bugün

kürtlere ''her şeyi devletden bekliyorsunuz'' diyen ögretmencikleri rahatsız etmiş söylem.

madem bu kadar öğretmen'e ihtiyacımız yok o zaman kapıtın öğretmen olmanın yolunu. kaldırın bu mesleği.

yoksa adam gibi eğitiminin hakkını verin bu insanlara.
saygısızlığın, patavatsızlığın göstergesidir. biz burdan argo bir eleştiride bulunsak yasal açıdan tehlikeye gireriz. ama adam bize resmen küfreder gibi açıklama yapmış.
öğrencisine rehber olmak, bildiklerini aktarmak, ilim bilim öğretmek insan yetişmek gibi ulvi görevleri kendisine yüklenmişken, ülke yöneticilerine iş dilenen, olması gereken yeri okul iken kpss dershanelerinde öğrenciliklerine geri dönen kutsal meslek sahiplerine yapılmış ayıplardan sadece biri.
her öğretmenlik bitirene devletin iş bulma zorunluluğunda olmadığını üstü kapalı söylemiş bakandır. işletme, mühendislik vs bitirenlerin günahı ne ulan. iş ve işe girdikten sonra senede 2 ay yatış garantili bölüm. öğretmenlik... yağma hasan' ın böreği.
tıp fakültesi mezunları da bir gün gelecek sayısal bayii açacak demektir.
Hükümetin içinde bulunduğu bir çıkmazın mahalle diliyle dile getirilmiş hali.Ülkemizde 'Ölmek madencilerin kaderidir' diyen bir hükümet başkanının bakanından fazla birşey beklemeyelim.Öğretmenlerinde kaderinin ne olduğu belli bu ülkede.
realist ve yüzsüz, pişkin, sikko, hıyar bakan söylemidir.
bir gün halkta bu sözü söyleyen zihniyete başka iş bulun diyecek.
bildiğin saygısızlıktır. ne olursa olsun bu kadar pervasız ve saygısız davranılmamalıdır. akp hükümetinin suyu ısınmaktadır.
(bkz: tutuyorum kendimi bir şey yazmayacağım)
"8bin tl maaş alıp, sıcak koltuklardan demeç vermek kolay sayın(!) bakan" deme ihtiyacı hissetiğim demeçtir. bir öğretmen olarak bu lafa benim de bir cevap hakkım doğuyor:

her bakanın, bakanlık yapması gerekmez sayın(!) bakan. ne bileyim mecliste temzilikçilik olur falan. malum, mecliste baya pislik birikti, onları temizlemek için eleman gerekli.
ilkokul mezunlarının milletvekili olabildiği ülkemde bir bakanın bu sözü söylemesi gerçekten düşündürücü. 2002'de 70000 olan öğretmen fazlalığının, birçok üniversitenin açılmasıyla ve kontenjanların artmasıyla 300000 sınırlarına ulaşmış olması ve ileriyi görememeden kaynaklı politikalar yüzünden şu anki durumları meydana getirmiştir. 4 senesini öğretmen olmak için adayan bu adayları başka iş bulun diye de yönlendirmek çözümsüzlüğün, başarısızlığın göstergesidir.

görsel
acı bir durum olduğu ortada. ama benim güzel ülkemin gençleride işin bokunu çıkardı. şöyle güzel meslek, böyle tatili çok, böyle rahat diye diye önüne gelen öğretmen oldu. bu işin böyle olacağıda belliydi. 300 000 öğretmenin atanması tabiki imkansız. bencede kendilerine yeni bir yol çizseler iyi olur.
(bkz: filozof ömer dinçer)
şaşırtmayan açıklamadır. biri "ben kamyon sürerdim leonardo da vinci" der öbürü "öğretmenler başka iş bulsun" der. sonra o başka iş bulması tavsiye edilen öğretmenlerin bir kısmı ne güzel söyledin manasında gider aynı adamlara oy verir.
bu bakanın neye baktığı da ayrı bir sorun.
mesela trene bakan ise hak verebilirim söylediklerine...
halklar hak ettiği biçimde yönetilirmiş.haa diyeceksiniz onlara yalnızca halkın %50si oy verdi işte tamda burada embesillerin demokrasiden ne anladıkları devreye giriyor.
dağdaki çobana çamaşır makinası,erzak,yakacak yardımı yapılarak oyu satın alınırken daha eğitimli insaların genelde seçimleri başka oluyor.maalesef bu konu ile ilgili çok tepki çeken bir manken vardı dağdaki çoban ile benim oyum bir değil demişti.bencede öyle çünkü yaşadığımız ülke için aynı idealleri paylaşmıyoruz.o çoban * oyunu kendi ihtiyaçları(odun-kömür-yemek vs.) sağlayan için kullanırken ben ve benim gibi düşünen diğer %50 (kimileri için statükocu) ihtiyaçlarımız içinde değilde ideallerimiz için oy kullanıyoruz.Maalesef diğer %50lik kesimde kendi içinde bölündüğü için asla iktidar olamıyor.iktidar olan zihniyet kimden oy topladıklarını bildikleri için diğer her bir zumreyi yok sayabiliyor.
'200bin öğretmen de başka iş yapsın' diyen ömer dinçer'den açıklama:
'bakın bende zerre anlamam ama bakanlık yapıyorum'...
devlet üniversite bitiren herkese iş vermek zorunda değildir.

ancaaak...

konu öğretmenlikse iş değişir. çünkü;
türkiye'de eğitim işinin %90'ından fazlası devlet eliyle yürütülmektedir. başka bir deyişle devlet eğitim işinde tekeldir. hal böyle olunca kendi üniversitelerinden öğretmen olarak mezun ettiği kişilere "git şimdi başka iş bul" diyemez. hem üniversite sayısının artışıyla övünen hemde mezun olan kişilere kusura bakma diyen hükümet hükümet değildir.
bundan birkaç ay önce ücretli öğretmenlik online başvurusunda yazılan dördüncü maddeden söz etmiştim.
(bkz: #13400205)

bu yalnızca bulunduğum ile has bir müjde değildi.
bunu yapan bunu da yaptı meselesi sadece.
yüz karartıcı bir durumdur. ama bakan da suç yok. onu bakan yapan bu hükümeti başımıza iktidar yapan zihniyet de suç. madem öğretmen başka iş bulacakmış o zaman eğitim fakültelerini kapat kardeşim. niye milyonlarca gence boşuna umut veriyorsun?
oralara nasıl gelindiğini bilmeyen birinin verdiği sözleri tutmamak için çevirdiği bir dümendir.
derler derler. daha neler derler. insanların emeğine saygısı olmayanlar her şeyi der.
evlatlarına gemi alıp, banka kredisiyle herkez gemi alabilir ne var bunda? diyenlerle aynıdır bunnar.
allah aşkına size soruyorum;
bakanın maria antoinette'den ne farkı var?
maria antoinette ne demişki diye soranlara:

(bkz: ekmek yoksa pasta yesinler)