bugün

evde, pazardan alınmış kilolarca meyve sebze olsa da insanın kanına bir kere girince çıkmayan çocukluk aktivitesi. çocukluğumun gectiği şehir, adana , coğrafi olarak birçok meyvenin yetişmesine elverişliydi, oturduğum mahallede evler bahçeli, bahçeler ağaçlı, ağaçlar da meyveli olunca yerimizde durmamız için hiç bir sebep yoktu.

yakın komşu, uzak komşu ,arkadaş markadaş denilmeden her bahçeye itinayla dalınırdı.
"-olm, semiha teyzelerin yenidünyaları 1 haftaya kıvama geliyor ha, ona göre....
-lan gördünüz mü abdullah amca'nın erikleri dehşet olmuş,akşam bi dalalım, - - -şşşt,olm, aşağı mahalleden geciyodum, efsane üzümler var haa, operasyon şart..
en unutulmaz ritüellerdi.

hatta stratejiler geliştirilirdi; kayısıları kıvamına gelmiş, ama evde olmadığından emin olmadığımız komşuları, telefonla arardık, ya da ziline basardık, çıkarsa "ya, abdullah amca tavlanızı alabilir miyim" der, yoksa haydin yallah diyerekten dalardık bahçelere.
karpuz tarlasında bekçilerin kovalamasını, en çok kim çalmışsa o akşamın kralı gibi ortalarda dolaşmasını, operasyon sırasındaki yaralanmaları, debelenmeleri hiç saymıyorum bile.
güncel Önemli Başlıklar