bakireliği elden avuçtan kayıp giden bir adet kızın ağlaması ve hüzünlenmesidir.

ah canım vah canım benim, kınalı kuzum can ciğer yaprak sarmam,ne oldu beğenmedin mi?, yoksa zeval mi geldi de ağlıyorsun böyle?, ah kıyamam ben sana kuzu kulağım yavrum bir tanem, vah dağların asil meleği hayırdır adam çok mu acıttı yoksa giden zarına mı böyle yanarsın da bizim de gönlümüze hüzünleri sokarsın güzel kızım?!, ay kıyamam ben sana bak nasıl da koydu bize bilemezsin bu gözyaşların nasıl!. denilip acınacak kız değildir. bize nedir!, kendi vajinası kendi sorunlarıdır.

ayrıca şu şarkıyı kendisine armağan ederiz.

http://www.youtube.com/watch?v=LiTATNFfk40

gerisine karışmayız!.
pişman olmuştur.
kızlık zarı diktirecek parası olmayan fakir kızdır.
evli değilse intihar etse yeridir.
yaptığı şeyin doğru olduğuna inandığı halde ağlayabilir. çünkü o bir türk kızıdır ve karşısındaki adam evlendiği adam olsa bile ağlayacaktır. bu türk olmasının bedelidir. ailesinin kendini sktirtme diye her gün başının etini yemesinin, etrafındakilerin bakire olmayan kıza kötü gözle bakışının bir sonucudur. bakireliğin bozulması onun bilinçaltında bir yasaktır. ve o bir yasağı çiğnediğini farketmeden de olsa düşündüğü için ağlamaktadır. halbuki ailesi kendini biptirtme ya da etrafı aaa bu vermiş şu yarmış bu geçirmiş diye kafasında o şemaları yaratmasaydı ağlamayacaktı. güvenmediği bir erkekle birlikte olması da bunun cabasıdır. güvendiği ve onun için fazlasıyla emekler veren, gerekirse hayatını veren birine o da onu vermiş çok mu?
türk filmlerinde sıkça görülebilecek olay.
bekaretini verdiği adamın, onu sadece yatmak için sevmiş olduğunu anlamasındandır.
31 sonrasi pişmanlik gibidir. ilk başta güzeldir ama sonradan pişman olursunuz.