeceğiz. Toz olandan ama.
Benim tavsiyem fesleğenli olanı. Son zamanlarda balzamik soslu olanını da kullanıyorum ama.
Bunu da karıştırdıktan sonra üstüne. Nar ekşisi dökün ben bunu bolca kullanırım sevdiğimden.. Dileğinize göre üstüne ketçap, mayonez dökebilirsiniz.

Lezzetimiz hazır oldu. Afiyet olsun!

nar sosu, acı biber sosu ve kekik 3lüsünün bir arada köklendiğinde dadundan yenmeyecek abur cubur. gözlerden ateş, kulaklardan duman çıkar ve burunun vanası bozulmuş gibi akarda akar. seyit ali aral tarzı bir deli mutfağına uygun bir yiyecektir.

ülkede firmaların bölünerek çoğaldığı olaydır.her köşede bir mısırcı ve veletleri.güzel tatlar barındırır içinde ne yazık ki azdır bir bardaktır!..

milletin kırılmış gibi yediği yeni moda yiyecek.
yahu sanırsın hiç mısır yememiş bu millet! büyüğü küçüğü, tikisi garibanı gördüğü yerde hücum ediyor bu süslü püslü tezgahlara. el kadar bardağa kazık fiyatlar ödüyorlar.
altı üstü mısır kardeşim, ne bu kadar kendinizden geçme sebebiniz!
gidip birilerine çuvalla para kazandıryorsuuz haberiniz yok.
not: o einde mısır yiyerek ve hayatından mutlu ifadeyle yürüyen kadın, ananın evinde de yiyordun dime o bardak mısır badağı 4 teleden.
edittit: gelsin eksiler, basın ulan, birileri size basıyor geçek hayatta, haberiniz yok!

kamal unakıtanın oğlunun babasının taşşağıyla türkiyeye soktuğu mısırdır. ve genelde malaziadan ithal edilir. önce elit kesime sonra orta kesime sonra bütün millete sokulmuştur. geçmiş olsun ve afiyetle yiyip bol su içtikten sonra cıvık cıvık sıçmıklar olarak bünyede reaksiyona yol açabilir.

tek kelimeyle ''mükemmel''. nar ekşisi, bol tuz daha ne isterim.

Artık modası geçmiş olan mısırdık. Pek ortalıkta göremiyoruz.